Ankara24.com
close
up
Yeniçeriler, Meşrutiyet, Kurtuluş Savaşı: Cumhuriyet fikri nasıl ortaya çıktı?

Yeniçeriler, Meşrutiyet, Kurtuluş Savaşı: Cumhuriyet fikri nasıl ortaya çıktı?

Ankara24.com, T24 kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.

Merve Kara-Kaşka

Osmanlı'da modernleşme alanında çalışan tarihçiler cumhuriyet fikrinin 19. yüzyıldan itibaren ortaya çıktığını söylüyor. Bazı yeni araştırmalar bu fikrin daha gerilere gidebileceğini öne sürüyor. BBC News Türkçe Cumhuriyet'in 102. yılında bu sorunun izini sürdü.

"Efendiler, yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz."

Mustafa Kemal 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya Köşkü'nde bu cümleyi sarf ettiğinde masada yedi arkadaşı vardı.

BBC News Türkçe'ye konuşan Cumhuriyet: Asırlık Bir Muhasebe kitabının yazarı duayen tarihçi Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan "Dolayısıyla 29 Ekim günü cumhuriyetin ilan edilmesi diğer herkes için sürprizdi" diyor.

Ertesi gün TBMM'de Türkiye Cumhuriyeti "Yaşasın Cumhuriyet" nidaları eşliğinde kurulmuştu.

İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Alkan bu tarihi anın yaklaşık yüz yıllık bir sürecin son safhası olduğunu söylüyor:

"Fikir olarak 19'uncu yüzyılın ortasından gelen, Birinci Dünya Savaşı sonrasında hızlanan pratiğe baktığımızda zaten suyun oraya doğru akmakta olduğu görüyoruz."

Tarihçiler 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilan edilmesinde Meşrutiyet'ten itibaren yaşanan gelişmelerin etkisini vurgularken Kurtuluş Savaşı deneyimi ve hilafeti kaldırma arzusunun da bu kararda etkili olduğunu söylüyorlar.

Bazı tarihçiler ise cumhuriyet fikrinin Osmanlı'daki kökenlerinin çok daha geriye, 17. yüzyıla gittiğini düşünüyor. Ancak buna karşı çıkanlar da var.

'Cumhur' kelimesi bize ne anlatıyor?

Cumhurdan Cumhuriyete: Osmanlı Düşüncesinde Saltanat ve Muhalifleri kitabının yazarı tarihçi Dr. Alp Eren Topal, cumhuriyet fikrinin kökenlerinin en az 17. yüzyıla kadar geriye gidebileceğini savunuyor.

Osmanlı'da cumhuriyet fikrinin Fransa'nın etkisiyle ortaya çıktığına dair bir kanı var.

BBC News Türkçe'ye konuşan Topal, Fransızca "république" kelimesinin Osmanlıca'ya tercümesinin benzer anlamlı kelimeler yerine, neden Arapça kökenli "cumhur"dan türetildiği sorusu üzerinde duruyor.

"Cumhur" Türkçe'de çoğunluk, topluluk anlamlarına geliyor.

Tarihçi Alp Eren Topal, "cumhur" kelimesinin birçok yeniçeri ayaklanmasında, isyan eden kalabalığı tarif etmek için kullanılan bir kelime olduğunu söylüyor. Bazı tarihçiler ise bunun yönetim biçimi olarak cumhuriyet ile bağlantılı olmayacağını belirtiyor.

Bu sorudan yola çıkarak Osmanlı arşivlerini inceleyen Topal, kelimenin "siyasal bağlamda" nasıl kullanıldığının izini sürüyor.

17. yüzyıl boyunca "cumhur" kelimesi İstanbul'da yeniçeriler, esnaf ya da medrese öğrencileri gibi farklı gruplar tarafından çıkarılan şehir ayaklanmaları sırasında kalabalığı tarif etmek için kullanıldığını vurguluyor.

Topal, bunun en erken örneğinin ise 1622 yılında olduğunu söylüyor.

Peki "cumhur" kelimesinin kullanımı cumhuriyet fikrinin geçmişi hakkında bize ne anlatıyor?

'Kavramlardan çok deneyimlerin aktarımına odaklanmalıyız'

Paris 1 Panthéon-Sorbonne Üniversitesi tarih bölümünden Doç. Dr. Yavuz Aykan "Hemen bir göz atınca dahi 15. yüzyılda padişah fermanları bağlamında bu kelimenin kullanıldığını görüyoruz. Ayrıntılı incelendiğinde çok daha öncelere bile gidebilir" diyor.

Buna karşın kavramlara odaklı çalışmanın risklerine dikkat çekiyor.

Aykan buna devrim ya da ihtilal anlamına gelen Fransızca "révolution" kelimesini örnek gösteriyor.

Fransa'da monarşiyi bitiren Fransız İhtilali (1789-1799), günümüz ulus devletlerinin oluşmasına en büyük katkıyı yapan tarihsel gelişmelerden biri olarak görülüyor.

Tarihçilere göre, Fransız İhtilali, bir yönetim biçimi olarak cumhuriyet fikrinin dünya genelinde yaygınlaşmasını sağladı.

Aykan, "Kelime tabii ki bu hâliyle Avrupa'da bir semantik kayda aittir. Ama doğrudan bu kavramı aramaktansa, başka bağlamlarda devrime benzeyen tarihsel semptomları aramak daha anlamlı" diyor.

Osmanlı'da Damat İbrahim Paşa'ya karşı düzenlenen ve Lale Devri'ni bitiren Patrona Halil isyanlarının 1730 yılında, yani Fransız Devrimi'nden önce yaşandığını hatırlatarak "Révolution kelimesinin 1789 sonrasındaki bağlamda kristalize olduğuna inanıyorsak o zaman Patrona Halil gibi kitlesel isyanların bunun kristalize olmasına katkı sağlamış olaylardan biri olduğunu söylememiz gerekiyor" diyor.

Aykan, "cumhur" kelimesinin kullanımından bağımsız olarak, bir siyasal yapı olarak "cumhuriyet" kavramının çok daha yeni olduğunu vurguluyor.

'Fikir olarak tartışılması 1860'larda başladı'

Tarihçiler bir yönetim biçimi olarak cumhuriyet fikrinin Osmanlı'da 19. yüzyıldan itibaren gündeme geldiğini söylüyor.

Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan, Osmanlı aydınının, cumhuriyetin anlamını "çok erken tarihlerden itibaren" bildiğini ancak bunun fikir olarak tartışılmasının 1860'larda başladığını belirtiyor.

İmparatorluğun ilk parlamentosu 1877'de göreve başlayan Meclis-i Mebûsan'dı (Temsilciler Meclisi).

Tarih Vakfı'nın bir dönem başkanlığını yapmış olan Alkan, bu konuda en güçlü yazılardan birini Ziya Paşa'nın 1870'de Hürriyet gazetesinde kaleme aldığını belirtiyor.

Hürriyet gazetesi, o dönemde Yeni Osmanlıların önce Paris ardından Londra'da sürgündeyken çıkardığı bir gazeteydi.

Ziya Paşa bu makalesinde "İdare-i Cumhuriyet ile Hükümet-i Şahsiyenin Farkı" başlıklı makalede halkın egemenliğiyle monarşiyi kıyaslıyordu.

Jön Türk hareketi nasıl etkili oldu?

Fransız Devrimi'nin ardından dünya genelinde cumhuriyet fikri popülerlik kazandı.

Alkan, devrimin etkisiyle, seçim, temsil ve parlamento kurumlarının yaygınlaştığını; 19'uncu yüzyılda bunların yanına bir de anayasanın eklendiğini söylüyor.

Osmanlı'da da Tanzimat Dönemi (1839-1876) sonrası özellikle saray kademeli olarak güç kaybetmeye başlamıştı.

İmparatorluğun ilk anayasası 1876'da ilan edildi, aynı dönemde ilk parlamento açıldı.

Alkan, "Bu çok erken bir tarih. Parlamento açmak, anayasa ilan etmek… [saraydaki] siyasal iktidarı sınırlandırmaya başlıyorsunuz" diyor.

Bu dönemi izleyen II. Abdülhamit'in 30 yıllık iktidarı Jön Türk (Genç Türk) devrimiyle kapandı.

Monarşiye karşı çıkan Jön Türk hareketi Osmanlı-Türk modernleşmesinin temel taşlarından biri olarak görülüyor.

"23 Temmuz 1908 ile beraber meşruti monarşi adeta kurumlaşmaya başlıyor. Padişah artık biraz daha geri planda, sembolik bir takım yetkilere sahip olacak" diye ekliyor.

Mustafa Kemal ve Osmanlı askerleri, Çanakkale Savaşı, 1915

BBC News Türkçe'ye konuşan Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Banu Turnaoğlu bunun ardından Jön Türklerin (Genç Türkler) Cumhuriyetin anlamını oluşturan özgürlük, kamusal fayda, eşitlik, adalet, egemenlik, bağımsızlık hukukun üstünlüğü gibi kavramları yoğun bir biçimde tartıştığını söylüyor.

The Formation of Turkish Republicanism (Türk Cumhuriyetçiliğinin Oluşumu) kitabının yazarı olan tarihçi, bu fikirlerin cumhuriyetçiliğin temel kavramlarını ve temel altyapısını oluşturmaya başladığını belirtiyor.

İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi'nde tarih dersleri veren Turnaoğlu, Birinci Dünya Savaşı sonrası dönemin cumhuriyet rejimlerine geçişi hızlandırdığını hatırlatıyor.

1910-1920 arası dönemde Avrupa ve çevresindeki birçok monarşi çözüldü. Sonrasında Polonya, Litvanya, Çekoslovakya, Macaristan gibi çok sayıda cumhuriyet kuruldu.

'Hilafetin kaldırılması arzusu etkili oldu'

Mustafa Kemal'in bir yönetim biçimi olarak cumhuriyeti seçmesinde farklı dinamiklerin etkili olduğu düşünülüyor.

Cumhuriyet Kuruluş Öyküsü kitabının yazarı duayen tarihçi Doç. Ahmet Kuyaş, hilafetin kaldırılması gerektiğine dair inancın önemli bir etken olduğunu vurguluyor:

"Herkesin eşit olduğu, yani devletin her türlü dinden, mezhepten insana aynı mesafede durması gerektiği söz konusu olan bir ulus devlette kesinlikle hilafet olamazdı."

BBC News Türkçe'ye konuşan Kuyaş'a göre hilafeti kaldırabilmek için önce saltanatı kaldırmakla başlamak o dönem bu kararı veren kişiler açısından "daha doğruydu".

1 Kasım 1922'de saltanat kaldırılmıştı.

Son Osmanlı padişahı Vahdettin'in 17 Kasım 1922'de ülkeyi terk etmesinin ardından halifelik ünvanı Abdülmecid Efendi'ye verildi.

3 Mart 1924'te, TBMM kararıyla halifelik makamı tamamen kaldırıldı.

'En zor işgal koşullarında dahi seçim yapalım'

Dr. Banu Turnaoğlu, halihazırda Osmanlı çevresinde ve içinde gittikçe daha fazla benimsenen cumhuriyet fikrinin, Kurtuluş Savaşı deneyimiyle somutlaştığı yorumunda bulunuyor.

Dr. Turnaoğlu, "Kurtuluş Savaşı bize gösteriyor ki siyasal meşruiyet sadece millet iradesiyle kazanılabilir ve ve korunabilir" diyor.

Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan da kurtuluş mücadelesi sırasında dahi tüm gücün tek elde toplanmadığına dikkat çekiyor:

"Tersine, 'en zor işgal koşullarında dahi seçim yapalım, temsile dayalı bir parlamento açalım, kararlarımızı birlikte verelim. Çünkü tarihin bu en zor dönemlerinde akıl akıldan üstündür...' şeklinde bir yaygın bir kanaat var."

"Dolayısıyla 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilmekle birlikte onun öncesinde aslında bu pratik cumhuriyetin adeta yolunu döşüyor."

'Artık halkın saltanatı olacak'

Dr. Turnaoğlu, Kurtuluş Savaşı'nın halihazırda zayıflayan İstanbul hükümeti ve Ankara arasındaki uçurumu daha da derinleştirdiğini anlatıyor.

Turnaoğlu'na göre "İstanbul hükümetinin işgaller sırasındaki pasifliği" ve Sevr Anlaşması'nı kabul etmesi gibi gelişmelerle birlikte Osmanlı saltanatını "fiilen yönetme yeteneğini ve ahlaki meşruiyetini yitirdiği" konusunda bir kanıya varıldı.

Buna karşılık Ankara'da kurulan meclis de ulusal iradenin ve halk egemenliğinin "tek meşru temsilcisi" haline geldi:

"Cumhuriyet bir kopuştan ziyade aslında savaş sırasında oluşan bir fırsatın, yani bir krizin bir fırsata döndürülmesi ve bu egemenlik anlayışının kurumsal hale getirilmesi olarak okunabilir."

"Dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetin kurucu ideologları ile birlikte bir hayalden, bir idealden gerçekliğe dönüştürülüyor. Zaten o dönemki tartışmalarda da 'Artık halkın saltanatı olacak' deniyor."

* Hilken Doğaç Boran bu habere katkıda bulundu.

Gelişmeleri kaçırmamak için Ankara24.com'dan en güncel haberleri takip edin.
seeGörüntülenme:82
embedKaynak:https://t24.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 29 Ekim 2025 18:59 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Thomas Reis: Eksik olan sadece goldü!

27 Ekim 2025 23:10see107

Çerçioğlu na AKP dopingi! Konya artık Aydın ın kardeş şehri

28 Ekim 2025 09:22see105

Aksaray da Hareketsiz Şahıs Panik Yarattı

27 Ekim 2025 21:13see105

Bağırsağınızı iyi bakterilerle tanıştırın: Probiyotiklerle gelen sağlık

28 Ekim 2025 08:24see104

Evliliğin temeli imza değil sözlü rızadır Yerel Gündem Haberleri

28 Ekim 2025 04:05see104

Bakan Memişoğlu duyurdu: Balıkesir deki depremde yaralanan vatandaşlar taburcu edildi

28 Ekim 2025 09:51see104

Eski Barcelona Başkanı, Lamine Yamal ve Dani Carvajal a sert çıktı

28 Ekim 2025 12:12see104

OPEC in kararı petrolü düşürdü Sözcü Gazetesi

28 Ekim 2025 10:17see104

Bakan Yerlikaya dan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı: Durmadan, duraksamadan çalışacağız

28 Ekim 2025 18:53see104

İletişim Başkanlığı deprem anında ve sonrasında yapılması gerekenleri duyurdu Gündem Haberleri

27 Ekim 2025 23:48see103

Engelsiz Bankacılık Hackathonu’nun kazananları belli oldu

28 Ekim 2025 17:03see103

Mamdani, Rayburn, Gazze ve petrol

28 Ekim 2025 21:32see103

Bakan Kurum 500 bin sosyal konutun illere göre dağılımını açıkladı

27 Ekim 2025 21:57see103

Trump, Erdoğan’ın yolunda: “Yeniden aday olmayı çok isterim” Sözcü Gazetesi

28 Ekim 2025 07:18see103

TOKİ nin milyarlık Kanal İstanbul ihalesi Erdoğan ın mektup arkadaşına gitti

28 Ekim 2025 11:06see103

Davutoğlu: Bana ihtiyaç olmadığına inanmasam siyaseti bırakırdım Kayseri Haberleri

28 Ekim 2025 19:38see103

Sudan da iç savaş, soykırıma döndü! Tansiyonun düşmediği ülkeden korkunç görüntüler

28 Ekim 2025 19:09see103

Gençlerbirliği, Hüseyin Eroğlu ile yolların ayrıldığını resmen açıkladı

28 Ekim 2025 13:35see103

Bu karar 10 Kasım engellemesi için mi? Yusuf Tekin açıkladı

28 Ekim 2025 11:49see103

Zulmün 41. günü Sözcü Gazetesi

28 Ekim 2025 05:44see103
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları