Bir rüzgârın ardından: Mamdani’den kalanlar Turgay Yerlikaya
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Mamdani, New York Belediyesi seçimlerinden zaferle ayrılması sonrasında Türkiye’de çok yoğun bir ilgi ile tartışıldı. Farklı Mamdani vurgularının yapıldığı bir vasatta, Mamdani’nin kendisinin bir boş gösterene (empty signifier) dönüşmesi de kaçınılmaz oldu. Herkesin kendisine göre bir özne tasavvur ettiği bu ortamda, sol ve sosyalist politik hattın Mamdani’yi Türkiye’ye aktarma biçimleri ile Müslüman kimliği üzerine vurgu yapanlar arasında da hiç kuşkusuz önemli bir fark var. Peki neden, ABD’nin bir şehrindeki seçimler Türkiye’de bu denli tartışıldı?
Neden Mamdani gibi bir figür, sosyalizmin teorik düzlemde çok yoğun tartışılsa da pratik hayatta kendisine özellikle ana akım siyasette yer bulamadığı Türkiye vasatında bu denli yüksek bir ilgiyle takip edildi? Bu tartışma ve ilgi, içerikle mi ilgili yoksa içeriğin önüne geçen bir imaj dünyası mı bu tartışmada etkili oldu?
Seçimler öncesinde konvansiyonel medyanın önemli ölçüde bigane kaldığı Mamdani, seçimlere günler kala sosyal medya üzerinden ciddi bir etkileşim üretti. Başarılı bir ekiple iyi bir siyasal iletişim süreci yöneten Mamdani’nin Türkiye’ye aktartılması birkaç kişi üzerinden oldu. Söz konusu kişilerin yoğun bir mesai ile Mamdani’yi Türkiye’ye aktarmaları, hiç kuşkusuz bir aracının tanıklığı üzerinden ilerledi. Her ne kadar, iletişim ve siyaset açısından takip edilecek somut gösterge ve mesajlar olsa da bahse konu figürlerin bu konuda ciddi bir farkındalık yarattığı açık.
Fakat bu farkındalığa rağmen medya profesyonellerinin içerik ve fikri takip yapmadığını söylemek gerekiyor. Gerçi bugünkü dünyamızda, medya profesyonellerinin önemli bir kısmının içerik üretmek yerine içeriği tüketen tarafta oldukları açık. Stoltenberg’in anıları üzerinden ortaya çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan farkındalığı ile Erdoğan’ı New York Times’da eleştiren (Vazgeçilmez Adam) yazının doğrudan kopyalanması bu durumun en somut göstergeleri idi. Birincisinde, deneyimli bir gazetecinin ilgili bölümleri aktarması ile farkında oldukları bir Erdoğan anlatısı ikincisinde ise henüz içerik okunmadan paylaşılan yazı.
Mamdani’ye dönecek olursak, seçim döneminde çok ciddi bir siyasal iletişim kampanyasına imza attığını söylemek mümkün. Özellikle Tik Tok üzerinden yarattığı etkileşim dikkate alındığında, dijital alanın çok iyi biçimde kullanıldığına şahit olduk. Dijital alanın yanı sıra gündelik hayatın içinde de çok yoğun bir seferberliğe imza atan Mamdani, adeta çalmadık kapı bırakmadı. Hem dijital alan hem de sokağı kullanan Mamdani’nin melez ve bir o kadar da başarılı bir iletişim politikası izlediği aşikar. Her iki hattı da popülist tonda verdiği mesajlarla tahkim eden Mamdani’yi, mevcut küresel sistemin işleyişinden ziyade ekonomik sorunlara yaptığı vurgu ve çözüm önerileri ayrıştırdı.
ABD dışında ilgi yaratmasının asıl nedeni ise Gazze konusundaki duyarlılığı takiple, Netanyahu’nun tutuklanmasına yönelik sözleri oldu. Pratikte bunların nasıl ve ne ölçüde yapılabileceğinden ziyade, mesajlara odaklanıldığı bir dünyada, Mamdani’nin şahsı yerine ona neden ihtiyaç duyulduğu üzerine de bir tartışma yapmak gerekiyor. Zira Türkiye’de sahiplenilme biçimleri üzerine yapılacak bir içerik çözümlemesi bile, bize birden fazla Mamdani portresinin olduğunu gösterecektir.
İYİ VE KÖTÜ MÜSLÜMAN ARASINDA
Mamdani’nin çok fazla tartışılmasına neden olan hususlardan biri de onun göçmen ve Müslüman olması. Eğitimli bir ailenin çocuğu olan Mamdani’nin Müslüman bir siyasetçi olarak ilk önce Demokratlar arasında sonra da geniş kitlelerde bir karşılık bulması, İslam ve Sosyalizm tartışmasını gündeme getirdi. Fakat bu iki kavramın telifi üzerine bir tartışma yapmak yerine, sol ve sosyalizm vurgularına teveccüh edenler meseleyi romantize etmek istediler. Halbuki bu yönde bir bağlam oluşturmak ve İslam ile Sosyalizm arasında bir benzerlik ve uyum olup olmadığı üzerine çıkarımlar yapmak da icap ederdi. Nitekim ilgili tartışma, düşünce dünyamızda Nurettin Topçu, Hikmet Kıvılcımlı ve Hüseyin Hatemi gibi isimlerin çalışmalarında sıklıkla vurgulanan ve ilgilisinin de takibinde olduğu bir konu.
İslam ve Sosyalizm arasındaki tartışmayı küre bağlamında da yapmak mümkün. Nitekim, Sovyetlerin çöküşü sonrasında Komünizmin yerine ikame edilen İslam, Batı’nın ötekisi olmuştu. 1990’lar sonrasında İslam ve Müslümanların Batı’da karşılaştıkları sorunlara bakıldığında, Sosyalizmin yerine yeni bir ötekinin hızlıca ikame edildiğini görebiliyorduk. Edward Said’in “Covering Islam”da anlattığı, İslam ve Müslümanların terör ve şiddetle özdeşleştirilmesi sorunu, Irak’ın işgali ve özellikle Suriye iç savaşında DAEŞ etkisi üzerinden yaygınlaştırıldı. Bu anlatının ABD ve Avrupa’daki think tankler ve medya aracılığıyla tahkim edildiği bir dünyada, kimin hakiki ve güzel Müslüman olduğu da Batı’nın tayin ettiği bir statü haline geldi
Tam da bu esnada Mamdani’nin babası Columbia Üniversitesi profesörlerinden Mahmud Mamdani’nin “Good and Bad Muslim” (İyi ve Kötü Müslüman) çalışmasını hatırlatmakta fayda var. Baba Mamdani, Batı’nın makbul ve muteber Müslüman tanımlamasının politik bir düzlemde inşa edildiğini kültürel ya da dini hiçbir temelinin olmadığını gösteriyordu. Batı, kendisine alternatif bir dünya ve düzen iddiasında bulunan İslam ve müntesipleri yerine kendi makbul gördüğü Müslümanları ön plana çıkarıyordu. Türkiye tecrübesinde, on yıllar boyunca zihinleri iğfal eden ve dini alanı istismar ederek 15 Temmuz işgal girişimine tevessül eden bir örgüt, Batı’da uzunca yıllar iyi Müslüman kategorisinde yer aldı. Bugün
oğul Mamdani’nin sınavı, Batı’nın iyi ve kötüsü arasında bir özgünlük yaratmak ve bu dikotomiden kurtulmak olmalıdır.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:39
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 10 Kasım 2025 05:34 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















