Açlık sınırı yüzde 39 arttı, asgari ücret ne olacak? Sözcü Gazetesi
Ankara24.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Özel sektörün son günlerde asgari ücret zammının düşük tutulması yönündeki açıklamaları, kampanyaya dönüşmüş durumda. Özel sektör yılbaşı zammının yüzde 25’le sınırlanmasını istiyor. Asgari ücrette açlık sınırının baz alınması halinde ise en az yüzde 31-32 zam gerekecek.
Açlık sınırı geçtiğimiz ekim sonunda 28 bin 412 TL olarak açıklandı. Bu rakamın 2025 yıl sonunda 29 bin TL’yi geçmesi bekleniyor. Asgari ücretin açlık sınırının altında kalmaması için, yılbaşında asgari ücrete yapılacak zammın yüzde 31-32 oranlarında gerçekleşmesi gerekiyor.
Sadece 4 kişilik bir ailenin gıda harcamalarından oluşan açlık sınırı geçtiğimiz bir yıl içerisinde ise yüzde 39 oranında arttı. Geçen yıl ekim sonu 20 bin 431 TL olan açlık sınırı bu yıl ekimde 28 bin 411 TL’ye çıktı. Kasım sonu itibarıyla bu rakamın zaten 29 bin TL’ye yaklaşması bekleniyor.
Aralık ayında başlayacak olan asgari ücret görüşmelerinde, ay boyunca turlar halinde toplantılar yapılması, zaten adet oldu. Sonuç olarak, ayın sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği olacak; asgari ücret zammını tek kişi belirleyecek. Geçen yıl sonunda açlık sınırı hesaba katılırken, bu yıl yine aynı hesap yapılacak mı, yılın son günlerinde ortaya çıkacak.
Asgari ücrete yüzde 30 zam yapılırsa, yani açlık sınırı gözetilse bile, yoksullaşmanın devam edeceği çok açık. Piyasadaki beklenti; bu yıl da asgari ücret zammının düşük tutulup, seçim yılı olması beklenen 2027’de daha yüksek oranlı zamların yapılması.
İşverenler ise asgari ücrete yüzde 30’u bulacak zamma, işlerini iyice zora sokacağı, işsizliği artıracağı, zaten düşmeyen faizler nedeniyle finansman sıkıntısı iyice büyüyeceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Bunun yanında kurlardaki artışların da hızlandırılmasını istiyorlar. Asgari ücrete yüksek zam yapılması halinde, kurlardaki artışın daha da hızlanmasının gerekeceğini belirtiyorlar.
ÖĞRETMENLER BAŞTA HERKESİN GELİRİ DÜŞÜK
Çünkü şirket bilançolarında işçilik payının yüksek olduğunu, zaten dış pazarlarla düşük kur nedeniyle rekabet edemediklerini, işçilik maliyetlerinin kurdan fazla artmasının ihracatı ve turizmi zora sokacağını belirtiyorlar. Yani iktidarın eline, düşük zam için kullanacağı argümanları vermeye çalışıyorlar.
Yine aynı senaryo devrede; tutmayacağı bilindiği halde hedef enflasyon kadar zam, belki üzerine biraz fark verip maaş zamlarını düşük tutmak istiyorlar. Yoksa enflasyonun artacağını söylüyorlar ama o ilişkinin koptuğu artık çok açık.
Son yıllarda iktidarın tavrının ne olduğu, yoksullaşmanın arttığı, gelir dağılımın iyice bozulduğu ortada. Ancak iktidar bunları bile bile, sermaye lehine tercihlerine devam ediyor.
Sadece asgari ücretlinin değil tüm çalışanların, memur ve emeklilerin durumu da çok kötü. 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yapılan çalışmalar, son yıllarda öğretmen maaşlarındaki büyük erimeyi gözler önüne seriyor. Bu çarpık eğitim anlayışının yanı sıra, öğretmenlerin bir de yoksullukla sınandıklarını görüyoruz. Çocuklarımızın ve dolayısıyla ülkenin geleceğinin ne kadar kritik bir süreçten geçtiği ortada.
Yoksullaştırdığı kesimlere yine düşük zam yapıp, seçim öncesi bir parmak bal sürerek yine iktidar olmak isteyecekler.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:73
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 25 Kasım 2025 05:02 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















