YÜKSEL AYTUĞ Kuruluş Orhan terapi merkezi
Sabah sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
"O da ne ki?" diyeceksiniz. Vallahi gittim, kendi gözlerimle gördüm.
Kuruluş Ertuğrul, Osman ve Orhan dizilerini Türk izleyicileriyle beraber tüm dünyadaki dizi severlere armağan eden Bozdağ Yapım'ın Riva'daki muazzam platosu şimdilerde ziyaretçi akınına uğruyor.
Şu anda Avrupa'nın en büyük çekim platosu olan tesiste yok yok... Sizi önce müthiş bir restoran karşılıyor. Mönü neredeyse tamamen 13. yüzyılın seçme Türk ve Orta Asya yemeklerinden oluşuyor. Toyga Çorbası, Bozbaş Köftesi, Herise Üzerinde Kuzu Gerdaniye ve son vuruş İncir Uyutma Tatlısı...
Sonra müthiş bir tur başlıyor. Çocuklar dilerlerse çiftlik hayvanlarıyla vakit geçiriyor, isterlerse adı Limon olan dünya tatlısı ata biniyor. Sonra "Ya hak" deyip eğitmenler eşliğinde ok atıyorsunuz. Cam atölyesinde Ahmet Usta'nın müthiş hünerleriyle cama nasıl hükmettiğini izledikten sonra dilerseniz kendi süs eşyalarınızı üretiyorsunuz. Sonra sıra dönem kıyafetlerini kuşanıp özel stüdyoda fotoğraf çektirmeye geliyor. (Ben de sevgili Cihan Ünal'dan azıcık rol çaldım)
Bu arada bugüne kadar müze ve ören yerlerinde rastladığım en muhteşem hediyelik eşya dükkanını ziyaret etmeyi de unutmamalısınız. (Sahibi Murat beye selamımı söylerseniz, özel indirim almanız bile söz konusu olabilir)
Ve... Hafta sonları saat 16.00'da başlayan Atların Destanı adlı akrobatik binicilik gösterisini mutlaka izlemelisiniz. Bu yazıyı yazarken bile hâlâ tüylerim diken diken... Ünlü Fransız sirki Cirque du Soleil'in en önemli binicilik akrobatlarından ikisiyle birlikte dünyanın dört bir köşesinden gelen usta biniciler öyle muhteşem bir gösteri sunuyorlar ki, etkisinden uzun süre kurtulamıyorsunuz.
Diyeceğim o ki, Kuruluş serisini izleseniz de izlemeseniz de ailenizle birlikte bu platoyu mutlaka ziyaret etmelisiniz. Emin olun, evinize dönerken bana dua edeceksiniz.
(Giriş ücretleri: Yetişkin: 950 TL, 0-6 yaş ücretsiz, 6-12 yaş: 750 TL)
Mazgala kahve dökülür mü?
Haberi, yayınlandığı BBC'den aynen aktarıyorum:
"Türk kökenli Burcu Yeşilyurt, Britanya'nın başkenti Londra'nın batısındaki Kew bölgesinde işe gitmek için otobüse binecekti. Bu sırada elindeki kahvenin otobüse dökülmesinden korkan kadın, kahveyi kanalizasyon giderine döktü. Fakat birkaç otobüs durağını geçtikten sonra polis tarafından durdurulan Yeşilyurt'a 'Çevre Koruma Kanunu' gereği para cezası kesildi. 150 sterlin ceza (yaklaşık 8 bin 390 lira) kesilen kadın şoke olduğunu belirterek 'sorumlu' davranıp kahveyi kanalizasyona döktüğü belirtti. Yeşilyurt, polislere kahveyi nereye dökmesi gerektiğini sorduğundaysa 'Yakınlardaki bir çöp kovasına' cevabını aldı. Ceza eğer iki hafta içinde ödenirse 50 sterlin (yaklaşık 2 bin 800 lira) indirim yapılacak."
Sizin de aklınıza bizim yollarımız, denizlerimiz, akarsularımız, piknik alanlarımız filan geldi değil mi?
Gaf'let kürsüsü
Geçenlerde soyulan Louvre müzesinin kamera güvenlik şifresi neymiş biliyor musunuz? Evet, doğru tahmin ettiniz. "Louvre."
Zap'tiye
Olaylara hangi açıdan baktığınız önemlidir!
Ne demiş?
Okan Bayülgen: "Sevişilecek insan kalmadı, hepsiyle seviştik. Seviştiklerim bu dünyadan göçmeye de başladı. Cenazelerine de gidemiyorum, 'Bununla sevişmiş' diyecekler, ayıp olacak."
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:102
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 06 Kasım 2025 07:04 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















