Altın fiyatlarında Asya Ateşi ! Uzman isim açıkladı: Vadeli hesap açmış gibi rahat olsunlar
Ankara24.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Altın fiyatları, ABD tarihinin en uzun süren hükümet kapanmasının yakın zamanda sona ereceği beklentileri ve daha fazla faiz indirimi ihtimalinin artmasıyla yükselişini sürdürdü. Değerli metal, günü artıda tamamlayarak son üç haftanın en yüksek seviyesine yaklaştı.
EKONOMİK VERİLERİN YAYINLANMASI BEKLENİYOR
Federal hükümetin yeniden açılmasıyla uzun süredir ertelenen ekonomik verilerin kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor. Bu verilerin, ekonomide kötüleşen bir tablo ortaya koyacağı tahmin ediliyor. Analistler, zayıf verilerin merkez bankalarının para politikalarında daha fazla gevşeme adımı atması için zemin hazırlayabileceğini belirtiyor.
Bu durumun, faiz getirisi bulunmayan altın açısından olumlu bir görünüm yarattığı değerlendiriliyor.
ONS ALTIN 4 BİN 148 DOLARI GÖRDÜ
Sabah saatlerinde ons altın yüzde 0,85 artışla 4 bin 148 dolar seviyesine yükselerek 23 Ekim’den bu yana en yüksek seviyeyi kaydetti. Ons altın, saat 11.00 itibarıyla 4 bin 136 dolar civarında işlem görüyor.
GRAM ALTIN 5 BİN 614 LİRA
Aynı saatlerde iç piyasada gram altın 5 bin 614 liradan alıcı bulurken, çeyrek altın 9 bin 490 liradan, Cumhuriyet altını 37 bin 813 liradan, tam altın ise 37 bin 425 liradan satılıyor.
AĞUSTOS’TAN BU YANA AŞIRI ALIM BASKISI
Altın fiyatlarında yaşanan son gelişmeleri Emtia Piyasaları Uzmanı Candaş Atalay, Hürriyet.com.tr’ye değerlendirdi.
ABD’de hükümetin kapanması ve açılmasının altın fiyatları üzerinde etkili olduğuna dikkat çeken Atalay, zamanlamadan kaynaklı bir fiyatlama mekanizmasından geçildiğini ifade etti.
Atalay açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
Özellikle son dönemdeki harekete bakacak olursak, Ağustos ayından bu yana altın fiyatlarının ciddi manada aşırı satın alınmış bir bölgede seyrettiğini ve çok uzun bir süredir ertelenmiş bir düzeltmenin geciktiğini konuşuyorduk. Son dönemde bunu yaşadık açıkçası.
Özellikle Ağustos ayı sonrası piyasaya giren “turist yatırımcılar” dediğimiz, yani uzun vadeli değil de kısa vadeli olarak piyasaya girip çıkan yatırımcıların yoğun talebiyle karşılaşan altın, ciddi manada yükselişe geçti ve 4.370 bandına kadar çıktı.
Bunun akabinde jeopolitik risklerin fiyatı beslemesi, Çin-ABD gerginliği ve son dönemde ABD’de hükümetin kapanmasıyla oluşan belirsizlik de fiyatları aşırı yönde etkileyen bir unsur yarattı.
“ALTIN PİYASASINDAN ÇEKİLMEYE BAŞLADILAR”
Son düzlüğe baktığımızda özellikle Batı piyasalarında, başta Kuzey Amerikalı ve Avrupalı yatırımcıların altın piyasasından yavaş yavaş çekilmeye başladıklarını ve piyasanın kendi iç dinamiklerine döndüğünü görüyoruz. Burada biraz Asya’nın ağırlığının arttığını söyleyebiliriz.
Özellikle ABD’de hükümetin kapanma olasılığının yeniden belirmiş olması, altın fiyatlarına ciddi manada pozitif etki yaptı. ABD’de hükümetin kapalı olması, başta kamu harcamaları olmak üzere ciddi bir kısıtlama yaratıyor ve iç piyasada ciddi bir likidite sıkıntısı ortaya çıkarıyor.
Dolayısıyla bu dönemde hem hükümet borçlanma yapamadığı gibi maaş ödeyemez duruma geliyor. Doların diğer para birimleri karşısında gücünün yükseldiğini ve 100 seviyelerini test ettiğini gördük.
Hükümetin yeniden açılması olasılığıyla birlikte piyasalar yeniden bir likidite enjeksiyonu ve doların biraz gevşemesi beklentisini fiyatlıyor ki, daha bol ve daha ucuz dolar kuşkusuz altın fiyatlarını yukarı yönde etkileyecek bir etki oluşturuyor.
ALIŞ FIRSATI OLUŞTU MU?
Bu seviyelerin açıkçası maliyetlenmek için uygun bir zemin sağladığını düşünüyorum. Özellikle Kasım-Aralık ayları her zaman altın piyasası için güç kazanmak adına bir zemin oluşturmuştur.
Tarihsel verilere baktığımızda Ocak ve Ağustos ayları, altının majör hareketlerini yaptığı dönemler olarak kayda geçmiştir. Yani şimdiden yatırımcılar Ocak ayındaki hareketlere hazırlanabilirler.
“ÇİN VATANDAŞLARINA YÖNLENDİRME YAPIYOR”
Bununla birlikte biraz Asya’ya dikkat etmekte fayda var. Özellikle Çin, Hindistan ve Rusya yoğun şekilde altın alımına devam ediyor. Bu, altın fiyatlarının geleceği noktasında piyasaları cesaretlendiren ana unsur olarak karşımızda duruyor.
Özellikle son dönemde Çin’in attığı altına vergi hamlesi piyasalar tarafından her ne kadar yanlış anlaşılmış olsa da altın fiyatlarına vergi getiriliyor olması fiyatı baskılayacak düşüncesi hakimdi. Fakat aksine, Çin’in attığı bu adım kendi vatandaşlarını altın alma konusunda daha da teşvik eden bir hamle olarak karşımıza çıkıyor.
Son dönemde mücevher altına vergi getirilmiş olması çok açık bir mesaj veriyor: “Ben sizin takı amaçlı altın almanızı istemiyorum, yatırım amaçlı külçe altın almanızı istiyorum.” Böylece Çin yönetimi yatırımcı yönlendirmesi yaparak altın talebini artırıyor. Ayrıca Çin ana karası dışında lisanslı altın saklama merkezlerinin inşası giderek hız kazanıyor. Başta Hong Kong olmak üzere dost ülkelerde altın saklama merkezleri kurulması, Çin’in altın piyasasındaki ağırlığını giderek artıracağını gösteriyor.
Birçok İsviçreli rafinerinin yatırımlarını Çin’e kaydırdığını da görüyoruz. Asya’nın dünya altın piyasası hacminden aldığı pay yüzde 25 civarındayken, 2025’in ikinci yarısında bunun yüzde 33’e çıktığını görüyoruz.
Yani 165 milyar dolarlık likiditesi olan altın piyasasının 50 milyar doları tek başına Asya’dan geliyor. Bu oranın giderek artması bekleniyor.
BRICS ÜLKELERİ VE DOLARA MEYDAN OKUMA
Özellikle başta Çin ve Rusya olmak üzere BRICS ülkelerinin yoğun altın alımları, bunu bir sır olarak saklamaktan ziyade dolara karşı açık bir meydan okuma olarak yapmaları, birçok gelişmekte olan ülkeyi cesaretlendiriyor.
Açıkçası altın fiyatlarında hem Asya’nın ağırlığını koymaya başlaması hem de doların belirsizliğinden kurtulma isteğinin yaygınlaşması; merkez bankalarının da artan yoğun talepleriyle birlikte altın fiyatları için pozitif bir tablo ortaya koyuyor.
2026 İÇİN ALTINDA OLUMLU BEKLENTİ
Altın fiyatlarındaki ana hikâyeyi ons altın tarafındaki gelişmeler belirleyecektir. Özellikle doların satın alma gücündeki her değer kaybı kuşkusuz altın fiyatlarını pozitif etkileyecektir.
Gram altın yatırımcıları 2026 yılında da son derece rahat olabilirler. İç piyasadaki gram altın yatırımcıları, adeta vadeli hesap açmış gibi rahat olabilirler.
Dünya piyasalarına baktığımızda, altın fiyatlarının sadece dolar cinsinden değil, tüm yerel para birimleri cinsinden tarihi rekor seviyelerini artırmaya devam ettiğini görüyoruz.
Türkiye piyasasında ise iç talebin son derece canlı olması ve altın ithalat kotası sebebiyle arzın talebi karşılamaması, fiyatlarda bir prim oluşturuyor.
Şu aşamada 5.800 TL civarında bir dengelenme aşamasından geçildiğini söyleyebiliriz. Bu seviyeler ciddi bir maliyetlenme fırsatı sunuyor.
Ocak ayıyla birlikte ons altın fiyatlarında tekrar bir toparlanma etkisiyle, 2026 yılında hem dolar/TL kuru kaynaklı hem de ABD dolarının oluşturacağı enflasyon kaynaklı pozitif bir yatırım ortamı altın yatırımcısını bekliyor.
Dolayısıyla TL bazında yatırım yapacak kişiler bu noktada rahat olabilirler. Hem rüzgârın arkadan estiği hem de akıntıyla aynı yönde giden bir enstrümanın içinde yer aldıklarını söyleyebilirim.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:93
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 11 Kasım 2025 12:16 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















