Birleşme değil medeniyet: Katılım bankalarının asıl çözümü Yusuf Dinç
Ankara24.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Önceki yazımda kamu katılım bankalarının birleştirileceği söylentilerine ilişkin edindiğim bilgileri yazmıştım. Birleşme yerine gerçekten stratejik başka bir senaryo olduğu ortaya çıkmıştı.
Madem birleşme söz konusu değil, ve belki bu söylentiler hikâyeyi desteklemek için çıkıyor, hikâyedeki asıl sorunu konuşalım.
Katılım bankalarımız hafif bir yağmurda trabzanlarda belirip de damla olup düşememiş su daneleri gibidir.
Az biraz birikmişlerdir ama umman olacak damlaya dönüşmemişlerdir. Bunları bulundukları yerde bir araya getirmek de imkansızdır. Lakin kendi hacimlerini büyütür damlaya dönüşürlerse umman olur buluşurlar.
Peki, hacim neden büyümüyor? İşte, bu soruya dair söylenecek çok şey var.
Mesela bankaların hepsi global banka. Sektörel farklılaşmaları yok ya da zayıf. Ürün anlamında bir özgünlük ortaya koyamıyorlar. Ticari bankalardan farklılaşmaya değil, benzeşmeye yatırım yapıyorlar. Bankalardan bir bankaymış gibi varlıklarını konumlandırıyorlar.
Ülkeyi banka temelli ekonomiden sermaye piyasası temelli ekonomiye taşıyacak basamak olduklarını göremiyorlar. Demokratik bir finansal çözümleme olduklarını izah edemiyorlar. Haksız biçimde müşterilerini ve dolayısıyla kendilerini düşük profilli etiketliyorlar. Batı yanlı ekopolitiğin bir kimliği dışlamasını benimsiyor ve merkezden uzağa yerleşiyorlar.
Faizsiz ekonomi mi olur, sorusuna; asıl faizli ekonomi mi olur, cevabını veremiyorlar.
Ve çok daha fazlası...
Ama ben size asıl sorunu söyleyeyim; vizyon…
80 model vizyonlar artık götürmüyor sektörü.
Bakmayın yaşlandığına; genç ve gençleşen bir Türkiye var.
Eski vizyonların tıkandığı ve artık taşıyamadığı bir Türkiye var.
Hele de finansta zihninin bütün koridorları açılmış bir Türkiye var. Herkes bir çözüm bekliyor. Herkes sorunun finans olduğunu biliyor. Çözümün İslami finans olduğunu göstermeye kalıyor iş.
Ve gösterecek çok şey var. Geniş anlamda katılım finansın ürün ve hizmetlerini duyup bilenler şaşıp kalıyor. Ama bunlar uygulamaya yansımıyor.
İslami finansı Amerika’da merak ediyorlar, Latin Amerika’da da, Avrupa’da, Afrika’da, Asya’da da…
Hristiyanlar da merak ediyor. Yahudiler de?
Ve Müslümanlar Türkiye’nin bu konuda ne yapacağını ve ne söyleyeceğini merak ediyor.
Ben miyim yanılan, tarih mi, işgüzarlar mı?
Finans kapitalin buhranı değil mi kapitalizme meşruiyet krizi yaşatan? Para sistemi ve finans değil mi içine düşülen derin belirsizliğin kaynağı?
Medeniyetin yeniden beslenmek üzere yüzünü bize döndüğünü bir ben görmüyorum herhalde?
Finans merkezli meşruiyet krizini aşacak bir deneyim ortaya konulabilse, bugün küresel düzenin yaslandığı birçok ideolojik ve politik ittifak da anlamını yitirecek. Bir çözsek evanjelik-siyonist ittifakı bile dağılacak.
Dünyanın sorunu biraz da finansın ölçeği zaten. 300 küsur trilyon dolarlık borca bakarak…
Katılım finansınki “henüz” bir ölçek problemi değil, anlam ve yön krizi…
Cuma günü İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde Katılım Finans Mevzuatı Çalıştayı yapıldı. Görüldü ki münhasır ve müstakil bir kanun yapılmadan anlam ve yön bulunamayacak.
Fakat şu da gerçek ki vizyonsuzluk bizi fena bağlıyor. İçtimai ve siyasi irade ile bürokrasi ve sektör iradesi arasında orantısızlık var.
Endişe ediyorum asgari ücret zammı üzerine bahis açan kumar siteleri hal yasası mı önce çıkar, katılım finans yasası mı, bahisleri açacak diye.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:105
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 28 Aralık 2025 04:02 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















