Basit bir ışık, bir koku veya bir öğün: Migreni tetikleyen sinsi faktörler
Haberturk sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Migren ataklarınızın nedeni düşündüğünüzden daha sıradan olabilir. Yedikleriniz, kokular, ekran ışığı ve günlük yaşam alışkanlıkları migreni sessizce besleyen en güçlü etmenler arasında.
Hangi yiyeceklerin sindirimi ve hazmı daha kolay?
Kendi sağlıklı atıştırmalığınızı hazırlayın
MİGREN AĞRISI VE TEMEL ÖZELLİKLERİMigren; zonklayıcı, çoğunlukla tek taraflı hissedilen, bulantı ve kusmanın eşlik edebildiği, hareketle artan, ışık–ses–koku duyarlılığının görüldüğü şiddetli bir baş ağrısı türüdür. Türkiye’de yapılan araştırmalara göre her 100 kişiden yaklaşık 16’sı migren yaşamaktadır. Kadınlarda görülme oranı erkeklere kıyasla üç kat fazladır; bunun başlıca sebebi hormonal değişimlerin sinir ve damar yapıları üzerinde migren eşiğini düşürmesidir.
Migren çoğu kişinin günlük hayatını, iş performansını ve konsantrasyonunu ciddi biçimde etkileyebilecek kadar yoğun yaşanabilir. Ancak tetikleyicilerini tanıyan ve gerekli önlemleri alan bireylerde ilaç kullanmadan atak sıklığı ve şiddeti azaltılabilir. Genellikle 30–45 yaş arasında sık görülse de çocukluk döneminde de başlayabilir. Işık–ses hassasiyeti, bulantı, kusma ve hareketle ağrı artışı sık rastlanan belirtilerdir ancak her hastada farklı şekilde seyredebilir.
AĞRI KESİCİ KULLANIMINDA DİKKAT
Baş ağrısı için sık sık ağrı kesiciye yönelmek alışılmış bir davranıştır. Fakat migreniniz varsa ve ayda 4–5’ten fazla ağrı kesici kullanıyorsanız, bu durum atakları hem artırabilir hem de şiddetlendirebilir. Aşırı ilaç tüketimi inatçı baş ağrılarına yol açabileceğinden, gelişigüzel ilaç almak yerine bir nöroloji uzmanına başvurmak en doğru yaklaşımdır.
MİGRENİ TETİKLEYEN BESİNLERAlkol, nitrit–nitrat içeren şarküteri ürünleri (sosis, salam, sucuk, pastırma), monosodyum glutamat, baharatlar, deniz ürünleri, nişasta, çikolata, eskitilmiş peynirler ve aşırı tuz tüketimi yaygın tetikleyiciler arasındadır. Ancak her besin her hastada aynı etkiyi göstermez.
Kişisel tetikleyicilerinizi bulmak için migren günlüğü tutabilir, atak öncesi tükettiğiniz gıdaları not ederek olası ilişkileri gözlemleyebilirsiniz. Diyetsel tetikleyicileri tespit edemediğiniz durumlarda besin intoleransı testleri yardımcı olabilir.
STRES VE PSİKOLOJİK ETKENLER Yoğun stres, migren atağı riskini artıran temel faktörlerden biridir. Migren; anksiyete ve depresyon gibi psikolojik durumlarla da sık ilişkili görülür. Bu nedenle gerektiğinde psikolojik destek almak, stresi azaltmaya yönelik dans, yoga ve meditasyon gibi aktivitelerden yararlanmak önemlidir.
BESLENME VE UYKU DÜZENİ
Migreni kontrol altına almak için günde 2 ana, 3 ara öğün şeklinde düzenli beslenmek gerekir. Öğün atlamak kan şekeri düşüklüğüne neden olarak atağı tetikleyebilir.
Uyku düzeni de migren açısından kritik öneme sahiptir. Her gün aynı saatte uyuyup uyanmaya özen gösterilmeli; 6 saatten az, 10 saatten fazla uyumamaya dikkat edilmelidir. Her iki uç durum da migreni tetikleyebilir.
IŞIK VE GÖRSEL UYARANLAR Parlak ışıklar, floresan lambalar, yanıp sönen ışıklar ve yoğun geometrik desenler migreni tetikleyebilir. Bu nedenle evde sarı ışık kullanmamak, karanlıkta televizyon izlememek, güçlü ışıklandırılmış ortamlarda uzun süre bulunmamak faydalıdır. Çalışma ortamında da karmaşık desenlerden kaçınılmalıdır.
HORMONAL DEĞİŞİMLERKadınlarda regl dönemindeki hormonal dalgalanmalar, östrojen seviyesindeki artış ve vücutta sıvı tutulumu migren ataklarını tetikleyebilir. Bu dönemleri daha rahat geçirmek için düzenli beslenme, dinlenme ve gerektiğinde hekim desteği önemlidir.
Östrojen içeriği yüksek doğum kontrol hapları atakları artırabileceğinden, hekime migren öyküsü mutlaka bildirilmelidir. Menopoz döneminde hormon tedavisi alan kişilerde de aynı hassasiyet geçerlidir.
KOKU TETİKLEYİCİLERİ Migren hastalarında koku duyusu çok hassas olabilir. Çamaşır suyu, ağır parfümler ve sigara gibi keskin kokular ataklara neden olabileceğinden uzak durulmalıdır.
EGZERSİZ VE FİZİKSEL AKTİVİTE
Migren ağrısı hareketle arttığından atak sırasında egzersiz önerilmez. Ancak atakların olmadığı dönemlerde yürüyüş, yüzme veya hafif kardiyo aktiviteleri serotonin salınımını destekler, stresi azaltır ve atak kontrolünde yardımcı olur.
HAVA VE RAKIM DEĞİŞİKLİKLERİMigrenliler mevsim geçişlerine, nem ve hava basıncı değişimlerine, özellikle lodos gibi hava akımlarıyla oluşan durumlara daha hassastır. Lodoslu günlerde dışarıda uzun süre bulunmamak faydalı olur.
Ayrıca yüksek rakımda oksijen ve basınç değişiklikleri migreni tetikleyebilir. Deniz seviyesinden 1500 metre ve üzeri yüksekliklerde atak ihtimali artacağından seyahat planları buna göre düzenlenmelidir.
NE ZAMAN ACİLEN DOKTORA BAŞVURULMALI? Aşağıdaki durumlarda vakit kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurulması hayati önem taşır:
- Çok ani ve şiddetli başlayan baş ağrısı
- Giderek artan ve geçmeyen ağrı
- Hapşırma, ıkınma, efor veya cinsel aktiviteyle ortaya çıkan ağrı
- Kafa travması sonrası başlayan ağrı
- Ağrıya kol/bacak uyuşması, güçsüzlük, görme ve konuşma bozuklukları gibi nörolojik bulguların eşlik etmesi
- Tedaviye rağmen düzelmeyen baş ağrısı
- Hep aynı bölgede hissedilen ağrı
- Yüksek ateş, uyku hali, kafa karışıklığı veya döküntüyle birlikte görülen ağrı
- 50 yaş üzerinde yeni başlayan baş ağrısı
Görsel Kaynak: shutterstock
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:29
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 20 Kasım 2025 10:39 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















