Bu hareketi her gün defalarca yapıyor, nedenini bildiğimizi sanıyoruz... Bilim insanları anlattı: Gerçek sebep bambaşkaymış
Ankara24.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Esneme davranışı sadece insanlara mahsus değil. Tüm omurgalılar esniyor veya en azından esnemeye benzer bir davranış sergiliyor. Sosyalleşebilen babunlardan, yarı münzevi haldeki orangutanlara, muhabbet kuşları ve penguenlerden timsahlara neredeyse tüm hayvanlarda böyle bir davranış mevcut. Bilim insanları ilk çeneli balıkların dahi esnediğini düşünüyor.
Ne var ki esnemenin amacı yakın zamana kadar net değildi. Dahası bu konu araştırmacılar ve bilim insanları tarafından halen tartışılıyor. Ancak tüm omurgalıların esnemesi, esnemenin amacının ne olduğuna dair ipuçları veriyor.
Johns Hopkins Üniversitesi'nde davranış biyolojisi profesörü olan Andrew Gallup, The Guardian'a yaptığı açıklamada, "İnsanlara 'Neden esniyoruz sizce?' diye sorduğumda, çoğu kişi bunun nefes alma veya solunumla ilgili olduğunu ve bir şekilde kandaki oksijeni artırabileceğini öne sürüyor" dedi.
Gallup, "Bu sezgisel bir cevap, çünkü çoğu esneme durumunda belirgin bir solunum bileşeni, yani derin nefes alma vardır. Ancak çoğu insanın farkında olmadığı şey, bu hipotezin açıkça test edilmiş ve yanlışlığının kanıtlanmış olması" dedi.
OKSİJEN SEVİYESİ ESNEME SIKLIĞINI ETKİLEMİYOR
Daha fazla oksijen almak veya fazla karbondioksiti dışarı atmak için esnediğimiz fikri, 1980'lerde yayınlanan araştırmalarda test edildi. Araştırmacılar, gönüllüler tarafından solunan havadaki her iki gazın seviyelerini manipüle etti.
Bunun sonucunda değişikliklerin diğer solunum süreçlerini önemli ölçüde etkilediği ancak esnemelerin düzenliliğini etkilemediği görüldü.
Öte yandan solunum ve akciğer fonksiyonlarıyla ilişkili hastalıklardan muzdarip kişilerin esneme davranışlarında sistematik olarak ölçülebilir bir fark görünmüyor. Bu da esnemelerin solunumla ilgili olduğu görüşünü destekliyor.
ESNEMEK BEYNE KAN AKIŞINI KOLAYLAŞTIRIYOR
Gallup kendi araştırmasında bu noktadan hareket ettiğini belirterek, "Tezimi hazırlarken, o zamanki danışmanım bana, 'Neden esnemeyi araştırmıyorsun? Neden esnediğimizi kimse bilmiyor' dedi" ifadelerini kullandı ve ekledi:
"Bu çok ilginç bir durumdu. Esnemenin fizyolojik bir işlevi olması gerektiğini biliyorduk. O nedenle, çeneyi genişçe açarak derin bir nefes aldıktan sonra çeneyi hızla kapatıp daha hızlı nefes vermeyi içeren motor hareket modelini incelemeye başladım. Sonuçta bunun muhtemelen kafatasındaki dolaşımla alakalı olduğunu fark ettim."
�
Gerçekten de tıp literatüründeki birçok inceleme, esnemenin kafatasına giden arteriyel kan akışını ve venöz dönüşü yani kanın kafadan kalbe geri akış hızını artırdığını gösteriyor.
Gallup, "Çeneyi açmayı, vücudun diğer bölgelerindeki kasları germek gibi, belli bir bölgeye odaklı bir germe hareketi olarak düşünebiliriz. Nasıl ki germe hareketi uzuvlardaki kan dolaşımına yardımcı oluyorsa, esneme de kafatası için aynı işlevi görüyor gibi" dedi.
AMAÇ ISINAN BEYNİ SOĞUTMAK MI?
Bunun üzerine Gallup ve meslektaşları, esnemenin kafatası içindeki ve çevresindeki ısıyı düzenlemeye yardımcı olduğu fikrine odaklanmaya başladı.
İnsan beyninin sıcaklığı temel olarak üç değişken tarafından belirleniyor: Beyne giden arteriyel kanın hızı, bu kanın sıcaklığı ve nöronal aktiviteye bağlı olarak beyin içinde meydana gelen metabolik ısı üretimi.
Esneme, teoride bu üç değişkenden ilk ikisini değiştirme potansiyeline sahip. Çünkü esnediğimizde, ağız, dil ve burun yollarının nemli yüzeylerinden geçen derin bir nefes alıyoruz. Bu nefes,araba radyatöründen geçen havaya benzer bir vazife görüyor yani buharlaşma ve konveksiyon yoluyla ısıyı uzaklaştırıyor.
Araştırmalar bu görüşü destekliyor: Ortam sıcaklığı esneme sıklığı üzerinde oldukça öngörülebilir bir etkiye sahip. Hava biraz fazla sıcak olduğunda esneme sıklığı artıyor. (Ancak sıcaklık daha da arttığında radyatör etkisi çalışamaz oluyor. Bu durumda terleme gibi diğer soğutma mekanizmaları devreye giriyor ve esneme sıklığı tekrar azalıyor.) Hava soğuduğunda ise esneme sıklığı azalıyor.
HAYVANLARDA DA BENZER BİR DURUM VAR
Bu durum, belirli tıbbi durumların aşırı esnemeyle ilişkili olmasının nedenini de açıklayabilir. Zira bazı hastalıklar ile belli hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar beyin veya vücut ısısının yükselmesine neden oluyor.
Dahası "nöronal aktivite" açıklaması, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarla da doğrulanıyor. Beyinlerinde daha fazla nöron bulunan memeliler ve kuşlar, beyinlerinin gerçek büyüklüğünden bağımsız olarak daha uzun süre esniyor.
Ancak bu açıklama diğer hipotezlerin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Kanıtların en güçlü desteklediği açıklama, "uyanıklık değişikliği" teorisi. Bu teoriye göre, esneme beynin uyku durumundan uyanıklığa, sıkıntıdan canlılığa gibi durumlar arasında geçiş yapmasına yardımcı oluyor.
Bu konuda birçok makale yazmış olan tıp tarihçisi Dr. Olivier Walusinski, "Bir olasılık, esnemenin beynin 'varsayılan mod ağı' (hayal kurma, anıları hatırlama ve kendini yansıtma ile ilişkili bölgeler) ile vücudu harekete hazırlamaktan sorumlu dikkat ağı arasında geçiş yapmasına yardımcı olmasıdır" dedi ve ekledi:
"Bunun için olası mekanizmalarından biri, beyin ve omuriliği çevreleyen ve koruyan sıvı olan beyin omurilik sıvısının dolaşımına yardımcı olmasıdır."
DAHA FAZLA KAN AKIŞINA VE SOĞUTMAYA İHTİYAÇ VAR
Araştırmacılara göre, önce esneme davranışı gelişmiş, ısı düzenleme etkisi yararlı bir yan etki olarak daha sonra ortaya çıkmış da olabilir: Hayvanlar üzerinde yapılacak daha geniş kapsamlı çalışmalar bu konuda daha net kanıtlar sunabilir.
Öte yandan iki açıklamanın doğrudan ilişkili olması da mümkün: Söz konusu durum değişiklikleri muhtemelen beyin aktivitesi ve sıcaklığında değişiklik olması anlamına geliyor. Bu da kan akışının ve sinirlerin soğutulmasına daha fazla ihtiyaç olması demek.
Bu durum, neden sıkıldığımızda esnediğimizi açıklayabilir: Beynin aktivite seviyesi, insanı daha uyanık bir duruma geçirmek için yollar düşünmeye başladığında yükselebilir ve dolaşım ihtiyaçları da aynı şekilde artabilir.
NEDEN BİRİ ESNERKEN BİZ DE ESNİYORUZ?
Peki ya esnemenin bulaşıcı olmasını nasıl açıklayacağız?
Hepimizin bir noktada tecrübe ettiği üzere, bizimle aynı odada bulunan hatta televizyon ekranında gördüğümüz bir kişi esnediğinde biz de esneriz.
Bazı araştırmacılar bulaşıcı esnemenin grupları bir araya getirdiğini öne sürüyor. Çünkü esneme uykululuk, sıkılma veya tetikte olma halinin bu işaretini taklit etmek çok zor.
Ne var ki yalnız yaşayan birçok hayvanın da düzenli olarak esnediği göz önüne alındığında, esnemenin ana amacının bu olması pek olası değil. Gallup, "Bulaşıcı esnemenin bir işlevi olmayabilir. Sosyal türlerdeki gelişmiş sosyal bilişsel mekanizmaların bir yan ürünü olabilir" diye konuştu.
Daha basitçe ifade etmek gerekirse, insanlar da dahil olmak üzere birçok hayvan, empatiyi geliştirmek için çeşitli yollara sahip. Bunlardan biri, bir birey bir eylem gerçekleştirdiğinde ve başka birinin benzer bir eylem gerçekleştirdiğini gördüğünde ateşlenen "ayna nöronları".
Başka birinin esnemesini görmek, ayna nöronlarınızı harekete geçirerek sizin de esnemenize neden olabilir. Ancak bulaşıcı esneme, uyarılma değişimi teorisiyle ilgili mekanizmalar aracılığıyla grup koordinasyonunda da rol oynayarak gruptaki her hayvanın rahatlamış durumdan aktif duruma geçmesine yardımcı olabilir.
UYKUDAN UYANIKLIĞA, UYANIKLIKTAN UYKUYA
Aslanlarda bu etkiyi test eden 2021 tarihli bir araştırma, esneyenler arasında diğer davranışların da bulaşıcı olabileceğini ortaya koydu. Örneğin, uzanmış haldeki bir aslan esnedikten sonra kalkıp yürüyüşe çıktığında, diğer esneyenler de onu takip ediyordu.
Bulaşıcı esneme, grup uyanıklığını da artırabiliyor: Bir grup içindeki bir babun diğerlerinin esnemesini tetiklerse, gruptaki babunların hepsi daha uyanık hale gelebiliyor. Bu mekanizma, tersi yönde de çalışabiliyor ve uyku öncesinde uyarılmayı azaltmaya yardımcı olabiliyor.
Diğer bir deyişle esnemek muhtemelen faydalı bir hareket ve beyninizin daha iyi çalışmasına yardımcı oluyor. Öte yandan çocuğunuzu uyutmak için karşısında esneme yöntemini denemenizi de tavsiye ediyoruz. Çünkü bilim bunun işe yarayabileceğini gösteriyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:48
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 29 Ekim 2025 12:28 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















