Birlikte daha iyi olalım Düşünce Günlüğü Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Dr. QU Dongyu - Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Genel Direktörü
Bu yılki Dünya Gıda Günü, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluşunun üzerinden geçen 80 yılı işaret ediyor. FAO’nun başlangıçtaki yetkisi, insanlığın yoksunluktan kurtulmasını sağlamaktı.
Bugün, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 8,2’si kronik yetersiz beslenme ile karşı karşıya. Bu oran, FAO’nun kuruluşunun ilk aylarında gerçekleştirdiği ilk Dünya Gıda Araştırması’nda ortaya konan, 1946’da küresel nüfusun yaklaşık üçte ikisinin yetersiz gıda arzına sahip olduğu gerçeğiyle karşılaştırıldığında oldukça düşük. Dahası, 2025’te, nüfus üç katından fazla artmış olmasına rağmen, dünya herkesin beslenmesi için yetecek ve artacak kadar kalori üretiyor.
Bu günü kutlarken; geçmiş, bugün ve geleceğin zorluklarını düşünürken, o eski araştırmadan bir sonuca tekrar dikkat çekmek isterim: “Seçim ileri gitmek veya geri gitmek arasında.”
NELER BAŞARDIK?
FAO ve üye ülkeler çok şey başardı: Sığır vebası virüsünün ortadan kaldırılması, Gıda Kodu (Codex Alimentarius) gıda güvenliği standartlarının oluşturulması, 1940’ların sonlarında Uluslararası Pirinç Komisyonu’nun kurulmasından bu yana küresel pirinç veriminin neredeyse üç katına çıkarılması, balıkçılık uygulamaları ve genetik kaynaklar üzerine uluslararası anlaşmaların müzakere edilmesi, zararlı ve bitki-hayvan hastalıkları riskini azaltmak için erken uyarı izleme sistemlerinin kurulması, ticareti desteklemek için Tarımsal Piyasa Bilgi Sistemi’nin oluşturulması ve sadece bodurluğu değil aynı zamanda dünyadaki artan aşırı kilo eğilimini ele almak için beslenme kılavuzlarının geliştirilmesi…
2019’da çöl çekirgesi salgınları başladığında – Kovid-19’un en zor zamanlarıyla aynı dönemde – 231 milyon dolar seferber edilerek, 1,77 milyar dolarlık kaybı önleyen ve 10 ülkede 40 milyondan fazla insan için gıda güvenliğini sağlayan bir kriz hafifletildi.
Bu başarıların kredisi, haklı olarak, zengin veya fakir, Kuzey veya Güney fark etmeksizin, açlıktan arınmış bir dünyanın herkes için daha iyi olduğu fikrine kararlı destek veren üyelerimize aittir. Bu ve diğer başarılar, uluslar bilgi ve kaynaklarını birleştirdiğinde, siyasi irade olduğunda ve etkili ortaklıklar kurulduğunda nelerin mümkün olduğunu gösteriyor.
Geçmiş seksen yıldır var olan iş birliği ruhunu sürdürmek giderek daha acil hale geliyor; küresel tarımsal gıda sistemi her zamankinden daha fazla birbirine bağlı ve tüm kalorilerin beşte birinden fazlası tüketilmeden önce uluslararası sınırları aşıyor. Aynı zamanda, iklim şokları, zararlı böcek ve hastalıklar, ekonomik durgunluklar veya askeri çatışmaların etkisi gibi agrifood sistemlerine yönelik tehditler sınır tanımıyor. Bu da açlık ve yetersiz beslenmeye karşı yıllarca süren ilerlemeyi geri çevirebilir. Bugün kuş gribi, güz tırtılı ve çekirge gibi tehditlerin yayılmasıyla gördüğümüz gibi, hiçbir ülke bu sınır ötesi tehditlerle tek başına mücadele edemez. Bizi besleyen agrifood sistemlerinde çalışan bir milyardan fazla insanın karşılaştıkları risklere karşı dayanıklılık göstermelerini sağlamak zorundayız.
Açlığı sona erdirme hedefini hızla gerçekleştirmek için teknolojilerimiz, kanıtlanmış finansal mekanizmalarımız, etkin politikalarımız, bilgi birikimimiz ve kapasitemiz var. Piyasalara erişimi sağlamak, hem dayanıklılığı zayıflatan eşitsizlikleri azaltmak hem de gıdayı ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırmak için anahtardır. Tam piyasa katılımı, kuraklığa dayanıklı tohumlara, sürdürülebilir balıkçılık ve ormancılık normlarına, üzerinde anlaşılmış bitki sağlığı standartlarına, dijital teknolojilere, yenilikçi kaynak yönetimi araçlarına ve erken uyarı sistemlerine erişim anlamına gelir.
ETKİN GİRİŞİMLER
Görevimizi ölçeklendirmek ve hızlandırmak için bir çerçeveye sahibiz. FAO’nun “El Ele” girişimi”, yoksulluk ve açlığın en yüksek olduğu ve tarımsal potansiyelin en büyük olduğu yerlerde yatırım fırsatlarını belirler ve önceliklendirir. FAO’nun “Bir Ülke Bir Öncelikli Ürün” girişimi, sürdürülebilir agrifood sistemlerini ve kırsal refahı desteklemek için benzersiz ulusal tarım ürünlerini teşvik eder. Güney-Güney ve Üçlü İşbirliği programı, birçok gelişmekte olan ülkenin küresel kalkınma ve ekonomik yönetişimde önemli aktörler haline geldiğini kabul edererk yatırım ve ortaklığı destekler. “Dijital Köyler” girişimi, dünya çapında çiftçilerin dijital teknolojileri kullanmasını, e-ticaret fırsatlarına erişimi genişletmesini ve dijital uçurumu azaltmasını amaçlar. Ve G20’nin Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifakı, açlığı sona erdirmek ve dünya çapında yoksulluğu azaltmak için eylem ve yatırımları harekete geçirmek üzere ülkeleri ve ortakları bir araya getirir. Bu ve diğer birçok araç, verimli ve etkili bir şekilde uygulandığında işe yarar ve tutarlı bir şekilde uygulandığında daha da iyi çalışır.
DÖRT DAHA İYİ
FAO’da bu vizyonu “Dört Daha İyi” aracılığıyla yönlendiriyoruz: Daha İyi Üretim, böylece çiftçiler daha az kaynakla daha fazla üretebilir; Daha İyi Beslenme, çünkü kalite miktar kadar önemlidir; Daha İyi Çevre, sağlıklı ekosistemleri ve onların çoklu faydalarını sürdürmek için; ve Herkes için Daha İyi Bir Yaşam, böylece kırsal topluluklar onur ve fırsat inşa edebilir. Birlikte, “Dört Daha İyi” kimsenin geride kalmamasını sağlar.
Bu hedefleri takip etmemeyi seçersek, geri gideceğiz. Seksen yıl sonra, açlık hâlâ bizimle, ama kaçınılmaz değil. Ortak amaçla, ilerleyebiliriz – ilerlemeliyiz. Sürekli iş birliği ile açlığı sona erdirme görevini tamamlayabiliriz.
Herkes için daha iyi, gıda güvenli bir gelecek için…
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:28
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 29 Ekim 2025 08:03 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















