Türkan Şoray: Belli bir yaştan sonra sinema sizi önemsemiyor
Haberturk sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Türk sinemasının usta oyuncularından Türkan Şoray, Büyük Taarruz 4. Uluslararası Kısa Film Festivali'ne konuk oldu. Afyonkarahisar Valiliği ev sahipliğinde, Anadolu Kültür ve Sanat Meclisi Derneği tarafından düzenlenen festival kapsamında Şoray, "Yeşilçam'da Aile" başlıklı söyleşide konuşma yaptı.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, Türkan Şoray'ın çocukluğunu, gençliğini ve olgunluk halini yapay zekâ kullanarak bir araya getiren film gösterimi yapıldı.
Türkan Şoray, kıtlığı ve insanın yaşam mücadelesini anlatan 'Açlık' filmi için Afyonkarahisar'a geldiğini hatırladığını, dönemin ilk kadın yönetmenlerinden Bilge Olgaç'ın film çekimi sırasında bir ay kadar buranın köylerinde kaldığını söyledi.
"KENDİMİ TANIMADAN ÖNCE SİNEMAYI TANIDIM" Türkan Şoray, konuşmasında sinemayı ve oyunculuğu çok özlediğini belirterek; "Kendimi tanımadan önce sinemayı tanıdım. Sinemayla birlikte kendimi tanımaya başladım. Sinemayla beraber yıllar geçti. Sinema benim nefes aldığım, yaşadığım bir yer oldu. Ben sinemasız yaşayamazdım. Yıllarım geçti" dedi.
Hayranlarının kendisine "Aşkı sizin filmlerinizden öğrendik" dediğini aktaran Türkan Şoray; "Bunlar hep sinemanın bana getirileri oldu. Keşke imkân olsa film setlerine dönsem ama maalesef ki dünyada ve Türkiye'de de böyle 35 yaşından sonra artık başrol oynamıyorsunuz. Genç ve çok güzel olmanız lazım. Belli bir yaştan sonra sinema sizi önemsemiyor. Sizlerle beraber olduğum zaman diyorum iyi ki o filmleri çevirmişim. Beni sevdiğinize inanıyorum. Sizin sevginizi kazanmışım" ifadelerini kullandı.
"ÇOK SEVMEK ÇOK ÇALIŞMAK LÂZIM" Konuşmasında gençlere tavsiyelerde bulunan Türkan Şoray, şunları kaydetti: Sinema, tüm kitleleri bir anda etkiliyor. Bunu sinema yaptıkça, bu sanatın insanları ne kadar etkilediğini görüyorsunuz. Mesela 'Selvi Boylum Al Yazmalım' diye bir filmim var. İnanıyorum ki ülkemde bu filmi görmeyen kalmadı ama orada mesela insanlara duygu olarak geçen çok şey var. Bunun gibi birçok filmim var. Yalnız benim değil, diğer sinemacı arkadaşlarım da böyle, mesela Şener Şen'in, Hülya Koçyiğit'in, Filiz Akın'ın, Fatma Girik'in, hepimizin böyle insanların kalbine dokunan, onlara bir şeyler anlatan filmlerimiz var. Çok önemli bir şey yaptığınıza inanmanız lazım. Müthiş bir sorumluluk, hayatınızda önceliklerinizin olması lazım. Benim yıllar boyu hayatımda sadece öncelikli sinema oldu. Sinemayı ihmal ettiğiniz zaman hemen o da sizi ihmal eder. Çok sevmek, çok çalışmak lazım."
Yeşilçam döneminde setlerin aile gibi olduğunu söyleyen usta sanatçı, sinemanın kolektif bir çalışma olduğunu, imkansızlıklar içinde 10-15 kişilik ekiplerle filmlerin çekildiğini, soğukta, sıcakta birlikte yaşanan zorlukların ekip arasında bir akrabalık bağı oluşturduğunu anlattı.
Türkan Şoray, şimdi setlerin çok kalabalık olduğunu, bu durumun Yeşilçam'daki sıcak, samimi ilişkileri azalttığını, yönetmen ve oyuncu arasındaki doğrudan iletişimin monitörler üzerinden, asistanlar aracılığıyla gerçekleştiğini, samimiyetin kaybolduğunu belirtti.
Sinemanın, çağının bir aynası olduğuna işaret eden Şoray, "Yıllar önce ailenin düzeni nasılsa sinema bunu yansıtıyordu. Bugün ailenin düzeni nasılsa onu yansıtıyor. Eskiden daha büyük, sıcak aile bağları vardı. Böyle akşam yemeklerinde bir araya gelinirdi. Hâlâ böyle aileler var. Mesela şimdilerde çocuklar daha özgür yetişsin diye çocuklar ne isterse yapılıyor. Bunun da bir sınırı olmalı diye düşünüyorum. Ailede saygı ve sevgi çok önemli. Onun muhafaza edilmesi lazım" diye konuştu.
Türkan Şoray, şöhreti kaldırabilmenin çok önemli olduğunu, kendisinin küçük yaşlarda ve yavaş yavaş tanınması sayesinde bu duruma alışabildiğini, şöhret olmaktan ziyade sevilmenin kendisini mutlu ettiğini ifade etti.
Yapay zekâ ile filmler çekileceğini ancak sinemanın temelinde duygu olduğunun altını çizen Türkan Şoray, "Sinemadaki görüntü duygulara hitap eder. Yapay zekâda duygu yok. İsterse dünyanın en güzel kurgusunu yapsın, en güzel görüntüleri versin ama o duygu size işlemedikten, dokunmadıktan sonra yansıttığı sadece maddedir" dedi.
Usta sanatçı, Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı'nın 'Tatlı Hayat' gibi komedi dizilerindeki performansıyla ilgili sorusuna, "Hayata hep böyle güzel tarafından, komik tarafından bakmak lazım. Atıf Yılmaz bana 'Sen dram oyuncusundan çok komedi oyuncususun' derdi" yanıtını verdi.
Söyleşiye katılan öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Türkan Şoray, program bitiminde katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:42
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 17 Ekim 2025 10:21 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















