Bir türlü geçmiyor, haftalarca sürüyor! Nedeni evinizde gizlenen ve hiç aklınıza gelmeyen bir detay olabilir!
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Burun akıntısı, gözlerde yaşarma ve kaşıntılı cilt, bu pek bilinmeyen mevsimsel sorunun belirtileri arasında yer alabilir.
Her yıl milyonlarca Britanyalıyı etkileyen saman nezlesi genellikle ilkbahar ve yaz aylarında, polen seviyeleri yükseldiğinde en kötü halini alır. Ancak soğuk aylarda benzer belirtiler farklı bir nedenle ortaya çıkabilir.
Alerjik rinit olarak da bilinen kış saman nezlesi; toz akarları, evcil hayvan tüyleri ve küf gibi etkenlere maruz kalmaktan kaynaklanır.
DİNLENMEYLE GEÇMİYOR
Sıcaklıklar düştükçe ve daha fazla zamanımızı iç mekânlarda geçirdikçe, burun akıntısı, gözlerde kaşıntı, burunda tıkanıklık, hapşırma ve sinüs basıncı gibi belirtiler kötüleşme eğilimi gösterir.Şiddetli vakalarda nefes alma sorunlarına ve baş dönmesine bile yol açabilir. Ve soğuk algınlığının aksine, birkaç gün dinlenmeyle de geçmez.
Daily Mail’e konuşan uzmanlar sorununun evinizde gizlenen alerjenlerin tetiklediği kış saman nezlesi olabileceğini ve belirtileri hafifletmeye yardımcı olacak evde uygulanabilecek çözümler olduğunu belirtiyor.
Birleşik Krallık’ta 16 milyondan fazla insan, haftalarca hatta aylarca sürebilen polen sporlarına karşı alerjik bir reaksiyon olan saman nezlesinden mustarip.
Alerji uzmanı Dr. Adrian Morris, ilkbaharda saman nezlesinin etkisinden kurtulanların, kış aylarında mutlaka bağışık kalmadığını söyledi ve ekledi:
Aslında kış saman nezlesi biraz yanıltıcı bir terim. Saman nezlesi polene karşı bir alerjidir, bu yüzden kışın polen olmadığında gerçekten saman nezlesi olamazsınız. Kış aylarında saman nezlesini taklit eden alerjik belirtiler yaşanıyor – ancak alerjenin kendisi farklı. Her iki duruma birden alerjik olmak ise nispeten düşük bir ihtimal.
MUKUSUN RENGİ VE DOKUSU BİR KRİTER
Zincir bir mağazanın eczane yöneticisi Niamh McMillan, burnunuzun akması ve boğazınızın kaşınmasının kış saman nezlesinden mi yoksa sadece bir soğuk algınlığından mı kaynaklandığını anlamanın birkaç yolu olduğunu söyledi.
“Soğuk algınlığı genellikle 7-10 gün içinde geçer, oysa alerjiler haftalarca hatta aylarca sürebilir” diyen McMillan mukus da bir ipucu olabileceğini, alerjiyle ilişkili mukusun genellikle berrak ve su gibi, soğuk algınlığında ise daha kalın ve sarı renkli olduğunu ifade etti.
Ayrıca soğuk algınlığında boğaz ağrısı yaygındır, ancak alerjilerde görülmez. Yüzde kaşıntı ya da gözlerde sulanma daha çok alerji belirtileridir.
Peki kış saman nezlesi ile nasıl başa çıkacağız?
Alerji Uzmanı Dr Adrian Morris’e göre, soğuk aylardaki en yaygın suçlu ev tozu akarlarıdır. Akarlar, her evde yaşayan, yatak ve yastıklardaki ölü deri hücreleri ve tüylerle beslenen görünmez canlılardır.
İnsanlar doğrudan akarların kendisine alerjik olmasa da, bazıları onların dışkılarına tepki verir ve bu dışkılar akarlar öldükten sonra bile kalabilir. Bu alerji genellikle ısıtma sistemleri devreye girdiğinde alevlenir, çünkü akarlar sıcak ve nemli ortamda gelişir.
Dr. Morris .“Hava soğuduğunda insanlar genellikle iç mekânlarda daha fazla zaman geçirilir. Bu da alerjilerin alevlenmesine neden olabilir.” dedi.
Dr. Morris, “Eğer alerjikseniz, tüy dolgulu yorgan ve yastıkları sentetik olanlarla değiştirin. Akarlar bu tüylü yapıları sever. Yatak takımı ne kadar eskiyse, akar bulundurma ihtimali o kadar yüksektir.” sözleri ile tavsiyelerde bulundu.
* Nevresim ve yastık kılıfları haftada en az bir kez sıcak suyla yıkanmalıdır. Böylece akarlar ve dışkıları yok edilir.
* Kalın halılar ve mobilyalar toz akarlarını çeker. Bu nedenle düzenli olarak süpürülüp silinmelidir.
* İyi bir hava temizleyici kullanın. Toz akarları nemli ortamları sever, bu yüzden nemi azaltmak onları yok etmeye yardımcı olabilir.
Ancak alerji tetikleyici yalnızca akarlar değildir.
KIŞIN SIK SIK PENCERELERİ AÇIN
McMillan, “Kış saman nezlesine neden olabilecek bir diğer iç mekân alerjeni, banyolar ve mutfaklar gibi nemli alanlarda biriken küf sporlarıdır,” dedi ve küf oluşumunu azaltmak için mümkün olduğunca pencereleri açarak evinizi iyi havalandırmanızı ve nemin küfe yol açabileceği iç mekânda çamaşır kurutmaktan kaçınmanızı tavsiye etti. Pencere açmak kışın bile toz akarları konusunda da yardımcı olur.
ÇAMAŞIRLARINIZI İÇERİDE KURUTMAYIN
Dr. Adrian Morris ise “Islak çamaşırları ortalıkta bırakmayın; mümkünse kurutma makinesi kullanın. Tüm pencereler kapalıyken iç mekânda çamaşır kurutmak daha fazla nem yaratır bu da daha fazla küf ve daha fazla akar anlamına gelir.” dedi.
Dr. Morris., diğer küf kaynaklarının sonbahar ve kış aylarında dışarıdan da içeri taşınabileceğini buna en güzel örneğin yaprak küfü olduğunu söyledi.
Duvarlarda, banyoda, tavanda gördüğümüz renk değişimleri ve küf oluşumu ne zaman tehlikeli hale gelir?
“Küf önce sarı, sonra yeşil, sonra da siyah renkle kendini belli edebiliyor fakat bazen renk değişimi olmadan da küf gelişebiliyor” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Aytaç Karadağ, bu durumun da küfün kendine has kokusu ile ayırt edilebileceğini belirtti.
DUVAR SIVASINDAKİ KABARIKLIĞA DİKKAT!
Doğada var olan binlerce küf türünün ve bunların ürettiği toksinlerin çoğu zaman kendine has görünümleri ve kokusu olduğunu belirten Karadağ, küflerin renklerinin sarı yeşilden siyaha kadar değişebildiğini ancak maalesef bazen renksiz küflerle de karşılaşılabileceğini söyledi. Karadağ, renksiz küflerin sadece duvardaki sıvada kabarıklık olarak kendini gösterebileceğini belirtti.
Karadağ, bazı küf mantarlarının ortam havasına son derece toksik olan mikotoksin denilen uçucu bileşenler yaydığını, tıpkı damlacık enfeksiyonları gibi ortamdaki bu sporların veya mikotoksinlerin solunduğu takdirde akciğerlere yayılarak son derece ölümcül olan mantar zatürreleri oluştuğunu belirtti.
Karadağ, tüm küf türlerinin değil ama Aspergillus, Penicillium ve Stachybotrys chartarum (siyah küf) gibi yaygın ev küfleri de dahil olmak üzere bazı türlerin mikotoksin ürettiğini vurguladı.
Dr. Morris., soğuk aylarda onlarla daha fazla iç mekânda vakit geçirdiğiniz için, evcil hayvanlarınıza karşı alerjik tepkinizin artabileceğini söyledi.
Eğer kedi ya da köpeğinizin tüylerine alerjiniz varsa, onları yatak odasından ve yatağınızdan uzak tutun. Haftada bir kez yıkayın ve tüy dökülmesini azaltan ürünleri deneyin.
Tüm bunlar işe yaramazsa, antihistaminikler veya bazı burun spreylerini deneyebilirsiniz.
Dr. Morris, saman nezlesinde olduğu gibi, antihistaminikler alerjik reaksiyonları azaltmaya yardımcı olabileceğini, ancak düşük dozlu steroid içeren burun spreylerinin kış saman nezlesi için aslında daha etkili olduğunu ve çoğu eczaneden reçetesiz olarak temin edilebileceğini sözlerine ekledi.
Küf ne kadar tehlikeli?
Washington Post’a konuşan Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı'nda Epidemiyolog Mark Mendell, küfü görmenin veya koklamanın astım gelişimi, astımın şiddetlenmesi, nefes almada zorluk ve hapşırma, öksürme veya tıkanıklık gibi üst solunum yolu semptomları ile ilişkili olduğunu söyledi.
Mendell, bazı insanlar için semptomların küfün kendisine karşı alerjiden kaynaklandığını, ancak alerjisi olmayanların yine de sağlık sorunları yaşayabileceğini söyledi.
Cleveland Clinic'te Gögüs Hastalıkları uzmanı Neha Solanki, küfe maruz kalmanın baş ağrısı, bilişsel işlev bozukluğu, İltihabi bağırsak hastalıkları, otoimmün hastalıklar ve diğer enflamasyon türleri gibi bir dizi başka sağlık sorunuyla potansiyel bağlantılarının araştırıldığını söyledi.
Küf kaynakları nelerdir?
Dr. Aytaç Karadağ, küflerin evde daha çok yerleştiği yerleri şöyle sıraladı:
* Çatı-tavan arası
*Rutubetin olduğu bodrum katları
* Klima- Havalandırma kanalları
* Banyo-tuvalet
* Yeni evlerde ebeveyn banyosundan dolayı yatak odaları
* Yatak şilteleri, bazalar, karyolalar
* Yorgan, yastık, nevresim
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:92
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 27 Ekim 2025 12:06 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















