Tarzan Zor Durumda Trump Putin Görüşmesi neden iptal edildi?
Halktv sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Nobel’i kaptırınca daha mı kızgın olmaya başladı nedir? Birçok savaşı bitirdiğini iddia ettikten sonra Gazze’de de İsrail’den başkasının işine yaramayan “barış”ı gerçekleştirmesinin(!) ardından doğrusu fazla heveslenmişti Rusya-Ukrayna savaşını bitirmeye Donald Trump. Gazze'de İsrail ile Hamas arasında ateşkesle rehine anlaşmasını yaptıktan sonra Mısır görüşmelerindeki baş diplomatik müzakerecisi Steve Witkoff'a “Rusya'yı halletmeliyiz” dediği belirtilmişti Trump’ın. Ama görünen o ki çabaları sonuçsuz, hevesi de kursağında kaldı.
Geçen haftanın başında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bir araya geleceğini duyurmuştu Trump. Dördüncü yılına giren Rusya-Ukrayna savaşının bitirilmesine yönelik bir “zirve” olacağı belirtiliyordu bu görüşmenin. Ancak ne oldu, ne yaşandı – şimdilik - bilinmez, görüşmenin iptal edildiğini açıkladı Beyaz Saray yetkilileri. Trump da medyaya “boşuna bir toplantı yapıp, zamanımı harcamak istemiyorum” diyerek “ne yaşandığı” konusundaki merakları iyice arttırdı.
Kimileri pek şaşırdı ama bu gelişmeleri izleyenler için aslında son derece normal bir U dönüşü. Trump, Putin’i Netanyahu’ya yaptığı gibi istediği kıvama getiremeyeceğini anlamış olmalı öncelikle. (Kaldı ki Netanyahu’nun da kıvama geldiği yok, her şeyin lehine olduğu barış (!) konusunda Trump’a karşı çıkmamasının, Trump’ın her dediğini yaptı gibi gösterilmesine bakmayın). İptale yol açan birkaç neden var: Biri muhtemelen şu; Putin’in Ukrayna’dan yuttuğu toprakları hiçbir koşulda geri vermeyeceği tutumuna sadık kaldı. Her ne kadar Trump, Beyaz Saray’da “şamar oğlanına” çevirdiği Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenskiy’e “toprak ver, savaş bitsin” dese de bunun Rusya’nın “zafer kazanacağı” anlamına geleceğini biliyor. Oysa savaşın Rusya’nın da her istediğini “kazanamadığı” bir sonla bitmesini arzuladığı sır değil Trump’ın.
İptal edilen Budapeşte zirvesinin, iki ay önce Alaska’nın Anchorage kentinde yapılan, pek de başarılı sayılmayan Trump-Putin görüşmesinden bir farkı olmayacaktı aslında? Başbaşa yaklaşık üç saat süren Alaska görüşmelerinden somut sayılacak hiçbir şey çıkmamıştı. Putin’in Budapeşte’ye de fikirlerini değiştirerek gideceğine dair herhangi bir işaret yoktu. Üstelik Budapeşte zirvesi öncesi Putin tüm Donesk bölgesinin Rusya’ya bırakılmasını isteyecek kadar tavivsiz bir duruş sergiledi. Rusya taleplerini değiştirmeyi reddetti kısacası. ABD de Rusya'nın “maksimalist” tutumundan vazgeçmediğine artık ikna oldu. Dolayısıyla Trump, önceki gibi sonuçsuz kalacağı belli olan görüşme konusunda “kaybedecek zamanım yok” demekte haklı.
İkincisi; Rusya, ateşkes öncesinde barış görüşmelerinin yapılması gerektiği konusundaki ısrarından vazgeçmedi. ABD Rusya’nın bu tutumunu görüşmeler için de olası bir barış için de engel görüyor.
Üçüncüsü; Rusya temel taleplerini bir kez daha yeniledi. Bunlar Ukrayna'da yeni seçimler, Ukrayna'nın NATO'ya katılmayacağına dair resmi garantiler, Kremlin'in Rusça konuşanlara yönelik zulüm olarak nitelendirdiği uygulamaların sona erdirilmesi talepleriydi. Putin bunların yapılacağına ilişkin söz almadan herhangi bir barış görüşmesi yapmayacağını hep söyledi.
Buadepeşte zirvesinin iptalinin dördüncü ama en önemsiz nedeni, Putin hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) verdiği “tutuklama kararı”dır. Polonya Macaristan’a giderken hava sahasını kullanacak olan Putin hakkındaki UCM kararına uyacağını açıklamıştı.
Trump Ukrayna krizinin de Gazze krizi gibi kolay çözüleceğine inandırdı kendisini anlaşılan. Oysa iki krizin dinamikleri birbirinden çok farklı. Trump ilkinde Ortadoğu'daki etkisine, yıllardır İsrail politikasına verdiği desteğin getirisine, Arap liderlerle olan derin bağları ile İsrailli seçmenler arasındaki kişisel popülaritesine güvendi. Taraflar arasında sözünü dinletebildiği anlar da oldu, doğrusu. Ama Ukrayna arenası öyle değil. Trump bu konuda çok gel-gitli tutumlar aldı. Moskova’yı enerji yaptırımlarıyla tehdit ederken öte yandan Zelenskiy’i Beyaz Saray’da bir yumruklamadığı kaldı, Ukrayna’ya silah sevkiyatını da askıya aldı. Bu kararsız, dengesiz tutumlar Trump’ı güvenilir bir arabulucu olmaktan çıkardı. Alaska zirvesinde daha da çok anlaşılmıştı bu.
“Çözüme yaklaşıldığının sanıldığı” şu an aslında Ukaryna krizinin iyice derinleştiği andır. Rusya, mevcut savaş hatlarına dayalı ateşkes önerilerini reddetmeyi sürdürüyor. Ukrayna ise topraklarını kurtarmaya çalışıyor. Trump iki tarafı da taviz vermeye ikna edememiş görünüyor. Dolayısıyla Budapeşte Zirvesi de anlamını yitirmiş oluyor.
Yani anlayacağınız Trump deyim yerindeyse “barışı sağlarım” iddiasının altında kalacak gibi.
Tarzan gerçekten zor durumda.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:47
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 24 Ekim 2025 05:08 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















