Al sana ‘Türkiye yüzyılı’... Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Sevgili okurlarım şimdi size kısaca bir Türkiye tablosu çizmeye çalışayım. Başımızdaki iktidar bir yanda feryat edip yeni Türkiye çığlıkları atarken bakalım gerçekte neler oluyor.
Kasım ayının enflasyon rakamları dün TÜİK tarafından açıklandı. Herkes yine çok olumlu rakamlar bekliyordu ve nitekim öyle oldu. Adına TÜİK denilen kuruluş memlekette pembe tablolar çizme işinin gerçek ustası. Örneğin enflasyonu bu ay da düşük göster denildiğinde bu talimatın tersini yapamaz, gerçek rakamları saklamak ve gizlemek zorunda kalır.
Dün de öyle oldu... Çünkü önümüzdeki günlerde yıllık enflasyon, memur ve emekli maaşlarına, asgari ücrete yapılacak zamlar resmen açıklanacak. Enflasyon rakamının bu nedenle mümkün olduğunca düşük gösterilmesi gerekiyor.
Bunu bu yıl da başardılar sayılır!
TÜİK pembe tablolar çiziyor, bu işin çilesini ise gerçek fiyat artışlarının altında ezilen milyonlarca insanımız çekiyor.
İtirazlar ve tepkiler yükselince de hükümet kesiminden ses yükseliyor:
“Ne yapalım yani, rakamları koskoca devlet kuruluşu TÜİK açıklıyor. TÜİK’e inanmayıp da kime inanalım!”
Hadise bu kadar basit yani!
★★★
“Türkiye yüzyılı” palavrası olanca hızıyla sürüp giderken birkaç konuya daha kısaca değineyim.
Biliyorsunuz, ‘terörsüz Türkiye’ ismini verdikleri bir süreç yaşamaktayız. Bu amaçla Meclis’te komisyon bile kurdular. Bu komisyonun AKP, MHP ve DEM Partili üyeleri birkaç gün önce taa İmralı’ya, Apo’nun ayağına gidip huzuruna kabul edildiler.
Peki orada ne konuştular? Komisyon ne dedi, Apo onlara neler söyledi?
O teröristin ayağına giden komisyon üyelerinden düne kadar hiç ses çıkmadı.
Ne oldu ne bitti, pazarlıklarda hangi konular nasıl gündeme geldi, bilen yok.
Pazarlıklar kapalı kapıların ardında yürütülüyor.
Sadece bu konu bile Türkiye Cumhuriyeti adına utanç vericidir.
Devlet teröristin ayağına gider mi?
Bu komisyon bugün saat 14’te yeniden toplanacak. Toplantı yine gizli olacak ve alınacak kararlar yine bizlerden saklanacak.
Bu kadar mı küçüldük biz?
★★★
“Türkiye yüzyılı” masalından bir örnek daha...
Şırnak’ta birkaç gün önce düzenlenen bir toplantıya o meşhur Barzani de Irak’tan gelip katıldı. Hiçbir devlet görevi olmayan bu herif toplantıya yanındaki özel korumalarıyla geldi.
Bordo bereli, komando giysili bir takım adamlar...
Ve ellerinde uzun namlulu silahlar.
Toplantıyı Şırnak Valisi ve yöredeki bütün kamu görevlileri izliyor. Peki ama adına Barzani denilen bu adamın yanında uzun namlulu silahlar taşıyan korumalar sınırdan nasıl geçti?
Yabancı ülkelere giden üst düzey devlet görevlilerinin yanında özel korumaları olabilir. Ancak bunların sadece tabanca taşıma yetkisi, o da gidilen ülkeden izin almak koşuluyla vardır. Uzun namlulu silahlar için ise, o ülkenin hükümetinden özel izin istenir.
Verilmiş böyle bir izin olmadığına göre bu herifler sınırdan nasıl geçti? Bunları kim görmezden geldi ya da izin verdi?
İşlerine gelince övünürler “Savunma alanında dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olduk” diye... Öbür yanda ise uzun namlulu silahlarıyla birlikte sınırdan buyur edilen komando kılıklı, yabancı uyruklu herifleri ağırlamaktan kaçınmazlar!
İsteyen gelecek, isteyen elinde makineli tüfekler taşıyacak ve iki paralık bir aşiret reisi bizim memleketimizde şov yapacak... Oh ne güzel.
Dingonun ahırı mı burası?
Kim izin verdi bu rezalete, hesabı kim verecek?
★★★
Sevgili okurlarım size bir örnek daha vereyim ki “Türkiye yüzyılı” denildiğinde akla neler geleceğini bir kez daha görelim.
Yakında çok önemli bir davalar süreci başlayacak. CHP ve İmamoğlu davaları... Açık söyleyeyim, bizim iki iktidar ortağı AKP ve MHP, bu davalar konusunda gerek İmamoğlu ve gerekse CHP’li sanıkların aklanmasından korkuyorlar. Gerçeklerin duruşmalarda ortaya çıkacak olmasından endişe ediyorlar.
CHP bu konuda bir kanun teklifi vermiş ve duruşmaların televizyonda canlı yayınlanmasını öngörmüştü. Konu önceki gün Meclis’e geldi, verilen kanun teklifi her zaman olduğu gibi yine AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
Oysa bu iki ortak, İmamoğlu ile birlikte çok sayıda CHP’li belediye başkanı ile üst düzey yetkililerini de hırsızlık-yolsuzluk falan diyerek aylardan beri hapis yatırmıyor mu!
Keşke kabul etseler ne güzel olurdu!
Böylece, onların nasıl hırsız oldukları (!) duruşmalarda ortaya çıkar ve hak ettikleri cezaları aldıklarında hepimizin yüreği serinlerdi.
Bu kanun teklifini acaba niçin reddettiler!
Çünkü gerçeklerin ortaya dökülmesinden korkuyorlar.
Neyse, biz şimdi cellat kimdir, kim kimin celladıdır, darbe olur mu olmaz mı diye tartışmaya devam edelim de...
Ne bileyim, “Türkiye yüzyılı” denildiğinde akla böyle uçuk fikirler bile geliyor yani!
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:25
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 04 Aralık 2025 05:03 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar


















