Bir öğretmenin Her gün okula ağlayarak gidiyorum paylaşımı ses getirdi: Öğrencilerin zorbalığı sınır tanımıyor!
Haber Global sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Öğretmenlik her zaman en istikrarlı ve en beğenilen mesleklerden biri olarak görülür. Düzenli çalışma saatleri, uzun tatiller ve öğretmenliğe dayalı bir meslek, birçok gencin öğretmenliği ideal bir iş olarak görmeye devam etmesine neden oluyor.
Ancak İspanya'daki birçok öğretmenin yaşadığı gerçeklik, bu pastoral tablodan çok uzak. Giderek daha fazla öğretmen, günlük yaşamlarının duygusal tükenmişlik, saygısızlık ve motivasyon kaybıyla dolu olduğunu fark ediyor .
İspanya, 2023-2024 akademik yılında üniversite dışı kurumlarda 784 bin 425 öğretmenle rekor seviyeye ulaştı. Ancak bu rakamın ardında derin bir hoşnutsuzluk duygusu yatıyor. Santa María Vakfı'nın (SM) son raporuna göre, öğretmenlerin yüzde 36'sı ciddi motivasyon eksikliği yaşadığını ve üçte biri de işlerine karşı ilgisizlik veya isteksizlik yaşadığını bildiriyor.
Bu öğretmenlerden biri, okulunda her gün yaşadığı durumla ilgili samimi itirafını sosyal medyada paylaşarak viral olan lise öğretmeni Ana Lirio. "Son birkaç gündür işe çaresizlikten ağlayarak gidiyorum " diye yazdı ve hikayesine katılan diğer meslektaşları arasında bir destek dalgası yarattı.
Lirio, "Okula mümkün olan en sade kıyafetleri giyerek gidiyorum ki bana gülmelerine veya daha fazla saygısızlık yapmalarına sebep olmamaya çalışıyorum. Her gün 25 genç bana işaret edip gülüyor," diye yakınıyor ve her gece bir daha asla okula gitmemeyi hayal ettiğini itiraf ediyor.
"Dün çaresizce ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerime artık dayanamayacağımı söyledim. Konuşmaya, açıklamaya çalışmanın ve buna izin verilmemesinin ne kadar korkunç olduğunu hayal bile edemediler. Beni dinlemelerini istiyorum; ders anlatmama izin vermeleri için yalvarıyorum. Gülmeye başlıyorlar, bana gülüyorlar" diye anlattı ve bu paylaşım hızla viral oldu.
Ana'nın mesajı tek değil. CSIF sendikasına göre, on İspanyolca öğretmeninden yedisi öğrencilerden bir tür saldırganlığa maruz kaldığını itiraf ediyor. Çoğu durumda bu, vurma veya itme değil, sözlü saldırı, alay etme veya öğretmeni aşağılamayı amaçlayan davranışlar.
Paylaşımına gelen yorumlarda, onlarca öğretmen benzer deneyimler paylaştı: sınıftaki saldırılardan sürekli alay konusu olmaya kadar. Birçoğu, giderek daha fazla profesyonelin nihayetinde verdiği bir karar olan öğretmenliği bırakmayı düşündüğünü itiraf ediyor.
Öğrencilerin ruh sağlığıUzmanlar, bu sorunun yeni olmadığını, ancak son yıllarda daha da kötüleştiğini belirtiyor. Öğrencilerin ruh sağlığı belirleyici bir faktör haline geldi; psikologlar, sınıf içi davranışları doğrudan etkileyebilecek anksiyete, depresyon ve DEHB gibi rahatsızlıklarda endişe verici bir artış olduğu konusunda uyarıyor .
Öğretmenlere göre, standartlarını sürekli düşüren ve bu da çaba eksikliğine, hayal kırıklığına ve öğretmene duyulan saygının azalmasına yol açan bir eğitim sistemi de buna ekleniyor. Eskiden öğretmenler bir otorite figürüydü; şimdi ise birçok öğrenci onları isyan edilecek biri olarak görüyor.
Türkiye’de öğretmenlerin öğrencilerden gördüğü psikolojik ve sözel şiddet, akademik araştırmalara da yansıdı. Farklı üniversitelerden yapılan üç ayrı çalışma, öğretmenlerin okul ortamında yalnızca mesleki değil, aynı zamanda duygusal olarak da zorlandığını ortaya koyuyor.
Sakarya Üniversitesi’nden Erkan Yaman ve Nejla Kocabaşoğlu’nun yürüttüğü “Öğrencilerin Öğretmenlerine Zorbalık Yaptığı Bir Dikey Zorbalık Araştırması”, ortaöğretimde çalışan öğretmenlerin öğrencilerden en fazla sözel ve duygusal zorbalığa maruz kaldığını gösterdi.
Araştırmaya göre, öğrenciler çoğunlukla grup hâlinde hareket ediyor; öğretmenin otoritesini zayıflatma, dalga geçme, sözlü sataşma ve saygısızlık en yaygın davranış biçimleri.
Kadın öğretmenlerin erkek meslektaşlarına göre daha fazla hedef haline geldiği, bu durumun sınıf yönetimi sorunlarıyla da bağlantılı olduğu vurgulandı.
Araştırmacılar, bu tür olayların öğretmenlerde tükenmişlik, motivasyon kaybı ve özgüven düşüklüğüne yol açtığını belirtiyor. Çözüm olarak ise öğretmenlere yönelik sınıf yönetimi ve psikolojik dayanıklılık eğitimlerinin artırılması öneriliyor.
Bursa Osmangazi’de 540 öğretmenle yapılan “Bullying Toward Teachers: An Example from Turkey” başlıklı çalışmada, katılımcıların %40’ından fazlası öğrencilerinden zorbalığa uğradığını bildirdi.
En sık rastlanan zorbalık türleri arasında sözel hakaret (%38,9), önemsiz sayılma (%33), dedikodu (%25) ve fiziksel şiddet (%17,6) yer aldı. Fiziksel şiddet erkek öğretmenlerde, duygusal ve sözel zorbalık ise kadın öğretmenlerde daha yaygındı.
Zorbalığın en sık görüldüğü alanlar ise okul koridorları ve sınıf dışı bölümler olarak kaydedildi. Araştırmacılar, bu sonuçların “öğretmenlerin her zaman güçlü taraf olduğu” algısını çürüttüğünü ve öğrenci-öğretmen ilişkisinde güç dengesizliği yaşandığını gösterdiğini söylüyor.
2019 yılında yayımlanan “Bullying Toward Teachers and Classroom Management Skills” başlıklı çalışmada ise öğretmenlerin sınıf yönetimi becerileri ile zorbalığa uğrama oranları arasında anlamlı ilişki bulundu.
422 öğretmenle yapılan araştırmaya göre, sınıf yönetimi becerisi düşük olan öğretmenler daha sık zorbalık yaşıyor. Araştırma, bu becerilerin geliştirilmesinin öğrencilerin olumsuz davranışlarını önlemede etkili bir araç olabileceğini ortaya koydu.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:37
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 22 Ekim 2025 13:16 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















