Turplar hangi heybedeymiş?
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Erdoğan “durun daha, turbun büyüğü heybede” dedikçe herkes bir merak beklemeye başlamıştı.
Sonunda anlaşıldı ki, heybede gerçekten de muhtelif boyda turp vardı.. Ancak CHP’nin ya da İmamoğlu’nun değil AKP’nin heybesindeydi..
Baştan anlatıp sizi yoracak değilim. Yalnızca Hakan Fidan’ın oğluyla ortak olduğu iddia edilen Cihan Ekşioğlu’nun ve daha nice iktidar yanlısının cezaevinde olduğunu hatırlatıp geçeceğim.
Buna dair bir ayrıntıyı vermeden olmaz ama!
Türkiye’nin en ünlü isimlerini “uyuşturucu operasyonu” diye evlerinden derdest edip.. Kirlenmeme hakkını hiçe sayarak kameraların karşısından geçirip.. Sonrasında da sonuçlarını kamuya açıklayanlar..
Cevap verebilir mi?
Becerikli Bay Cihan’ı neden cezaevine giden süreçte hiç görmedik. Göremedik!!
*. *. *
Erdoğan ve çekirdek ailesi, “sonrası” için anlaşılan öyle bir temizliğe odaklanmış ki.. Dosyalar, isimler, ilişkiler karman çorman.
Öyledir!
Mahallede yangın çıkmış, kaçacaksınız.. Yanınıza ne alırsınız? Maddi varlıklar mı manevi hatıralar mı? Ya da mesela çocuğunuzun montu mu?
Benzetmek gibi olmasın. Saray taraflarından bir yanık kokusu geliyor.
Erdoğan İmamoğlu ve arkadaşlarını.. Genel olarak muhaliflerini, şu anda elinde tuttuğu devlet gücüyle hapiste etkisiz hale getirmiş durumda.. Ama eminim O da farkındadır; ayağının altındaki halı artık çekiliyor.
Bakınız KKTC seçimleri.
*. *. *
Bölgedeki gelişmeler nedeniyle kritik hale gelen seçimi “MUHALEFET” kazandı.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman oyların yüzde 62,76’sını, AKP’nin desteklediği mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise oyların yüzde 35,81’ini aldı.
Anlaşılan Erdoğan’ın öve öve bitiremediği başkanlık sarayı Kıbrıslı seçmenin umurunda olmamış. Her seçim öncesi seferber edilen AKP’li propaganda ordusu da bu kez vaatlerini dinletememiş. Cübbeli Ahmet’in duaları da işe yaramamış!
Erdoğan Erhürman’ı tebrik etti elbette. O da belli ki üzerinde düşünülmüş bir retorikle şöyle yanıtladı:
“Görev süresi içinde Cumhurbaşkanı tarafsız olacak, bütün halkı kucaklayacak, ayrım yapılmayacak, eşitliğin ve özgürlüğün bekçisi olacak. Kimin hangi partiye mensup olduğu önemli değil. Liyakat esasına göre toplumun tüm kesimleriyle birlikte çalışacağız. Çalışacağımız mesele bu topraklardır, çocuklarımızdır. Hep birlikte onlar için çalışacağız.
Seçim sürecinde de söyledim; üstlendiğim sorumlulukları, özellikle dış politikaya ilişkin sorumlulukları elbette Türkiye Cumhuriyeti ile yakın istişare içerisinde yürüteceğiz. Bundan da kimsenin endişesi olmasın.”
* Erhürman “cumhurbaşkanı Erdoğan değil Türkiye Cumhuriyeti’nden” söz ediyor.
* Birlikte çalışmak yerine İSTİŞARE etmekten dem vuruyor.
* Bu istişarenin de dış politikaya ilişkin olacağının altını özellikle çiziyor.
KKTC’de yeni bir dönem başlıyor.
Bu yeni dönemde Erdoğan artık çok sınırlı bir role sahip olacak.
Yani EXİT yazısının ışıkları önce orada yandı.
CHP lideri Özgür Özel de “DARISI BAŞIMIZA” der gibi şu mesajla kutladı:
“Kıbrıs Türk Halkı bu seçimde yalnızca Sayın Erhürman'ı seçmekle kalmamış, aynı zamanda KKTC demokrasisine ve milli iradeye, kendi çıkarları için dışarıdan müdahale eden, tuttuğu tarafın propagandasını yapmak adına adaya adeta çıkarma yapan zihniyete de cevabını vermiştir.
Ankara'da sadece ülkemizin dış politika görgüsünü değil, hukuku da açıkça hiçe sayan, desteklediği adaya kazandırmak için her türlü kara propagandaya başvuran, seçim sonuçlarına yönelik hazımsızlığını sosyal medyadan duyuranlar da dileriz Kıbrıs Türkünün mesajını doğru anlamıştır.”
*. *. *
Atlamak olmaz, bir mesaj da MHP lideri Bahçeli’den gitti.
Bahçeli, AKP’nin uzun yıllar sonra tek başına iktidar şansını kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimlerini hatırladı herhalde. O seçimlerde, “bu olmadı, bir daha sanığa gidelim” deyip de 1 Kasım’da Erdoğan’ın yüzünü güldürdüğünü düşündü.. Ve aynı formülü Ada’ya uygulamaya kalktı:
"KKTC’de yapılmış olan seçimin sonuçları çok az bir katılımla gerçekleşmiştir. Kıbrıs Türklüğünün kaderi bu katılımla temsil edilemeyecek durumdadır.
Seçim sonucu, Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanmış olsa dahi KKTC Parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır."
Ben bu yazıyı yazarken KKTC’den “peki paşam” ya da benzeri bir karşılık gelmemişti.
Bu saatten sonra gelir mi? Sanmıyorum.
RTÜK’ün sokak röportajlarını yasaklama hazırlığından, Maliye bakanının enflasyon itirafına.. Çözüm sürecinin de çıkmaz sokağa girmiş olmasına..
Ayrıca Ankara kulislerindeki fokurtulara bakıyorum da seçim giderek yaklaşıyor. Bahçeli -elbette Erdoğan’ın kurmayları- on yıl önceki taklanın artık atılamayacağını görmeli.
KKTC seçimlerinin verdiği dersi anlamalı.
Üstelik Saray saha temizliği yaparken, tasfiye edilenlerin heybelerden daha hangi turpları çıkaracağını bilmiyoruz.
Kumar geliri ve kara para iddialarıyla çalkalanan Kıbrıs’ta yeni dönemle birlikte kim bilir hangi sırları, Hatta belki Halil Falyalı’nın kasetlerinin akıbetini öğreneceğimizi de!!
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:94
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 20 Ekim 2025 09:16 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















