Almanya da cemaatsiz kalan kiliseler dükkânlara dönüşüyor
Ankara24.com, T24 kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Almanya'da üye sayılarında hızlı bir düşüş görülen kiliseler kapılarını ibadete kapatıyor. Bu binaların kimileri yerleşim kompleksi, kimileri bar, kimileri de spor salonu olarak yeniden hayat buluyor.
Almanya'nın Hollanda sınırındaki Aziz Anna Kilisesi son kez kapılarını ibadete açıyor. Bad Bentheim'in Gildehaus semtindeki bu bina, artık ibadet amacıyla kullanılmayacak. Bu küçük Katolik kilisesi son gününde neredeyse tamamen dolu. Koro, org eşliğinde ilahiler söylüyor.
Ayinin sonlarına doğru kilisenin kapanışı acı verici bir gerçekliğe bürünüyor. Bazı cemaat mensupları sunağı açarak içindeki kutsal emanetleri çıkarıyor. Bunlar, kutsanmış her Katolik kilisesinin sunağına yerleştirilen, bir azize ait küçük kemik ya da kumaş parçaları gibi şeyler.
Kiliselerin kapılarını ibadete kapatması kimileri için oldukça duygusal bir süreç. Gözlerinin pınarında biriken yaşları silen Katolik papaz Hubertus Goldbeck, "Hem kalbe hem de gözlere dokunuyor. Çok duygulandırıcı" diyor.
Almanya geneline bakıldığında buradaki küçük cemaatin yaşadığı hiç de istisnai bir durum değil. Kiliseler, cemaatleri küçüldükçe binalarından feragat etmek zorunda kalıyor.
24 yılda 900'den fazla kilise kapandıAlmanya'da kilise üyelerinin sayısı hızla azalıyor. Yalnızca 2024'te iki büyük kilise, ölümler ya da kiliseden ayrılmalar nedeniyle bir milyondan fazla üyesini kaybetti. Halihazırda Almanların yüzde 45'inden fazlası hâlâ Protestan ya da Katolik Kilisesi'ne mensup. Bu sayı 30 yıl önce yüzde 69 civarındaydı. Bu belirgin düşüş nedeniyle kiliseler kutsallıktan çıkarılıyor ya da kapılarını ibadete kapatıyor.
2000 yılından bu yana yüzlerce Katolik ve Protestan kilisesi hizmet dışı bırakıldı. Alman Piskoposlar Konferansı, DW'nin sorusuna cevaben 2000-2024 yılları arasında 611 Katolik kilisesinin kapatıldığını açıkladı. Protestan Kilisesi ise aynı dönemde 300 ila 350 kilisenin kalıcı olarak kapatıldığını tahmin ediyor.
Kilise binalarına ne oluyor?Peki, eski ibadethanelere ne oluyor? Bazı şehirlerde, özellikle de başkent Berlin'de büyüyen Ortodoks cemaatleri bunların bir kısmını devraldı. Ancak bu hâlâ istisnai bir durum. Bu binalar genellikle satılıyor. Kiliselerin yıkılması da sık görülen bir uygulama.
Bazı kilise binaları ise başka bir amaç için kullanılmaya başlanıyor. Örneğin Almanya'nın batısındaki Jülich'teki eski Katolik kilisesi St. Rochus'da artık bir bisikletçi dükkânı var. İşini bu binaya taşıyan Thomas Oellers, kilise yönetiminin kendisine işini bu binada yürütmek isteyip istemeyeceğini sorduğunu anlatıyor. Burası Oellers'in kendisinin de vaftiz edildiği ve sık sık ayinlere katıldığı kilise.
Jülich'teki eski kilise artık bir bisiklet dükkânına ev sahipliği yapıyorMünster'in hemen kuzeyinde bulunan Wettringen'de ise bir manastır, "futbol kilisesi"ne dönüştürülmüş. Kleve'de ise eski bir Protestan kilisesi artık bir boks salonu olarak hizmet veriyor.
Eski kiliseler arasında barlara, kütüphanelere ya da kitapçılara dönüşenler de var. Hatta kimi manastırlar artık otel komplekslerine ev sahipliği yapıyor.
Avrupa'nın pek çok ülkesinde olduğu gibi Almanya'da da konut sıkıntısı yaşanırken mimarların kilise binalarını konutlara dönüştürdüğü örnekler de giderek artıyor. Berlin, Rostock, Trier, Köln ve Wuppertal bu şehirler arasında.
Bu uygulamanın en eski örneklerinden biri de Essen'deki Lukas-K-Haus. 1961'de inşa edilen Protestan Aziz Luka Kilisesi, 2012-2013 yılları arasında dairelere dönüştürüldü.
Alexandra Schröder, o tarihten beri eski kilisede yaşıyor. "Kimse bir gün bir sunağın üzerinde yaşayacağımı hayal edemezdi" diyen Schröder, buraya taşınma kararının o dönem ailesi için tamamen pratik bir karar olduğunu anlatıyor. Dairenin birkaç yatak odası bulunmasının ve yakınlarda iyi okullar olmasının bu karar için belirleyici olduğunu söylüyor.
Essen'deki eski Protestan kilisesi bugün bir anaokulu, muayenehane ve daireler dahil olmak üzere çeşitli kullanım alanlarına ev sahipliği yapıyorBir alt katta ise bir fizyoterapi kliniği yer alıyor. Klinik yöneticisi Jessica Günther, yeni bir yer ararken tesadüfen dönüştürülmüş bu kilise binasına rastladığını söylüyor. Günther, binanın "hoş, sakin bir havası olduğunu" ve burada çalışmanın ona iyi geldiğini belirtiyor.
Günther, kliniğin içindeki merdivenlerin bir zamanlar sunağa çıkmasına özel bir önem atfetmese de bazı hastaları aynı görüşte değil. Birkaç kez felç geçirmiş olan Stefan Hebenstreit, "İhtiyaç içindeki insanlara yardım etmek bir inanç ifadesidir" diyor. İnançlı bir Hristiyan olan Hebenstreit, binalar artık kilise olmasa bile, onları bir kreş ya da fizyoterapi merkezi olarak kullanmanın da "çok pratik olduğunu" söylüyor.
Bu "dönüşüme" eleştirel yaklaşanlar da yok değil. Uzun yıllar boyunca Aziz Luka Kilisesi'nin etrafında yaşayanlardan kimileri kilisenin çan seslerini duymayı özlediğini söylüyor. Kimileri de kilise kulesindeki saatin sonsuza kadar durmuş olmasını hüzünlü buluyor.
Kapatmak yerine toplum için "dönüştürmek"Kilise dönüşümü konusunda belirleyici olan çoğunlukla mahallenin kendisi oluyor.
Almanya Protestan Kilisesi'nin kültür ofisinden sanat tarihçisi Klaus-Martin Bresgott ve bir grup mimarlık öğrencisi, Berlin'deki büyük bir kiliseyi örnek alarak eski kilise alanlarının bir mahalle ve yerleşim bölgesi için ne kadar önemli olabileceğini araştırdı.
Berlin'in Wedding semtindeki Aziz Stephanus KilisesiBerlin'in Wedding semtinde, halihazırda kapalı bulunan Aziz Stephanus Kilisesi de odak noktaları oldu. Bresgott ve öğrenciler 1900'lerin başında inşa edilen ve hayli büyük olan bu binayı incelemek yerine, önce sosyal sorunlarıyla bilinen bu mahallenin sakinleriyle röportajlar yaptı. Ve bu röportajlar sonucunda mahallede kamusal alan, sosyalleşme imkanı, spor yapma veya kültürel ya da toplumsal etkinliklere katılma fırsatlarının eksik olduğu sonucuna vardılar.
Napolyon Savaşları sırasında kiliselerin onlarca yıl boyunca at ahırı olarak kullanıldığını hatırlatan Bresgott'a göre, Aziz Stephanus Kilisesi mahalle için baştan beri fazla büyük sayılsa da toplum için hâlâ bir işleve sahip olabilecek bir yapının mükemmel örneği. Bu yüzden de "Hemen paniğe kapılıp 'kapatın, vazgeçin' dememeliyiz" uyarısında bulunuyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:21
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 27 Aralık 2025 20:31 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















