Algoritmalara hakim ama duygulara uzak bir nesil
Trthaber sayfasından alınan bilgilere göre, Ankara24.com açıklama yapıyor.
Ergenlik çağından itibaren çocuklar artık yalnızca akademik başarıyla değil, duygusal becerilerle de sınanıyor. Teknolojiyle büyüyen yeni nesil, ekranlar üzerinden kolayca iletişim kurabiliyor ama çoğu zaman gerçek duygusal bağı kurmakta zorlanıyor. Uzmanlara göre bu durum, çocukların yalnızlaşmasına, toplumsal ilişkilerin ise giderek zayıflamasına yol açıyor.
Peki, eğitimde empati neden bu kadar kritik? Çocuklara duygusal farkındalık nasıl kazandırılabilir? Tüm bu soruları Akademisyen ve Psikolog Mehmet Büyükçorak’la konuştuk.
Empati kuran bir çocuk sosyal desteği daha fazla hisseder. Zorlandığında yalnız olmadığını bilir. Bu duygu, dayanıklılığın temelidir.
Psikolog Mehmet Büyükçorak
[Fotoğraf: Getty]
Empati genellikle doğuştan gelen bir özellik olarak görülüyor. Oysa pozitif psikolojiye göre empati, geliştirilebilir bir beceri. Büyükçorak bu konuda şunu vurguluyor:
“Empati sadece duygusal bir refleks değildir. Bilişsel bir süreçtir. Çocuk, hem ‘O nasıl hissediyor?’ hem de ‘Ben olsam ne hissederdim?’ sorusunu zihninde canlandırabilmelidir. Bu süreç öğretilebilir ve zamanla güçlenebilir.”
Harvard Üniversitesi’nin 1938’den bu yana yürüttüğü uzun soluklu araştırma da bunu destekliyor: İnsan mutluluğunu belirleyen en güçlü faktör, para ya da statü değil, kaliteli ilişkiler ve güçlü sosyal bağlar.
Pozitif psikolojide yer alan PERMA modeli de bunu vurguluyor: Pozitif duygular, etkileşim, ilişkiler, anlam ve başarı… Büyükçorak’a göre bu beş unsurdan “ilişkiler” boyutu, empatiyle doğrudan bağlantılı.
Birçok ülke, empatiyi artık akademik derslerle eş değer bir öğrenme alanı olarak ele alıyor. Danimarka’da ilkokul öğrencileri her hafta bir saat boyunca “duygusal konuşma” oturumunda buluşuyor. Çocuklar sırayla yaşadıkları olayları anlatıyor, birbirlerinin duygularını dinliyor. Yalnızca birkaç ay süren bu uygulama bile öğrenciler arasında zorbalığı azaltıyor, güveni ve kültürel farkındalığı artırıyor.
Büyükçorak, bu tür uygulamaların etkisini şöyle açıklıyor:
“Çocuklar, duygularını açıkça ifade ettiklerinde hem iç dünyalarını tanıyorlar hem de başkalarının deneyimlerini anlamayı öğreniyorlar. Bu da toplumsal uyumu güçlendiriyor. Empati, bir toplumun görünmeyen sosyal dokusudur.”
Çağın gençleri saatlerce çevrim içi platformlarda zaman geçiriyor. Binlerce kişilik oyun topluluklarına katılıyor, sosyal medyada paylaşım yapıyorlar. Ancak bu etkileşim biçimi, gerçek bir duygusal bağ kurmaya yetmiyor. Büyükçorak, dijital dünyanın empatiyi nasıl dönüştürdüğünü şöyle anlatıyor:
“Sanal dünyada etkileşim sayıca çok ama duygusal derinliği az. ‘Beğeni’ butonuna basmak, karşındakinin duygusunu hissetmek anlamına gelmiyor. Empati, bakıştan, ses tonundan, sessiz kalabilme becerisinden de doğar. Ekranlar bu alanı kısıtlıyor.”
Psikolojik araştırmalar da bu görüşü destekliyor. Yüz yüze ilişkiler azaldıkça, yalnızlık ve izolasyon hissi artıyor. Empati eksikliği, hem bireysel mutsuzluğu hem de toplumsal kopukluğu besliyor.
Empati eğitimi çocuklara ne kazandırır?Empati kurabilen çocuklar, hem kendilerini hem başkalarını daha iyi tanıyor. Bu farkındalık, onların psikolojik dayanıklılığını da artırıyor. Büyükçorak’a göre empati, stresle baş etme becerilerini güçlendiriyor:
“Empati kuran bir çocuk sosyal desteği daha fazla hisseder. Zorlandığında yalnız olmadığını bilir. Bu duygu, dayanıklılığın temelidir. Ayrıca empati, çocuğun kendi güçlü yönlerini fark etmesini sağlar. Başkasının duygusuna saygı duyan kişi, kendi duygusuna da daha bilinçli yaklaşır.”
Okullarda empati nasıl öğretilmeli?Uzmanlara göre empati, sistemli biçimde öğretilebilecek bir beceri. Ders yükünü artırmadan, öğrencilerin duygusal zekasını geliştiren küçük modüllerle eğitim ortamına entegre edilebilir. Büyükçorak’ın önerileri şöyle:
“Okullarda haftada bir saat ‘duygusal paylaşım saati’ yapılabilir. Öğrenciler sırayla duygularını paylaşır, arkadaşları dinler. Rol değiştirme oyunlarıyla başkasının gözünden bakma becerisi geliştirilebilir. Güçlü yönler atölyeleri de özsaygı ve karşılıklı saygıyı artırır.”
Bu etkinliklerin yanı sıra, hikaye anlatma ve dinleme oturumları da öğrencilerde duygusal farkındalığı güçlendiriyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:34
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 16 Ekim 2025 10:43 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















