Taburcu olanların bile ayrılmak istemediği yer
Sabah sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com haber yayımlıyor.
Geçtiğimiz ay çalışma arkadaşımız, Türk spor basınında 'Başkan' lakabıyla tanınan usta foto muhabir Bahadır Beyarslan'ın validesi Gönül Teyzemiz hayatını kaybetti. Son üç ayını annesiyle Hadımköy'deki Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi'nde geçiren Bahadır abi, annesinin bakımı sürerken bu hastaneden övgüyle bahsediyordu. Gönül Teyze'nin vefatı sonrası burayı gezmek, hekimlerle hastabakıcılarla tanışmak istedim. Kendisi için zor da olsa Bahadır abi, bu ziyarette bana eşlik ederek hem mesleğini icra etti hem de annesiyle geçirdiği son günlerini yad etti. Burada doktorların ve personelin samimiyetini gözlerimle gördüm. Hastanenin bahçesine hayran kaldım ama en önemlisi doktorundan kapıdaki güvenlik görevlisine kadar kocaman bir aileyle tanıştım. 2025 yılında böylesine bir tablo beni çok mutlu etti. Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi'nin minik ama kocaman yürekleri olan kadrosuna şükranlarımızı sunuyoruz.

BURAYI ÖZEL HASTANE SANIYORLAR
Çok mesaim geçtiği için hastanelerdeki yapmacık gülüşleri biliyorum. Ama Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi'ndeki durum farklı. Burada herkesin yüzünde samimi bir tebessüm var, bunlardan biri de Doç. Dr. Funda Seçik Arkın... Çocukluk hayalini yaşıyor kendisi. Seyrettiği dizide doktor Gonzalez sayesinde hekimlik mesleğine gönlünü kaptırmış, "İşin içine girince gerçek hayatın öyle olmadığını gördüm ama istemiştim bir kere" diyor. 1992'de Cerrahpaşa Tıp'tan mezun olur olmaz 1993'te soluğu Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde almış. Asistanlık sonrası doçent doktor olarak, dokuz yıldır palyatif işinde. 2021 yılından beridir de bu kliniğin sorumlusu...

- 25 sene göğüs hastalıkları uzmanı olarak hastama tanı koymak için, tedavi etmek için her şeyi yaptım. Bu aşamadan sonra 'Ben artık bundan sıkıldım, bir şey yapmalıyım' dediğim anda karşıma duygusal tarafın daha ağır bastığı palyatif klinik çıkınca hayatımda yeni bir dönem başladı aslında.
- 2010 yılında ilk defa Türkiye'de palyatif klinikler açılmaya başladı. Teknolojinin ilerlemesi, insan ömrünü uzaması ile birlikte vefat yaşı çok ilerledi. Eskiden insanlar evlerinde huzurla yaşama veda ederken artık ölüm bir hastalık gibi görülmeye başladı. Oysa doğum nasıl bir hastalık değilse ölüm de hastalık değil. Ölüm hayatın döngüsünün bir parçası. Nasıl ki hayatın başlangıcı muhteşem bir sevinçle karşılanıyorsa sona ererken de onurla ve sevilerek hissederek ölmek önemli.

Bahadır Beyarslan'ın annesi Gönül Hanım son günlerini Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi'nde huzur içinde geçirdi.
BURADAKİ BAŞARI BİR EKİP İŞİ
- Ölürken de çok fazla kimseye eziyet olmasın diye düşünüyor insan. Bu sebeple palyatif klinikler geleceğin olmazsa olmazlarından biri. 1960'lardan beri yurt dışında var. 2010 yılından beri Türkiye'de açılmaya başladı. Ülkemizde geç açılmasının sebebi Türk aile yapısının gücü... İnancımız, kültürümüz, büyüklerimizden gördüğümüz, her şey çok önemli. Giderek bozuluyor ama. O yüzden palyatif klinikler bir ihtiyaç. Bugün palyatif kliniğin kapısından içeri giren herkes bir hastane ortamından çok bir evin sıcaklığını buluyor. Çünkü burada tıp sadece tedavi değil, sevgi empati ve insan onurunu koruma sanatı. Buradaki başarı bir ekip işi.
- Sabah ekipçe ilk konuştuğumuz şey, hastanın geceyi nasıl geçirdiğidir. Hastayı acısıyla baş başa bırakmayız. Ağrı kesici verebiliriz ama hastayla konuşmak, halini hatırını sormak, gözünün içine bakmak, biraz daha sevgi dolu yaklaşmak, yakınıyla sohbet etmek... Bunların hepsi ağrı kesiciden daha kuvvetli. Bizim daha farklı bir yüreğimiz ve bakış açımız olması gerekiyor.

SANKİ BABAMIN AĞRISINI DİNDİRİYORUM
- Burada yeni yılı kutladık. Herkes evinden bir şeyler yapıp getirdi. Hastaların çoğu oksijen tüpüyleydi. Ortaya bir masa kurduk. Neler neler yaptık? Nikah bile kıydık. İki tane hastamızın doğum günüydü. Ayrı ayrı pastalarla kutladık. Filmlerde gördüğünüz gibi bir ortam var. Müzik dinletimiz var. Serviste bir sürü müzik çalar ama bazen ağır hastalarımız olduğu zaman başkalarını rahatsız etmemek adına çalmayız.
- Selma Hemşirem burada olsaydı keşke... Hastalara makyaj yapar, oje sürer, şarkılar söyler. Ekip lideri öyle olunca ekip de öyle oluyor. Hastalarımız bizi çok sever, ayrılmak istemeyenler bile oluyor. Gittikten sonra arayıp soran hasta yakınları var. Bahçemiz de önemli. Mobilize hastaları bahçeye çıkartıyoruz.
- Babamı 2012'de akciğer kanserinden kaybettim. Doktor olmama ağrılarına derman olamadım. Dağ gibi babamın ağrıdan dolayı ayaklarını yere vurarak ağladığını biliyorum. Herhalde o sebepten buraya daha çok yöneldim. Bu insanların sesinin duyulmasına, yalnızlığının paylaşılmasına, içindeki ölüm korkusunun paylaşılmasına ihtiyacı var. Sadece hasta değil yakını da bizim için çok kıymetli. Ekibimizde psikolog da var. Bütün hasta ya da yakınını da görüştürüyoruz. Bunları yaşamış biri olarak bir hastanın ağrısını dindirmişsem, babamın ağrısını dindirişim gibi geliyor bana.

KALBİMDE 6 STENT VAR
- Bize sağlıklı bir hayat için ne tavsiye edersiniz?
- Stresi hayatınızdan çıkarın yeter. Kalbimde altı tane stent varsa bunun sebebi stres... İyi yönetebilmek gerekiyor. Bir insan ne kadar ince düşünüp stres yaparsa onun hastalanma riski yükselir. Çünkü vücudumuzda çok fazla kortizol salgılanıyor. Biraz vurdumduymaz olmak gerekiyor kötü anlamda değil; hayata karşı rahat olmalı insan.
- Psikolojik destek alıyor musunuz?
- Hayır!
- İhtiyacınız var mı?
- Kimin yok ki? Bence herkesin var.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN EMRİYLE 38 GÜNDE AYAĞA KALKTI
Prof. Dr. Sedat Altın, 38 yıldır Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde çalışıyor. 24 yıl burada başhekimlik yapmış, bu sırada hasta bakmaktan da vazgeçmemiş. "Başhekimlikten ayrıldıktan sonra da, esas işim olan çok sevdiğim hekimliğe geri döndüm. Doktorluk bir sevda işi" diyor.
- Buranın tarihi önemi kadar bizim için manevi yönden de çok önemli bir hastane. 1891 yılında Padişah Abdülhamit Han, burayı askeri hastane olarak yaptırır. Balkan Savaşları sürerken Ruslar, Çatalca'ya kadar gelir. Çetin mücadeleler yaşanır. Hemen aşağıdaki tren istasyonu vasıtasıyla trenle yaralı askerler buraya taşınır. Yani burası bir cephe hastanesidir. Daha sonra uzun seneler burası yine askeriyenin lojistik merkezi olarak hizmet vermiş. Ancak, 1990'lardan sonra mezbelelik olmuş tinercilerin yuvası halini almış.

- 2020'de yaşanan pandemi buranın kaderini de değiştirdi. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın talimatıyla sadece 38 gün içinde büyük bir restorasyon geçirerek pandemi hastanesi olarak hizmete açıldı ve Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanemize bağlandı.
- Buranın Yedikule Göğüs Hastalıkları'na bağlanmasının sebebine gelirsek tüberküloz hastalarının uzun süreli tedavilerinin burada layıkıyla yapılabilmesi... 25 yataklı tüberküloz servisimiz ve 20 yataklı da palyatif servisimizle yatan hastalarımıza hizmet veriyoruz. Sadece kendi vatandaşlarımıza değil Türki cumhuriyetlerden, Afrika'dan gelen hastaların da tedavisini yapıyoruz.
- Buradaki hastaları başka hiçbir hastanede yatıramazsınız. Birincisi tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıkları var. İkincisi de uzun süren bir bakım gerektiren hastalıkları mevcut. Hastaneler için bu tip hastalar çok zorlayıcı oluyor. Bu yüzden bu hastane diğer hastanelerden farklı bir yapıya sahip.
- Acilimiz, poliklinik ve müşahade hizmetimizle Hadımköy merkezi ve yakınımızdaki Arnavutköy, Esenyurt bölgelerinin ihtiyaçlarını gideriyoruz. Gündüz nüfusu çok yüksek olan bu bölgenin tek hastanesiyiz.
En son güncellemeleri ve haberleri takip etmek için Ankara24.com'ı izlemeye devam edin, biz durumu takip ediyor ve en güncel bilgileri sunuyoruz.

BURAYI ÖZEL HASTANE SANIYORLAR
Çok mesaim geçtiği için hastanelerdeki yapmacık gülüşleri biliyorum. Ama Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi'ndeki durum farklı. Burada herkesin yüzünde samimi bir tebessüm var, bunlardan biri de Doç. Dr. Funda Seçik Arkın... Çocukluk hayalini yaşıyor kendisi. Seyrettiği dizide doktor Gonzalez sayesinde hekimlik mesleğine gönlünü kaptırmış, "İşin içine girince gerçek hayatın öyle olmadığını gördüm ama istemiştim bir kere" diyor. 1992'de Cerrahpaşa Tıp'tan mezun olur olmaz 1993'te soluğu Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde almış. Asistanlık sonrası doçent doktor olarak, dokuz yıldır palyatif işinde. 2021 yılından beridir de bu kliniğin sorumlusu...

- 25 sene göğüs hastalıkları uzmanı olarak hastama tanı koymak için, tedavi etmek için her şeyi yaptım. Bu aşamadan sonra 'Ben artık bundan sıkıldım, bir şey yapmalıyım' dediğim anda karşıma duygusal tarafın daha ağır bastığı palyatif klinik çıkınca hayatımda yeni bir dönem başladı aslında.
- 2010 yılında ilk defa Türkiye'de palyatif klinikler açılmaya başladı. Teknolojinin ilerlemesi, insan ömrünü uzaması ile birlikte vefat yaşı çok ilerledi. Eskiden insanlar evlerinde huzurla yaşama veda ederken artık ölüm bir hastalık gibi görülmeye başladı. Oysa doğum nasıl bir hastalık değilse ölüm de hastalık değil. Ölüm hayatın döngüsünün bir parçası. Nasıl ki hayatın başlangıcı muhteşem bir sevinçle karşılanıyorsa sona ererken de onurla ve sevilerek hissederek ölmek önemli.

Bahadır Beyarslan'ın annesi Gönül Hanım son günlerini Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi'nde huzur içinde geçirdi.
BURADAKİ BAŞARI BİR EKİP İŞİ
- Ölürken de çok fazla kimseye eziyet olmasın diye düşünüyor insan. Bu sebeple palyatif klinikler geleceğin olmazsa olmazlarından biri. 1960'lardan beri yurt dışında var. 2010 yılından beri Türkiye'de açılmaya başladı. Ülkemizde geç açılmasının sebebi Türk aile yapısının gücü... İnancımız, kültürümüz, büyüklerimizden gördüğümüz, her şey çok önemli. Giderek bozuluyor ama. O yüzden palyatif klinikler bir ihtiyaç. Bugün palyatif kliniğin kapısından içeri giren herkes bir hastane ortamından çok bir evin sıcaklığını buluyor. Çünkü burada tıp sadece tedavi değil, sevgi empati ve insan onurunu koruma sanatı. Buradaki başarı bir ekip işi.
- Sabah ekipçe ilk konuştuğumuz şey, hastanın geceyi nasıl geçirdiğidir. Hastayı acısıyla baş başa bırakmayız. Ağrı kesici verebiliriz ama hastayla konuşmak, halini hatırını sormak, gözünün içine bakmak, biraz daha sevgi dolu yaklaşmak, yakınıyla sohbet etmek... Bunların hepsi ağrı kesiciden daha kuvvetli. Bizim daha farklı bir yüreğimiz ve bakış açımız olması gerekiyor.

SANKİ BABAMIN AĞRISINI DİNDİRİYORUM
- Burada yeni yılı kutladık. Herkes evinden bir şeyler yapıp getirdi. Hastaların çoğu oksijen tüpüyleydi. Ortaya bir masa kurduk. Neler neler yaptık? Nikah bile kıydık. İki tane hastamızın doğum günüydü. Ayrı ayrı pastalarla kutladık. Filmlerde gördüğünüz gibi bir ortam var. Müzik dinletimiz var. Serviste bir sürü müzik çalar ama bazen ağır hastalarımız olduğu zaman başkalarını rahatsız etmemek adına çalmayız.
- Selma Hemşirem burada olsaydı keşke... Hastalara makyaj yapar, oje sürer, şarkılar söyler. Ekip lideri öyle olunca ekip de öyle oluyor. Hastalarımız bizi çok sever, ayrılmak istemeyenler bile oluyor. Gittikten sonra arayıp soran hasta yakınları var. Bahçemiz de önemli. Mobilize hastaları bahçeye çıkartıyoruz.
- Babamı 2012'de akciğer kanserinden kaybettim. Doktor olmama ağrılarına derman olamadım. Dağ gibi babamın ağrıdan dolayı ayaklarını yere vurarak ağladığını biliyorum. Herhalde o sebepten buraya daha çok yöneldim. Bu insanların sesinin duyulmasına, yalnızlığının paylaşılmasına, içindeki ölüm korkusunun paylaşılmasına ihtiyacı var. Sadece hasta değil yakını da bizim için çok kıymetli. Ekibimizde psikolog da var. Bütün hasta ya da yakınını da görüştürüyoruz. Bunları yaşamış biri olarak bir hastanın ağrısını dindirmişsem, babamın ağrısını dindirişim gibi geliyor bana.

KALBİMDE 6 STENT VAR
- Bize sağlıklı bir hayat için ne tavsiye edersiniz?
- Stresi hayatınızdan çıkarın yeter. Kalbimde altı tane stent varsa bunun sebebi stres... İyi yönetebilmek gerekiyor. Bir insan ne kadar ince düşünüp stres yaparsa onun hastalanma riski yükselir. Çünkü vücudumuzda çok fazla kortizol salgılanıyor. Biraz vurdumduymaz olmak gerekiyor kötü anlamda değil; hayata karşı rahat olmalı insan.
- Psikolojik destek alıyor musunuz?
- Hayır!
- İhtiyacınız var mı?
- Kimin yok ki? Bence herkesin var.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN EMRİYLE 38 GÜNDE AYAĞA KALKTI
Prof. Dr. Sedat Altın, 38 yıldır Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde çalışıyor. 24 yıl burada başhekimlik yapmış, bu sırada hasta bakmaktan da vazgeçmemiş. "Başhekimlikten ayrıldıktan sonra da, esas işim olan çok sevdiğim hekimliğe geri döndüm. Doktorluk bir sevda işi" diyor.
- Buranın tarihi önemi kadar bizim için manevi yönden de çok önemli bir hastane. 1891 yılında Padişah Abdülhamit Han, burayı askeri hastane olarak yaptırır. Balkan Savaşları sürerken Ruslar, Çatalca'ya kadar gelir. Çetin mücadeleler yaşanır. Hemen aşağıdaki tren istasyonu vasıtasıyla trenle yaralı askerler buraya taşınır. Yani burası bir cephe hastanesidir. Daha sonra uzun seneler burası yine askeriyenin lojistik merkezi olarak hizmet vermiş. Ancak, 1990'lardan sonra mezbelelik olmuş tinercilerin yuvası halini almış.

- 2020'de yaşanan pandemi buranın kaderini de değiştirdi. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın talimatıyla sadece 38 gün içinde büyük bir restorasyon geçirerek pandemi hastanesi olarak hizmete açıldı ve Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanemize bağlandı.
- Buranın Yedikule Göğüs Hastalıkları'na bağlanmasının sebebine gelirsek tüberküloz hastalarının uzun süreli tedavilerinin burada layıkıyla yapılabilmesi... 25 yataklı tüberküloz servisimiz ve 20 yataklı da palyatif servisimizle yatan hastalarımıza hizmet veriyoruz. Sadece kendi vatandaşlarımıza değil Türki cumhuriyetlerden, Afrika'dan gelen hastaların da tedavisini yapıyoruz.
- Buradaki hastaları başka hiçbir hastanede yatıramazsınız. Birincisi tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıkları var. İkincisi de uzun süren bir bakım gerektiren hastalıkları mevcut. Hastaneler için bu tip hastalar çok zorlayıcı oluyor. Bu yüzden bu hastane diğer hastanelerden farklı bir yapıya sahip.
- Acilimiz, poliklinik ve müşahade hizmetimizle Hadımköy merkezi ve yakınımızdaki Arnavutköy, Esenyurt bölgelerinin ihtiyaçlarını gideriyoruz. Gündüz nüfusu çok yüksek olan bu bölgenin tek hastanesiyiz.
Bu konudaki diğer haberler:Şirinoğlu taburcu edildi Agos
13 Kasım 2025 14:06
26 kişi taburcu edildi Son dakika haberleri
28 Ekim 2025 10:28
Trafik kazası geçiren Özgü Namal taburcu oldu
12 Kasım 2025 15:09
Depremde yaralanan 22 kişiden 4 ü taburcu oldu
28 Ekim 2025 01:28
Gebze’de çöken binanın enkazından sağ kurtarılan Dilara, taburcu oldu
10 Kasım 2025 18:40
Görüntülenme:70
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 23 Kasım 2025 07:02 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















