Yeşil papağanlar, sempatik ama istilacı
Ankara24.com, Trthaber kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Türk insanının tropikal iklimlerde ya da belgesellerde görmeye alışkın olduğu papağanlar, kimi zaman ticari amaçlı Türkiye’ye getiriliyor ve besleyenler bulunuyordu. Ancak artık pek çok ilde parklarda, koruluk alanlarda hatta apartman bahçelerinde yeşil papağanlar görülmeye başlandı.
İlk olarak 1975 yılında Ankara’da görülen yeşil papağanlar, bugün Türkiye’nin pek çok ilinde kayıtlara girdi. Hatta TBMM kampüsünden, Atatürk Orman Çiftliği’ne kadar bir yerde ve büyük parklarda da yaşamaya başladı.
Sevimli yeşil kuşlar
Yeşil papağan olarak bilinen tür yanında İskender papağanı olarak bilinen türle de artık İstanbul, Ankara, Antalya gibi şehirlerin meydanlarında, parklarında karşılaşmak mümkün. Başlangıçta tek tük olsa da sayıları artıyor ve sevimlilikleriyle kalpleri kazanmayı sürdürüyorlar. Ancak yeşil papağanlar yerli bir tür değil. Üstelik Türkiye’nin Ankara gibi sert karasal iklime sahip şehirlerinde yaşamayı nasıl başardıkları merak ediliyor.
Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Leyla Özkan, yeşil papağanların başta Hindistan olmak üzere Asya ve Afrika’da doğal yayılış gösteren bir tür olduğunu ancak Batı Asya, Avrupa ve Türkiye’de de görüldüğünü ifade ediyor.
Özkan, “Diğer papağanlar gibi yeşil papağanlar da insanlar tarafından sevilen, ilgi gösterilen, bu nedenle de ticareti yaygın olan, kafes kuşu olarak beslenen türlerdir. Resmi olarak Türkiye’ye girişi 1991 yılı görünse de ilk olarak 1975 yılında Ankara’da kaydedilmiştir” diyor.
30 ilde görüldü
Yeşil papağanlar Ankara yanında İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Balıkesir, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Mersin, Muğla, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sinop, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Yalova’da görüldü. Özkan, nasıl yayıldıkları konusunda şunları söylüyor:
“Yayılışlarıyla ilgili en ciddi iddialar, yeşil papağan taşıyan bir kamyonun devrilmesi, Atatürk Havaalanı’nda kafesten kaçmaları ya da beslemek için alan kişilerin bakamayıp doğaya bırakması şeklinde. ‘Bakamıyorum,özgür bırakayım nasıl olsa yaşar’ düşüncesi ile bırakılması coğrafyanın bir ekosistem elemanı olup olmadığı, diğer doğal türler ile etkileşime girip girmeyeceği, kısacası diğer tüm doğal yaşam formlarının varlığı hiçe sayılarak gerçekleştirilen bir davranış şekli olmaktadır.”
İskenderler çoğalmadı
Uluslararası Doğa Koruma Birliği verilerine göre 395 papağan türü bulunuyor. Yeşil papağan ve İskender papağanı dışındakiler Türkiye’de görülmese de bu iki türün yaşayabilmesini ise Doç. Dr. Özkan şöyle açıklıyor:
“Türkiye, Afrika, Asya, Avrupa kıtaları ortasında, üç kıtanın da ikliminden etkilenen bir yapıya sahip. Bu nedenle biyoçeşitlilik merkezi. Doğal olarak istilacı türlerin de yayılabildiği bir alan oluşturuyor. Genel olarak yaban hayvanlarının bir bölgedeki varlığını devam ettirmesi temel olarak, besin, örtü, su ve alan varlığına bağlıdır.
Yeşil papağanlar kafes kuşlarıdır. Kendi doğal popülasyonlarından ayrı bir genetik çeşitliliğe de sahiptir. Tüm bu adaptasyon süreçlerini anlayabilmek için uzun yıllara yayılan ayrıntılı çalışmalara ihtiyaç var. Türkiye’de gözlendikleri illerin çoğuna ait kayıtlar tek seferle sınırlı kaldı. Sadece Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Yalova ve Şanlıurfa’da ürediğine dair kayıtlar var.”
Tehlike oluşturuyor mu?
Papağanlar ve akrabaları olan muhabbet kuşları, insanlarla iletişim kurabilen hatta bazı kelimeleri konuşabilen canlılar. Türkiye için yabancı bir tür olsalar da her yabancı tür, her zaman ‘tehlike’ anlamına gelmiyor. Hatta bazı doğal türlerin kontrolsüz artışını da engelleyebiliyor. Ancak ‘istilacı tür’ kapsamında oldukları için Özkan, takip edilmeleri gerektiğini altını çiziyor. Özkan, “Yeşil papağanlar şehir parklarında yoğunlaşmıştır. Yani hali hazırda insanlar tarafından doğal yapısı bozulmuş habitatlarda yayılış gösteriyor. Doğal filogenilerine yakın türler bulunmadığı için hibritleşme yoluyla bir genetik kirlenme durumu da oldukça zayıf bir ihtimal. Benzer yuva seçimleri olan türler üzerinde olumsuz etkilerinin olması söz konusu. Küçük karga ve sığırcık başta olmak üzere, oyukları tercih eden doğal türler ile yuva rekabetine giren yeşil papağanın, leş kargası, küçük karga, sincap ve gümüş martı gibi türler ile de savunma/saldırı etkileşimleri görülüyor” diyor.
Bakanlık yakından takip ediyor
Bilim insanları yanında Tarım ve Orman Bakanlığı da yeşil papağanları yakından takip ediyor. Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Dairesi tarafından hazırlanan orta ve uzun vadeli planların ağırlığını ‘gözlem’ oluşturuyor.AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı 2. Dönemi (IPA II) kapsamında desteklenen ‘Türkiye’deki Karasal Ortamlarda ve İç Sularda İstilacı Yabancı Türlerin Tehditlerinin Değerlendirilmesi Projesi (TERIAS)’ 2019-2022 yılları arasında yürütüldü. Proje kapsamındaki 6 tür içinde yeşil papağan da bulunuyor.
2022’den beri devam eden çalışmalarda ise popülasyonun büyüklüğü ve diğer türlere etkileri araştırılıyor. Bu kuşların yayılışında en büyük etken “insanlar tarafından doğaya bırakılması” olduğu için bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor. Vatandaşlar da hem bilgi edinme hem de bildirim yapmak için hazırlanan Türkiye Ulusal İstilacı Yabancı Türler Veri ve Bilgi Sistemi’ni (TurİST) (https://turist.tarimorman.gov.tr/) kullanabiliyor.
Görüntülenme:97
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 20 Kasım 2025 16:14 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda
İletişim








En çok okunanlar



















