Türkiye Masonluğunda büyük kırılma
Ankara24.com, Sabah kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Prof. Remzi Sanver'in adını geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Can Holding soruşturmasının ikinci dalga operasyonunda duyduk. Remzi Sanver, Bilgi Üniversitesi eski rektörü olmasının dışında önemli bir özelliği daha var. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası (HKEMBL) Büyük Üstadı. Türkiye'deki 18 bin masonun başındaki isim. 2023'ten bu yana bu görevi üstleniyor.
Remzi Sanver'in tutuklandığını öğrenince benzer bir olayın daha önce yaşanıp yaşanmadığını araştırdım. Cumhuriyetin ilk yıllarında mason locaları kapatılmıştı. Masonik faaliyetler 13 yıl yasaklandı ama kimse bir soruşturma geçirmedi.
27 Mayıs darbesinin ardından mason localarına dokunulmadı ve kimse yargılanmadı. Hatta Milli Birlik Komitesi'ndeki mason subayların varlığı zaman zaman rahatsızlık oluşturdu. 12 Mart muhtırasının ardından kamu görevlilerinin localardaki toplantılara katılması yasaklandı. Masonlara yönelik fiili baskı vardı hiçbir masona dokunulmadı.
12 Eylül'de kapatılan dernekler arasında mason locaları da vardı. Kısa süre denetime tabi tutulan localarda hiçbir isim yargı sürecine dahil edilmedi. Özetle şunu söyleyebiliriz. 'Büyük Üstad' Remzi Sanver'in tutuklanması Türkiye masonları açısında eşi benzeri görülmemiş bir olay. Bu konunun önemini anlayabilmemiz için Türkiye masonlarının tarihinde bir yolculuk yapmamız gerekiyor.
KOMPLO TEORİLERİNİN MERKEZİNDEKİ ÖRGÜT
2012 yılında "Türkiye'de Masonluğun Gizli Tarihi" adlı bir kitap yazmıştım. Aradan 13 yıl geçti ama ilgili kaybetmedim. Tuhaf giyimli bu insanların Beyoğlu Nuru Ziya Sokağı'ndaki o karanlık binada ne yaptıklarını birçok insan gibi ben de merak ettim
Masonluk, bazılarına göre dünyayı karıştıran bir fesat yuvası, kendilerine göre insanlığı kardeşliğe çağıran bir ahlak okulu. Ya da gerçek tüm bunlardan daha mı farklı? Bunu anlamak için masonluğun tarihsel yolculuğunu araştırmaya devam edelim.
Kökeni Ortaçağ'daki taş ustalarının loncalarına kadar dayanıyor. Modern masonluk ise 1717'de Londra'da doğuyor. Mason tarihçi Kemalettin Apak'a göre Türkiye'de ilk mason locası 1748'de İstanbul'da Perşembe Pazarı'nda Arap Cami civarında kuruluyor. Bu locanın en tanınmış üyesi Osmanlı'ya matbaayı getiren İbrahim Müteferrika.
MASON PADİŞAH 5. MURAD
1856'da Beyoğlu'da Hollanda Konsolosluğu'nun karşısında İngiltere Büyük Locası'na bağlı Oriental Lodge kuruluyor.Dr. Alexandre Schinas adlı bir masonun 1863'te Fransa'ya gönderdiği bir mektup, Osmanlı'da halkın masonluğa bakışını ortaya koyuyor: Burada masonluğun adı dehşet, korku ve nefret uyandırıyor. Rumlar, Ermeniler, Museviler ve Türkler masonları imansız, uğursuz ve dinsiz sayıyorlar.
1870'de kurulan Prodos Locası'na Padişah 5. Murad'ın iki kardeşi de üye oldu. Bir darbe ile tahta çıkan 33. Osmanlı Padişahı 5. Murad da bu locaya üye olanlar arasında. Bu olay Türkiye masonluğunun güçlenmesi ve kabul görmesinden büyük dönüm noktası oldu. 5. Murad'ın ardından sadrazamlar, paşalar önemli devlet adamları localara üye oldu.
ABDULHAMİD'E MASON DARBESİ
Sultan Abdulhamid döneminde masonlar gizli takibe alındı. Localarda neler konuşulduğu öğrenmek için gizli bir örgütlenme bile kuruldu. Tüm yasaklamalara rağmen masonların faaliyetleri durdurulamadı. Masonlar için iki seçenek vardı. Ya faaliyetlerini durduracaklar ya da Abdulhamid ile mücadele edeceklerdi.
Masonların yayın organlarına göre 1908'de Sultan Abdulhamid'e yapılan saray darbesinde Makedonya'daki Rizorta ve Veritas localarının büyük etkisi olmuştu. Nitekim masonlar, meşrutiyetin ilanından iki gün sonra Selanik'te büyük bir kutlama tören düzenlemişti. Bu törene İttihat Terakki'nin ileri gelen isimleri de katılmıştı.
ATATÜRK MASON LOCALARINI NEDEN KAPATTI?
10 yıl boyunca Osmanlı Devleti'nin yöneten İttihat Terakki döneminde masonluk büyük bir yükselişe geçti. İttihat Terakki'nin önemli ismi Talat Paşa masonların Büyük Üstadı olmuştu.
Cumhuriyet döneminde de masonluğun yükselişi devam etti. Günümüz masonları ısrarla Atatürk'ün Selanik döneminde mason olduğunu iddia etse de, uygulamalarından mason karşıtı bir lider olduğunu görüyoruz. Ancak masonlar Atatürk'e rağmen ilk CHP hükümetlerine sızmayı başarmıştı. Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya aynı zamanda masonların en tepesindeki isimdi.
1935 yılına gelindiğinde beklenmedik bir gelişme oldu. 10 Ekim 1935 Anadolu Ajansı şu haberi geçti: Türkiye Mason Cemiyeti faaliyetlerine nihayet vermeyi, bütün mallarını Halkevlerine teberruu muvaffak görülmüştür.
Peki Atatürk mason localarını neden kapattı? Bu konuda birçok görüş var. Kökü dışarıda ve zararlı bir kuruluş olduğu için kapattığını düşünenler çoğunlukta. Ama farklı bir görüş de var. Özellikle merkezi otoriteyi güçlendirmek, Atatürkçü düşünceyi yaymak ve rejimi korumak için derneklerin kapatılması gerekiyordu. Hamallar Derneği bile kapatılmıştı. Bu görüşe göre, Mason locaları da o siyasi atmosfer içerisinde kapatıldı.
13 YILLIK UYKU DÖNEMİ BİTİYOR
Soğuk savaş dönemi başlamış Türkiye'nin yüzü Batı'ya dönmüştü. NATO'ya girme planları yapan Türkiye'de çok partili siyasi hayata geçilmiş ve dernekler yeniden açılmaya başlanmıştı. Locaları kapatılan masonlar, bazı restoranları gayrı resmi loca olarak kullanıyorlar ve toplantılarına devam etmeye çalışıyorlardı.
1935'te kapatılan mason locaları 1948'de İnönü döneminde yeniden açıldı. Masonlar bu 13 yıllık sürece "uyku dönemi" diyor. 5 Şubat 1948'de İstanbul Valiliği'ne yapılan bir başvuru ile Türkiye Mason Derneği kuruldu. Başvuru dilekçesini Prof. Hazım Atıf Kuyucak verdi.
DEMİREL MASONLARI İKİYE BÖLDÜ
Süleyman Demirel 1956 yılında Ankara Bilgi Locası'na üye olmuştu. 1964 yılında Adalet Partisi Genel Başkanlığı'na adaylığını koyduğunda tüm parti delegelerine Demirel'in masonluk belgesi dağıtıldı. Belgenin altında "Biz tanıdık siz de tanıyın" yazıyordu.
Siyasi kariyeri tehlikeye giren Demirel, mason locasın büyük üstadı Necdet Egeran'a giderek kendisine "Mason Değildir" belgesi verilmesini ister. Bu konu Mason locasında hararetli tartışmalara neden olur. Bir Başbakan'ın mason olması aslında cazip gelmiştir. Güçlerine güç katacaklardır. Süleyman Demirel'e o sahte belgeyi vermeyi kabul ederler. Demirel tarihi bir konuşma yapar ve 1600 delegenin 1072'sinin oyunu alarak AP'nin Genel Başkanı seçilir.
Tartışma burada bitmez. Süleyman Demirel'e sahte "Mason Değildir" belgesi veren Necdet Egeran masonluktan ihraç edilir. Ankara, İzmir ve İstanbul'da birçok mason istifa ederek 1966'da Özgür Masonlar Büyük Locası'nı kurar. İstanbul Tünel meydanında faaliyet gösteren bu locanın 4 bin üyesi bulunduğu bilinmektedir. Önemli bir detayın altını çizeyim; Türkiye'de kadın mason locaları var ve 2 bin aktif üyesi bulunuyor.
MASONLARI DOLANDIRAN BÜYÜK ÜSTAD
2006'da Mason localarında bir ihraç şoku daha yaşandı. Büyük Üstad Kaya Paşakay masonluktan ihraç edildi. Dönemin gazeteleri 7 milyon dolarlık yolsuzluğu şöyle anlatıyordu: İşte locaya fatura edilen harcamalar: 1 trilyonluk mefruşat alımı, 5,5 milyarlık altın tabanca, 1,5 milyarlık kadın iç çamaşırı, lüks otellerde erotik kanal izleme faturası...
Liste böyle uzayıp gidiyor. Ayrıca Kaya Paşakay'ın mason locasına verdiği özgeçmişindeki bilgilerin de yanlış olduğu iddia ediliyordu.
Yüksek aidatlardan şikayetçi olan masonlar, Büyük Üstad paralarının yağmalandığını öğrenince hayatının şokunu yaşamıştı. Büyük Üstad düzeyindeki bu maddi suistimal olayının gazete manşetlerine taşınması Türkiye masonlarının itibarını da büyük ölçüde sarsmıştı.
MASONLAR NEDEN SESSİZ?
Şimdi yazımızın başına geri dönelim. Türkiye Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın başındaki isim Prof. Remzi Sanver tutuklandı. Bu kuruluşun bir internet sitesi var. Masonlar, Büyük Üstadlarını desteklemek için bir açıklama yapmış olabileceklerini düşünmüştüm, yanılmışım. Son paylaşımları Türkiye Büyük Locası'nın kuruluşunun 115. kuruluş yıldönümü ile ilgili. Açıklamayı Remzi Sanver yapmış. Sonrasında bir açıklama yapılmamış. Yani Remzi Sanver'in tutuklanması ile ilgili tek bir kelime yok.
Bunun birkaç nedeni olabilir. Sanver'in yargılandığı davanın masonluk ile bir ilgisinin olmadığını düşünmüş olabilirler. Dava sürecini hedef alan bir açıklamanın masonluğa zarar vereceği de mutlaka tartışılmıştır. Sessiz kalmanın kısa vadede daha mantıklı olacağı hesap edilmiştir.
Ne olursa olsun Türkiye masonluğu bu süreçten büyük yara almıştır. Sırlarla dolu bir geçmiş, gizlilikle örülmüş duvarların üzerine gölge düşmüştür. Yıllardır korunduğu düşünülen dokunulmazlık zırhı da delindi. İtibarı yeniden inşa etmek, masonluk için eskisinden daha zor olacak.
PEKİ MASONLARIN AMACI NE?
Masonluğun amacını felsefi ve siyasi olarak ikiye ayırmak gerekir. Felsefi olarak mason mistizmi insanı Tanrı'nın yerine koymayı hedeflediğini söyleyebiliriz.
Masonluk, ritüeller üzerine kuruludur. Bu bir öğretme ve sembolleri insanlara aktarma yöntemidir. Her ritüel içerisinde bir çok sır barındırır. Usta, kalfa ve çırak olarak sınıflandırılan masonların her biri farklı bir sırra ulaşır. Bu kadar sır ve gizlilik barındıran bir örgüte karşı tarih boyunca birçok insan şüpheyle yaklaşmıştır.
Siyasi amaçlarına gelince... Cumhuriyet tarihinin ilk 25 yılında bünyesinden Cumhurbaşkanı, bakanlar, milletvekilleri, üst düzey askeri ve sivil bürokrat çıkaran Türkiye masonluğu, her dönem siyasetin içinde olmuştur.
Sultan 5. Murad'ın tahta çıkışından, Sultan Abdulhamid'in tahtan indirilişine kadar birçok komplonun ön planında hep masonlar vardır. Sabetaycı ailelerin Selanik'teki mason örgütleriyle yoğun etkileşime geçtiği bu dönemde, Osmanlı devleti localardan yönetiliyordu. Bu gizli ittifakın sonucu olarak İsrail devletinin ilk adımının atıldığını iddia eden birçok tarihçi var günümüzde.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:80
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 26 Ekim 2025 07:01 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















