Bilimin İzinde Cesur Türk Kadınlarının Hikâyesi
Haberturk sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
L’Oréal Türkiye, bilime yön veren Türk kadınlarının başarılarını görünür kılmak amacıyla Kırmızı Kedi Yayınevi iş birliğiyle hazırlanan "Bilimin İzinde Cesur Türk Kadınlarının Hikâyesi" adlı kitabı okurlarla buluşturdu.
Kitap, L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Millî Komisyonu iş birliğiyle 23 yıldır yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı kapsamında ödül alan 34 bilim kadınının deneyimlerini, mücadelelerini ve başarılarını bir araya getirdi.
Kitabın satışından elde edilecek tüm gelir, 8–12 yaş aralığındaki çocukların robotik projeler geliştirmesine destek sağlayan Bilim Kahramanları Derneği’ne bağışlanacak. Böylece okurlar, hem ilham veren hikâyelerle buluşacak hem de bilimin geleceğine katkı sunacak.
BİLİM KADINLARINA 23 YILDIR DESTEK"Dünyanın bilime, bilimin kadınlara ihtiyacı var" yaklaşımıyla yürütülen program kapsamında bugüne kadar 128 bilim kadınına ödül verildi. Bu isimlerin 100'ü bugün profesör veya doçent unvanıyla akademik çalışmalarını sürdürüyor.
"BU PROGRAM BİR TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM HİKAYESİ"
L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Vanya Panayotova, programın etkisine dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Türkiye’nin genç nüfusu ve dinamik yapısı, bilim kadınlarımızın çalışmalarına da yansıyor. Bu program sadece bir ödül değil, toplumsal dönüşümün hikâyesi. UNESCO iş birliğiyle 110’dan fazla ülkede yürütülen bu program, bugüne kadar 4700’den fazla bilim kadınına destek oldu. Türkiye ise en aktif ülkelerden biri olarak ilk beş arasında yer alıyor."
"BİLİMİN GELECEĞİNE KATKI SUNMAK GURUR VERİCİ"L’Oréal Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü & Ülke Sürdürülebilirlik Lideri İrem Karaoda Tanrıkulu ise kitabın önemine değinerek şu ifadeleri kullandı:
"Bu eser yalnızca bilimsel başarıları değil; sabrı, hayalleri ve eşitlik arayışını da görünür kılıyor. Tüm gelirini çocukların bilimle tanışmasına aktarıyor olmamız, geleceğe yapılmış en anlamlı yatırım."
KADINLARIN BİLİMDEKİ TEMSİLİ HALA SINIRLIUNESCO İstatistik Enstitüsü verilerine göre, dünya genelinde araştırmacıların yalnızca üçte biri kadınlardan oluşuyor ve ulusal bilim akademilerinde kadınların temsil oranı yüzde 12’de kalıyor.
Times Higher Education (THE) verileri ise dünyanın en iyi 200 üniversitesinin sadece dörtte biri kadınlar tarafından yönetildiğini gösteriyor. Nature araştırmasına göre, erkek bilim insanları kadınlara kıyasla iki kat daha fazla fon alıyor. Kadın bilim insanlarının makalelerde yazar olarak belirtilme olasılığı %13, patentlerde isimlerinin yer alma ihtimali ise %58 oranından daha düşük.
YÖK verilerine göre Türkiye’de de benzer bir tablo gözlemleniyor. Kadın araştırma görevlilerinin oranı %55, öğretim görevlilerinin oranı ise %52 seviyelerinde.
DÖRT KADIN, DÖRT PROJE İLE GELECEĞE IŞIK TUTUYOR Bu yıl da meme kanserinden Parkinson’a, prostat kanserinden hiperspektral görüntüleme teknolojilerine uzanan çalışmalarıyla geleceğe ışık tutan 4 bilim kadını ödüle layık görüldü. Boğaziçi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Banu İyisan, meme kanseri için akıllı hibrit nanoilaç sistemleri geliştirme üzerinde çalışıyor. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nden Dr. Dilara Nemutlu Samur, Parkinson hastalığının erken teşhis ve tedavisine katkı sağlamayı amaçlıyor. Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Duygu Kuzuoğlu Öztürk, prostat kanserinde alternatif tedavi yolu sağlayacak çözüm geliştiriyor. ODTÜ’den Doç. Dr. Sevinç Figen Öktem Seven ise yapay zekâ ile düşük maliyetli, taşınabilir hiperspektral görüntüleme sistemleri ortaya koymayı hedefliyor.
Doç. Dr. Banu İyisan, Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü
Üçlü negatif meme kanseri için, tamamen doğal biyomalzemelerden geliştirilerek, insan saç telinden yaklaşık bin kat daha küçük, çok işlevli ve akıllı nano ilaç sistemleri tasarlamak amaçlanıyor. Böylece mevcut tedavilere dirençli bu agresif kanser türünde tedavi etkinliğini artırmak, yan etkileri azaltmak ve sürdürülebilir yöntemlerle diğer kanser türlerine de uyarlanabilecek bir yeni nesil yaklaşım geliştirmek hedefleniyor.
Dr. Dilara Nemutlu Samur, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim DalıParkinson hastalığında bağırsak-beyin arasındaki ilişkiyi anlamaya odaklanan bu çalışma, mikroakışkan sistemler (çok küçük ölçeklerde sıvı akışını kontrol edebilen) kullanarak bir çip-üstü-organ modeli geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu model sayesinde bağırsak ve beyin hücreleri arasındaki iletişim taklit edilerek hastalığın bağırsakta nasıl başladığı ve hangi mekanizmalarla beyne yayıldığı incelenebilecektir. Elde edilen bulgular, Parkinson hastalığının erken dönem belirtilerini ortaya çıkarabilecek ipuçları sunarak erken tanı ve tedavi stratejilerinin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.
Dr. Duygu Kuzuoğlu Öztürk, Sabancı Üniversitesi Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik BölümüProstat kanserinin en ölümcül türü olan kastrasyona dirençli prostat kanserinin ilerlemesinde önemli rol oynayan proteinlerin, hücre tarafından nasıl üretildiklerinin araştırılması projenin ana konusudur. Projenin amacı, genetik bilginin hücrenin yapıtaşı olan proteinlere dönüşmesinde kritik rol oynayan RNA molekülünden proteine dönüşüm sürecini anlamak ve bu yolla hastalığa sebep olan proteinlerin seviyelerini azaltmaktır. Böylece, mevcut tedavilere direnç geliştiren hücreler için yeni bir tedavi yaklaşımı geliştirilmesine katkı sağlanacak ve gelecekte yeni tedavi yöntemleri için temel bir adım atılacaktır.
Doç. Dr. Sevinç Figen Öktem Seven, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü
Her pikselde çok daha ayrıntılı renk ve ışık bilgisi sağlayan spektral görüntüleme teknolojisinin herkes için erişilebilir hale gelmesi hedefiyle, düşük maliyetli, kompakt ve taşınabilir bir sistem geliştiriliyor. Özel tasarlanmış lensler içeren bu sistem, klasik kameraların yalnızca üç renkle sınırlı kapasitesini aşarak her renk tonunu dalga boyuna göre ayrı ayrı görebilen ayrıntılı görüntüler elde edecek. Yapay zekâ destekli algoritmalarla oluşturulacak bu görüntüler; tarımda ürün takibi, su kalitesi izleme, kalite kontrol ve sağlıkta teşhis gibi pek çok alanda kullanılabilecek. Özellikle teknolojik açıdan dezavantajlı bölgelerde, yerli üretime katkı sağlayan uygun maliyetli bir çözüm sunacak.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:34
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 10 Kasım 2025 11:15 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















