Yaşlıları hedef aldılar! Tapu çetesi Sadullah Paşa nın gelinini de katletti! Son dakika haberleri
Ankara24.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Yıl 2007... Tarih yaprakları 22 Nisan’ı gösteriyordu. Yalı satışı için Şişli’de bir ofiste görüşmeye giden İbrahim Bey, içtiği içecekten kısa bir süre sonra kendinden geçerek bayıldı. Saatler sonra ayılan İbrahim Bey, kendisini önce Adana’da, ardından Mersin’de bir gasp çetesi tarafından kaçırılmış halde buldu.
İbrahim Bey, Osmanlı İmparatorluğu’nun Viyana’da büyükelçilik yapmış isimlerinden Sadullah Paşa’nın Mısır prenseslerinden Fransız asıllı gelini Vanda Jeanne İvorne Ayaşlıesen’in evlatlık olarak yanına aldığı bir isimdi. Kaçırılan İbrahim Bey için işkence dolu günler başlamıştı.
AYLAR SONRA Aylar geçmiş, takvimler 21 Kasım’ı göstermeye başlamıştı. İbrahim Bey’in gasp çetesinin elindeki işkence kabusu sürerken, İstanbul’da bu kez iki yaşlı insan esrarengiz biçimde ortadan kayboldu. Beyoğlu Polis Merkezi’ne giden bir kadın, yıllardır yanında çalıştığı Şemsiddin Bey ile ablası Fikriye Hanım’dan haber alamadığını belirterek kayıp başvurusunda bulundu.
İki yaşlı kardeş için yapılan başvuru, Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıplar Büro Amirliği’ne gönderildi. İbrahim Bey’in kaçırılmasıyla, iki yaşlı ve varlıklı kardeşin gizemli şekilde kaybolması, yıllar boyunca konuşulacak inanılmaz olayların ilk işareti olacaktı.
SOLUĞU SAVCILIKTA ALDI
Kayıplar Masası dedektifleri iki kayıp kardeş için çalışma başlattı. Soruşturma sürerken, Mersin’de rehin tutulan İbrahim Bey’in hayatını kurtaran kritik bir gelişme yaşandı. Bir yolculuk sırasında girdiği tuvalete bıraktığı, “Ben kaçırıldım. Şu adreste tutuluyorum. Bu notu bulan Allah rızası için polise ya da jandarmaya haber versin” yazılı not, kaderini değiştirdi.
Gasp ve narkotik dedektifi emekli polis memuru Engin Güney Notu bulan bir vatandaşın jandarmaya haber vermesi üzerine operasyon düzenlendi ve İbrahim Bey çetenin elinden kurtarıldı. 14 Aralık’ta özgürlüğüne kavuşan İbrahim Bey, İstanbul’a geldiğinde annesi Vanda Hanım’ın hayatını kaybettiğini ve yalının satıldığını öğrendi. Bunun üzerine Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran İbrahim Bey, yalının sahte evraklarla satıldığını ve annesinin öldürülmüş olabileceğini belirterek şikâyetçi oldu.
"ANNEM BÖYLE GİYİNMEZ”Mahkeme kararıyla Vanda Hanım’ın kabri açıldı. İbrahim Bey, kabirden çıkarılan annesinin ağzının açık olduğunu, üzerinde kirli bir elbise ve ayağında yıpranmış yarım bir çorap bulunduğunu belirtti. Annesinin bu şekilde asla giyinmediğini söyleyen İbrahim Bey, çok yorgun olduğunda ağzı açık şekilde uyuduğunu ifade ederek, annesinin gasp çetesi tarafından öldürülmüş ya da aç ve susuz bırakılarak ölümüne sebebiyet verilmiş olabileceğini iddia etti.
GASP DEDEKTİFLERİ ÇALIŞMA BAŞLATTI
Şikâyet dilekçesi, Türk Emniyet Teşkilatı’nın en önemli birimlerinden biri olan Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği’ne gönderildi. Gelen evrakları inceleyen Gasp Büro’nun deneyimli mukayyidi Engin Güney, dosyayı amirine taşıyarak çözüldüğünde Türkiye gündemini sarsacak olayın ilk bilgilerini aktardı. Soruşturmayı bundan sonra Gasp dedektifleri yürütecekti.
Gasp ve narkotik dedektifi emekli polis memuru Engin Güney “HER ŞEYİMİZİ ALMIŞLAR” Gasp Büro’ya çağrılan İbrahim Bey bir kez daha dinlendi. Dedektiflere yaşadığı kaçırılma sürecini anlatan İbrahim Bey, tapu çetesinin korkunç boyutunu şu sözlerle dile getirdi: “Çetenin elinden kurtulduğum gün benim yeniden doğduğum gündü. Annemin öldüğünü ve yalının satıldığını kurtulduğumda öğrendim. Annemin ölümüne sebep olan bu çetenin bankadaki kasamı da açtığını fark ettim. Kasada 10 milyon dolar değerinde pırlanta koleksiyonu, dedelerimizden kalma saatler ve Berlin Antlaşması’na katılan sefirler tarafından imzalanmış, tarihi değeri son derece yüksek bir yelpaze vardı. Yelpazenin her parçasında bir sefirin imzası bulunuyordu.”
“TEKNİK TAKİP BAŞLATILDI”O dönem soruşturmanın içinde yer alan önemli isimlerden emekli polis memuru Engin Güney, süreci şu sözlerle anlattı: “Çalışmaya başladık. Yalı satışını yapanları mercek altına aldık. Sahte bir satış olup olmadığını araştırdık. Kadının ölümü normal bir ölüm mü, değil mi buna baktık. Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek sonucu bekledik. Ayrıca şüpheli kişiler hakkında teknik takip başlattık. Bu arada mağdurun anlattığı kaçırılma olayını da inceledik. Anlattıklarının doğru olduğunu gördük. Mersin Jandarması’nın bir şebekeyi tutukladığını öğrendik. Biz de o kişileri mercek altına almaya başladık.”
TAPU ÇETESİ İZİ
Güney, yürüttükleri çalışmalar sonucunda bir tapu çetesinin izine ulaştıklarını belirterek şunları söyledi: “Çalışmalarımızda şüpheli bulduğumuz bir kadından yola çıkarak bir şebekeye ulaştık. Bu kişilerin bazı tapu müdürlükleriyle irtibatlı olduklarını tespit ettik. Satışı yapılan yalının sahte evraklarla el değiştirdiğini belirledik. Bu nedenle şebekenin tüm bağlantılarını ortaya çıkarmak için soruşturmayı genişlettik.”
KADINI AÇLIKTAN ÖLDÜRDÜLERİbrahim Bey’i kaçırtan çete, 14 Mayıs günü Vanda Ayaşlıesen’in mal varlığını ele geçirdi. Ardından yaşlı kadından kurtulmak için onu aç ve susuz bırakarak ölümüne sebep oldu. Vanda Hanım’ın ölümü ise normal ölüm gibi gösterilerek cenaze töreni düzenlendi ve toprağa verildi.
“BAŞKA BAĞLANTIYA ULAŞTIK”Tüyler ürperten bir çeteyle karşı karşıya olduklarını belirten emekli polis memuru Engin Güney, soruşturmanın büyümesini sağlayan kritik izi nasıl yakaladıklarını şu sözlerle anlattı: “Bu çetenin tapudaki bağlantılarını ve hayatını kaybeden yaşlı kadına ‘sağlıklı’ raporu veren hastanedeki doktorları tespit ettik. Çete liderinin başka bağlantıları da dikkatimizi çekti. ‘Bu çetenin benzer olayları var mı?’ diye düşündük. İncelemelerimizde, şüphelinin geçmiş kayıtlarında yine yalnız yaşayan iki kardeşle irtibatlı olduğunu gördük. Bu kişilere baktığımızda önemli bir ize daha ulaştık. İki kardeş hakkında aylar önce kayıp başvurusu yapılmış ve esrarengiz şekilde ortadan kaybolduklarını gördük.”
KAYIP KADIN GEBZE’DE BULUNDU
Kayıp Şemsiddin Bey ile kız kardeşi Fikriye Hanım’a ait dosya, gasp dedektifleri tarafından devralındı. Geçmiş kayıtlarda Şemsiddin Bey’in çete lideriyle bağlantısının tespit edilmesi üzerine soruşturma derinleştirildi. Bir yandan iki kayıp kardeşin izini sürdüklerini anlatan Güney, süreci şöyle aktardı: “Bu çetenin bu kişilerle kesinlikle bağlantısı olduğunu düşünüyorduk. Çünkü bu kardeşlerin de evi satılmıştı. Derken kadını Gebze’de bir hastanede bulduk. Ekip arkadaşlarımız hemen oraya gitti. Kadın aç ve susuz şekilde hastane önüne bırakılmıştı. Yöntem aynıydı.”
TÜYLER ÜRPERTEN AYRINTIEldeki verilerin ardından tüm çeteye operasyon düzenlediklerini belirten Güney, operasyon sonrası çarpıcı bilgilere ulaştıklarını söyledi. Güney süreci şöyle anlattı: “Birçok kişiye operasyon yaptık. Aralarında tapu müdürleri ve doktorlar da vardı; tüm şüphelileri yakaladık. Yürüttüğümüz soruşturmada kayıp Şemsiddin Bey’in akıbetini de öğrendik. Şemsiddin Bey de çetenin kurbanı olmuştu. Ona da aynı yöntemle yaklaşmışlar, sahte evraklarla evini elinden almışlar. Ardından öldürmüşler. Çete üyelerinden biri, Şemsiddin Bey’in cesedinin Tekirdağ’da bir benzin istasyonunun yağ boşaltma kanalında, koli bantlarıyla sarılmış ve toprağa gömülü bir çuvalın içinde olduğunu itiraf etti.”
KAN DONDURAN AYRINTILAR
Türkiye’nin en önemli mukayyidi arasında yer alan polis memuru Engin Güney ve ekip arkadaşları bu olayı en ince ayrıntısına kadar çözdü. “Tapu Çetesi” olarak gündeme damga vuran olay günlerce konuşuldu. Kan donduran ayrıntıların yer aldığı iddianamede, 33’ü tutuklu olmak üzere 55 kişi hakkında dava açıldı. Toplam 139 sayfadan oluşan iddianamede, örgüt yöneticileri için üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. İddianamede, sanıkların Sadullah Paşa’nın Fransız asıllı gelini Vanda Jeanne İvorne Ayaşlıesen ile Fikriye Geçkil ve Şemsiddin Geçkil’i öldürdükleri belirtildi.
İddianamede, örgüt üyelerinin yaşlı, kimsesiz ya da akrabası olmayan gayrimenkul zengini kişileri tespit ettikleri; bu kişilerin mal varlıklarını araştırdıkları, farklı kimlikler kullanarak iyi niyetli yaklaşımlarla güven kazandıkları, sahte belgelerle mal varlıklarını ele geçirdikleri ve bu kişilerin öldürülmesine ya da ölümlerine sebebiyet verdikleri belirtildi. Örgüt üyelerinin bu yöntemlerle elde ettikleri servetle lüks bir yaşam sürdükleri kaydedildi.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:82
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 28 Aralık 2025 10:04 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















