Allah iddianame okuma sabrı versin
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Uğur ERGAN
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Ekrem İmamoğlu için 2 bin 430 yıla kadar hapis cezasının istendiği yaklaşık 4 bin sayfalık iddianameyi okumaya başlayanlardan değilim.
İddianameyi okumaya başlamadığım gibi okumaya da niyetim yok.
Aynı şeyi Ergenekon ve Balyoz davaları için de yapmıştım. Çünkü inandırıcı bulmamıştım.
FETÖ’cülerin bu davalarla Türk Silahlı Kuvvetleri’ne nasıl kumpas hazırladıklarını benimle birlikte Türkiye kamuoyu da, kılı kırk yaran, meseleyi anlaşılır bir dille anlatan Sedat Ergin’in o zaman birlikte çalıştığımız Hürriyet gazetesinde haftalar süren köşe yazılarından öğrenmişti.
Geçenlerde Mehmet Yakup Yılmaz T24’deki köşesinde yazdı, “Türkiye sınırları içinde, İBB iddianamesini de üşenmeden en ince ayrıntısına kadar didik didik edecek ve çelişkileri ortaya koyacaklar arasında iki isim öne çıkabilir” diye.
Biri şimdi Gazete Oksijen’de yazan Sedat Ergin, diğeri de T24 Genel Yayın Koordinatörü ve Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu.
Bildiğim kadarıyla Sedat Ergin, Ergenekon ve Balyoz iddianamelerini araştırıp yazmak için 4 ay kadar izin alarak uğraşmıştı ve yazılarında başka hiçbir konuya değinmemişti.
Titiz çalışma huyunu bildiğim Sedat bey, İBB iddianamesi işine girer mi, ileriki günlerde anlarız.
İddianameyle ilgili ilk yazısını 13 Kasım’da “İBB iddianamesinde ‘örgüt’ çabası: Sadece İmamoğlu değil CHP de yargılanıyor!” başlığıyla köşesine taşıyan Gökçer’le ise dün konuştum.
Gökçer, iddianamenin önemli bir bölümünü okuduğunu ve önümüzdeki günlerde insanların okuduklarında anlayabilecekleri kapsamlı değerlendirmelere köşesinde yer vereceğini söyledi.
4 bine yakın sayfa, 2 bin 430 yıl hapis talebi, müthiş bir örgütmüş tarzı vs. yaklaşımlar, başkentin siyasi kulislerinde konuşulduğu gibi, iddianamenin ciddiyetini sorgular hale getirmenin yanı sıra, daha ilk bölümden itibaren içinin abartılarla dolu olduğu izlenimini yaratıyor.
Bundan dolayı Gökçer Tahincioğlu’nun “Elbette herkes büyük hevesle okumaya başladı ancak muhtemelen belli bir aşamada sıkılarak sosyal medyada kimin hangi kısmını okuyup paylaştığını izlemeye koyuldu. 4 bin sayfayı bulan bir iddianame için haklı bir tavır” tespiti son derece yerinde.
“E hadi okuyalım” dediniz, okudukça da size göre iddianamedeki tutarsızlıkları, yanlış bilgileri, çelişkileri, sosyal medyada bir hesap açarak insanlara duyurmak istediniz.
Ama o zaman da "Millî güvenlik sorunu” haline geliyorsunuz.
Yüzlerce yıl hapis cezalarının istendiği bir iddianame ortada, ama bu iddianameye karşı savunma yapma hakkınız, “Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması gerekçesiyle” elinizden alınıyor.
Neden?
Cevap son derece kısa:
“Mahkeme kararı var, yasak hemşehrim.”
Peki devletin ajansı, Ekrem İmamoğlu’nun oğlu Selim İmamoğlu’na tekne alması için 772 milyon lira transfer ettiğine dair doğru olmayan bilgi yayıyor, TRT dahil tüm iktidar yanlısı TV’lerde bu haber okunuyor, ne yapacağız?
“Yok o yalan değil, sehven(!) oldu” yanıtı alıyorsunuz.
Allah iddianameyi okumaya kararlı olanlara sabır ve sinirlerine hakim olma gücü versin.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:32
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 18 Kasım 2025 05:12 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar


















