Zayıflama iğneleri kapış kapış! Doktorsuz zayıflama tehlikesi
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
Son dönemde ideal forma kavuşma arzusuyla birlikte zayıflama iğnelerinin satışında adeta patlama yaşanıyor. Kilo vermek isteyen birçok kişi, zayıflama iğnelerini doktor önerisi olmadan, reçetesiz temin ederek kullanırken, bu durum halk sağlığı açısından ciddi riskleri beraberinde getiriyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde, sosyal medya platformlarında "zayıflamaiğnesi" etiketiyle yapılan paylaşımlar, reçetesiz satışların artmasına yol açarken; uzmanlar ise kontrolsüz şekilde kullanılan iğnelerin hormon dengesini bozabileceği, kalp ritmini etkileyebileceği ve metabolik rahatsızlıklara yol açabileceği konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. Etken maddesi tirzepatid ve semaglutid olan ilaçlar, kontrolsüz bir şekilde kullanılırken, 2.5 miligramlık iğneler ortalama 9 bin TL'den, 15 miligramlık iğneler ise 30 bin TL fiyata pazarlanıyor.
Dr. Ayça Kaya: " Obezite tedavisi tek başına ilaçla olmaz. Hastanın kilo almasına neden olan etkenler belirlenip, çözülmeli." PANKREATİT UYARISI “Hızlı sonuç” vaadiyle pazarlanan zayıflama iğneleri yeni bir “fit görünme” furyasına da kapı aralamış durumda. Hekimler ise vücut kitle indeksi 25'in altında olan kişilerin bile sırf daha fit görünmek için zayıflama iğnelerinden kullandığına dikkat çekerken, ciddi yan etkilere bağlı sorunların altını çiziyorlar. Zayıflama iğnelerinin beden kitle indeksi (BKİ) 30 ve üzerinde olan veya BKİ oranı 27–30 arasında olup aynı zamanda diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkları bulunan kişilerde mutlaka hekim gözetiminde kullanması gerektiği de vurgulanıyor. Doktor kontrolü olmadan kullanılan zayıflama iğnelerinin bulantı, kusma, ishal, kabızlık gibi gastrointestinal sorunlar ile pankreatit, safra taşı, böbrek problemleri gibi daha ağır seyirli hastalıklara neden olacağı da belirtiliyor.
BÜTÜNCÜL TEDAVİ ŞARTDr. Ayça Kaya (İç Hastalıkları Uzmanı)
"Zayıflama iğneler doktor kontrolü olmadan asla kullanılmamalı ancak bir bakıyoruz sadece 3, 5 kilogram fazlası kişiler bile söz konusu iğnelerden kullanıyor. Zayıflama iğneleri GLP-1 yani açlık hormonunun azaltan bir etkiye sahiptir. İlaç, mide boşalmasını yavaşlatır ve beyne tokluk sinyali gönderir. Ancak bu iğneleri gerçekten hastalığı olan kişilerin kullanması gerekir. Bilinçsiz, doktor tavsiyesi olmadan tüketilen ilaçlar, bazı kişilerde yeme bozukluğuna neden olabiliyor. Kilo takıntısı olanlar kesinlikle zayıflama iğnelerini kullanmamalı. Bazı kişilerde hızlı kilo kaybına bağlı safra kesesi sorunları görülebiliyor."
Prof. Dr. Murat Aksoy (Genel Cerrahi Uzmanı)
"Zayıflama iğnelerinin satışı kesinlikle denetim altına alınmalı. Sözünü ettiğimiz basit bir takviye değil; diyabet tedavisinde kullanılan bir ilaç. İnsanlar kolayca iştahlarını kontrol etme konusunda fayda görüyor. Ancak bu ilaçlar doğrudan zayıflatmıyor; iştah kontrolü ve doygunluk hissi üzerinden etki ediyor. Başarılı sonuçlar görüldükçe kullanımı adeta bulaşıcı hale geliyor. Oysa bu ilaçlar mutlaka reçete ile ve doktor gözetiminde kullanılmalı, çünkü ciddi yan etkileri olabilir.”
"KAPİTALİST SİSTEM DAYATMASI"Prof. Dr. Osman Erk (İç Hastalıkları Uzmanı)
“Bu ilaçların mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerekiyor. ‘Gittim eczaneden aldım, kafama göre yaptım’ anlayışı kesinlikle doğru değil. Çünkü bu ilaçların ciddi yan etkileri var. Kilo kaybı kimyasal bir süreç; ancak burada bizim istediğimiz, yağ dokusundan kayıp olmasıdır. Oysa bu ilaçlar bazen kas ve kemik dokusundan da kayba yol açabiliyor. Kas dokusu kaybolduğunda, özellikle yüz kasları eridiğinde yüz şekli bile değişebiliyor. Ayrıca pankreatit riski var. Bu konunun sadece tıbbi değil, aynı zamanda çevresel ve ekonomik boyutları da bulunuyor. Kapitalist tarım sistemi ve kimyasal madde kullanımıyla da dolaylı bağlantılar var."
Prof. Dr. Osman Erk: "Birleşmiş Milletler, 2011 yılında dünyada obeziteyi küresel bir pandemi olarak ilan etti. O dönemde, insanlığın büyük bir obezite salgınıyla karşı karşıya olduğu vurgulanmıştı. Bugün, 2025 itibarıyla, dünyada her iki kişiden birinin obez olacağı öngörülüyor." 30 MİLYAR DOLARLIK PAZAR Öte yandan küresel piyasalarda inanılmaz bir büyüme yakalayan bu ilaçların pazar büyüklüğünün 30 milyar doları aştığı tahmin ediliyor. Türkiye'de ise kesin veriler olmamakla birlikte, eczane ve özel klinik satışlarına bakıldığında, sadece bu ilaçlara yönelik talebin son bir yılda en az yüzde 400-500 arttığı ifade ediliyor.
Kaynak: Web Özel
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:18
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 16 Ekim 2025 09:06 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















