Bakan Göktaş: 71 ilimizde nüfusun yenilenme seviyesi olan 2,1 in altına düştü
Haberturk sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Aileyi ve dinamik nüfusu korumak, milli beka meselesidir. 'Aile ve Nüfus 10 Yılı', işte tam da bu sebeple, sadece bir politika başlığı değil, geleceğimize yön veren bir vizyondur." dedi.
Göktaş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, kamu kurum temsilcileri ve akademisyenlerin katılımıyla bir otelde düzenlenen "Aile ve Nüfus On Yılına Doğru Uluslararası Sempozyumu"nun kapanışında yaptığı konuşmada, sempozyumda aile ve nüfus yapısındaki değişimi ve doğurganlık hızındaki gerilemeyi tüm yönleriyle değerlendirdiklerini söyledi.
Göktaş, 20. yüzyılın, bütün dünyada genç nüfusun ülkeler için avantaj sayıldığı dönem olduğuna dikkati çekerek ancak küreselleşmenin, dijitalleşmenin ve bireyselleşmenin yükselişiyle aile ve evlilik kurumunun pek çok ülkede ağırlığını kaybettiğini belirtti.
Özellikle 1960'lardan sonra dünyada nüfus artışı ile kalkınma arasında karşıtlık kurulduğunu aktaran Göktaş, "Türkiye dahil birçok ülkede aile planlaması uygulandı, tek ya da iki çocuklu aile 'ideal' olarak gösterildi. Bir zamanlar geniş ailelerin olduğu ülkemizde, bugün neredeyse üç haneden ikisinde 0–17 yaş arasında çocuk bulunmamakta. Doğurganlık hızı, 71 ilimizde nüfusun yenilenme seviyesi olan 2,1'in altına düştü. Ortalama hane büyüklüğümüz gerilerken tek kişilik hanelerin payı yüzde 20'ye çıktı." bilgisini paylaştı.
Göktaş, günümüzde ekonomik göstergeler bakımından dünyanın en gelişmiş ülkelerin de en düşük doğurganlık oranlarına sahip olduğuna işaret ederek, birçok ülkenin, aileyi ve dinamik nüfus yapısını güçlendiren politikaları yeniden gündemlerine aldıklarını söyledi.
Göktaş, şu ifadeleri kullandı:
"Yaklaşık 40 yıl boyunca tek çocuk politikası uygulayan Çin, artık üç çocuk sahibi olmayı teşvik ediyor. Rusya ve Fransa gibi ülkeler, güçlü nüfus yapısına sahip olmayı öncelikli alanlar olarak belirledi. Macaristan, aile odaklı vergi düzenlemeleriyle nüfusunu korumaya çalışıyor. İtalya ve Singapur gibi ülkeler, gençlerin evlilik ve çocuk sahibi olmasını teşvik eden sosyal destek programları uyguluyor. Güney Kore ve Japonya ise, yaşlanan nüfus karşısında aile bağlarını güçlendirecek model arayışı içerisinde."
-"Aileyi ülkenin geleceğini taşıyan bir güç alanı olarak yeniden konumlandırdık"Ailenin, küresel ölçekte stratejik öncelik haline geldiğinin altını çizen Göktaş geleceğin, aile yapısını koruyan ve nüfusunu sürdürülebilir kılabilen ülkelerin olacağını söyledi.
Türkiye'nin, sahip olduğu genç nüfus yapısı ve köklü aile değerleriyle önemli avantaja sahip olduğunu vurgulayan Göktaş, şunları kaydetti:
"Bu avantajı sürdürmek ancak güçlü strateji, sosyal politika ve kurumsal kararlılık gerektirir. Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle ilan ettiğimiz 2025 Aile Yılı, bu stratejiyi toplumsal bir seferberliğe dönüştürdüğümüz bir dönem oldu. Yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, aileyi ülkenin geleceğini taşıyan bir güç alanı olarak yeniden konumlandırdık. 2024-2028 dönemini kapsayan ve bu alanda ilk olan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, çalışmalarımızın stratejik çerçevesini oluşturdu. Bu doğrultuda, kurumsal yapımızı daha da güçlendirdik. Değişen dünyanın dinamiklerini doğru okumak ve aileyi etkileyen gelişmeleri bilimsel temelde analiz etmek için Aile Enstitümüzü kurduk. Bugünkü sempozyum, Aile Enstitümüzün çalışmalarına yön veren bir adım olması bakımından büyük önem taşıyor. Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında çalışmalarını yürüttüğümüz Nüfus Politikaları Kurulu ile ülkemizin geleceğini şekillendirecek bütüncül bir yaklaşımla demografi politikaları geliştiriyoruz."
-"Aileyi güçlendiren projeler hayata geçirdik"
Türkiye'nin dört bir yanında farkındalık kampanyaları yürüttüklerini belirten Göktaş, 81 ilde 15 binden fazla faaliyet ve etkinlik gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Aileleri ve evlenecek gençleri desteklemek için 1926 kurumla işbirliği yaptıklarının bilgisini veren Göktaş, finansal destekler, eğitim programları, kültürel faaliyetler, dijital dönüşüm gibi pek çok alanda aileyi güçlendiren projeleri hayata geçirdiklerini aktardı.
Evlenecek gençlere ve çocuk sahibi olmak isteyen ailelere devletin tüm kurumlarıyla destek olduklarını belirten Göktaş, "Hem kadın hem erkek memurların, çocukları ilköğretim çağına gelene kadar yarım zamanlı çalışma hakkından yararlanmalarını sağladık. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarında, kreş ve çocuk bakımevlerinin yaygınlaştırılması için çalışmalarımızı hızlandırdık." diye konuştu.
Göktaş, Türkiye'nin, aile diplomasisini dünya gündemine taşıyarak, bu alanda öncülük eden ülke konumuna geldiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Birleşmiş Milletler Ailenin Dostları Grubu'na üye olarak küresel politikalara yön veren ülkeler arasında yer aldık. Türk Devletler Teşkilatı çatısı altında, ilk kez Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlar Toplantısına ev sahipliği yaparak bu alanda bölgesel bir mekanizma oluşturduk. Ayrıca, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bünyesinde aile ve nüfus konuları çalışma alanlarına öncülük ettik. Bu yıl düzenlediğimiz Uluslararası Aile Forumu, aileyi merkeze alan küresel işbirliğinin en güçlü platformlarından biri haline geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız Forum'da, 2026-2035 dönemini 'Aile ve Nüfus 10 Yılı'nı ilan ederek, Türkiye'nin aile ve nüfus eksenli sosyal politikasını güçlendirecek stratejik bir vizyon ortaya koydu."
"Hedefimiz, ülkemizin rekabetçi gücünü artırmaktır"
Bugün pek çok ülkenin, yürüttükleri çalışmaları referans alarak kendi politikalarını şekillendirdiğini kaydeden Göktaş, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Birleşik Arap Emirlikleri, önümüzdeki yılı 'Aile Yılı' ilan ederek bu yaklaşımı benimsiyor. Nijerya ise aile eylem planımızın benzerini ülkesinde uygulamaya başladı." dedi.
Bu çalışmalarla amaçlarının, "aile dostu ekosistemi" inşa etmek olduğunu vurgulayan Göktaş, şunları kaydetti:
"Bu ekosistem, sadece sosyal hizmetlerden ibaret değil, çalışma hayatının aile, iş dengesi gözetilerek tasarlanmasıdır. Şehirlerin ve kamusal alanların, çocuk, yaşlı, engelli ve ebeveyn dostu bir bakış açısıyla planlanmasıdır. Eğitim sisteminin, değerleri yaşatan ve kuşaklar arası bağları güçlendiren bir yapıda olmasıdır. Dijital dünyanın, güvenli, etik ve aile ilişkilerini destekleyen bir zeminde şekillenmesidir. Kültür, sanat ve medya ekosisteminin, birlikte üretme, birlikte yaşama ve dayanışma kültürünü beslemesidir. Kısacası her alanın, aileyi destekleyen ve büyüten bir iklime dönüşmesidir. Bu kapsamda aileyi güçlendirmek için atacağımız her adımın, gelecekte ekonomik ve sosyal kazanım olarak geri döneceğine inanıyoruz. Aileyi ve dinamik nüfusu korumak, milli beka meselesidir. 'Aile ve Nüfus 10 Yılı', işte tam da bu sebeple, sadece bir politika başlığı değil, geleceğimize yön veren bir vizyondur. Hedefimiz, gelecek on yılları şekillendirmek, beşeri sermayeyi güçlendirmek, ülkemizin rekabetçi gücünü artırmaktır."
Konuşmaların ardından Göktaş, Yılmaz ve katılımcılar aile fotoğrafı çektirdi.
FOTO: İHA
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:15
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 02 Aralık 2025 19:09 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















