Sezgin Tanrıkulu: Bu bir darbenin iddianamesi
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İBB'ye yönelik yürütülen "yolsuzluk" soruşturması kapsamında hazırlanan iddianameye ilişkin konuştu.
Konuşmasında, Gürcistan'da düşen uçakta şehit olan 20 askeri personele Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Tanrıkulu, Diyarbakır'da iş kazasında yaşamını yitiren 4 işçiye de rahmet, yaralı işçiye acil şifa dileğinde bulundu.
"BU İDDİANAME ADİL YARGILAMA İLKELERİNE AYKIRIDIR"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dün açıklanan 4 bin sayfalık İBB iddianamesinin ceza yargılaması bakımından olmaması gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, "Bunlar nasıl okunacak? Tutuklu şüphecilere nasıl gönderilecek? Çünkü cezaevinde bilgisayar kullanmaları mümkün değil. Dolayısıyla yani bu kadar çok uzun kapsamlı iddianameler eskiden yoktu ama yeni usul bu kadar gerçekten de anlamsız yoğunlukta iddianameler yazılıyor. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi iddianamesi için hiç söylemiyorum. Son zamanlarda yargının bir tutumu haline gelmiş. Bu adil yargılama ilkelerine aykırıdır. İddianamelerin, eklerinin savunma hakkını kısıtlayacak şekilde bu kadar geniş yazılması, bu kadar kapsamlı yazılması adil yargılama hakkının, savunma hakkının ihlalidir. Öncelikle bunu belirteyim” dedi.
CHP’li Tanrıkulu’ndan dokunulmazlık açıklaması: Bizim bir kusurumuz varsa AKP'nin 99 kusuru var
4 bin sayfalık iddianameyi okuyama başladığını dile getiren Tanrıkulu, şunları kaydetti:
“Yazılanları takip etmeye çalışıyoruz. Şimdi mesele şu. Mesele bu rejimi, bu siyasal iktidarı değiştirebilecek tek siyasal güç Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Cumhuriyet Halk Partisi 31 Mart 2024 seçimlerinde Türkiye'nin 1. partisi olmuştur. O zamandan bu zamana yapılan bütün kamuoyu anketlerinde Türkiye'nin 1. partisi olma devam etmektedir. Bugün sandık konulsa eğer adil bir seçim olursa bu iktidar değiştirecektir. Onu da CHP değiştirecektir. Dolayısıyla rejimi değiştirme kapasitesine sahip tek güç olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne, onun tüzel kişiliğine, onun siyasal aktörlerine karşı yöneltilmiş bir Adalet ve Kalkınma Partisi'nin öncülüğünde yürütülen bir dava bu. Aslında dava değil. Biz 19 Mart'ta darbe demiştik, bir siyasal darbe demiştik. Bir darbenin iddianamesi aynı zamanda bu.”
Sezgin Tanrıkulu: Mahkeme Anayasal rejime karşı suç işliyor
Hazırlanan iddianamede, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumsal kimliğinin hedef alındığını söyleyen Tanrıkulu şöyle devam etti:
“İddianamenin en başında sonuçta bu operasyonun hangi amaçla yapıldığı yazılıyor. Onun içerisinde de sonuçta Ekrem İmamoğlu'nun öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi'ni ele geçirme, ele geçtikten sonra da cumhurbaşkanı adayı olma niyeti sorgulanıyor iddianamenin başlangıcında ve dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurultayda ele geçirilmiş olduğu iddiası var. Şimdi bir cumhuriyet savcısının bu haddi değildir, böyle bir iddiayı böyle bir cümle iddianamesine yazmak. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurultayı yapılmıştır. Kurultay, Yüksek Seçim Kurulu denetiminden geçmiştir. Seçim yargısının denetiminden geçmiştir ve kesinleşmiştir. Ona karşı açılan davalar da reddedilmiştir aynı zamanda. İddianamede Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumsal kimliğini hedef alması bu iddianamenin siyasal kimliğinin zaten yansıtmaktadır aynı zamanda. Neden yansıtmaktadır? Anayasanın 68. maddesinde ve 69. maddesinde Siyasi Partiler Yasası’nın 101. maddesinde siyasi partilerin hangi hallerde kapatılabileceği, hangi hallerde kapatma davası açılabileceği yazılıdır. Onların içerisindeki hiçbir hal bu iddianamede tarif edilmemiştir. Ülkenin bütünlüğü, bölünmez bütünlüğü gibi nedenler yok yani bu iddianamenin içerisinde. Bu Cumhuriyeti kuran bir siyasal partiye karşı ve bu iktidarı değiştirmeye aday olan siyasi partiye karşı Anayasa’nın 68. maddesinde 69. maddesine ve 101. maddesine aykırı bir biçimde ihbarda bulunmuş olması, bildirmede bulunmuş olması da iddianamenin siyasi niteliğini ortaya koyuyor. Bu da iddianamenin başından itibaren bu soruşturmanın tamamen Adalet ve Kalkınma Partisi'nin siyasi gündemine göre başlatıldığı ve o gündeme göre yürüdüğümüz tutulduğunu ortaya koymaktadır aynı zamanda."
Tanrıkulu, bir yılı aşkın süredir cezaevinde bulunan eski Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tahliye edilmesine ilişkin de şöyle konuştu:
"Ahmet Özer'in hiç tutuklanmaması lazımdı. Sonuçta bir yıldan fazla bir süredir kendisi cezaevindeydi. Daha önce Kent Uzlaşısı nedeniyle yargılanan davadan tahliye edilmişti. Dün de Beşiktaş Belediyesi ile bağlantılı olduğu iddia edilen suçlardan dolayı yapılan tensip incelemesinden serbest bırakıldı. Yani suçu gerçekleşmiş olsa bile ki öyle bir suç yok. 6 ayda daha fazla cezaevinde kalmış durumda. Aslında bütün bu operasyonlar siz de biliyorsunuz ki Esenyurt Belediyesi ile başladı ve terör örgütüne yardım iddiasıyla başlandı. Oradan bir ilerleme kaydedilmeyince edilmeyince Beşiktaş'a ve 19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne karşı operasyonlar yapıldı. Ahmet Özer'e yapılan Esenyurt Belediyesi'ne yapılan operasyon tamamen siyasi bir operasyondu. Derhal yani kendisinin göreve iade edilmesi gerekiyor aynı zamanda."
"DİYARBAKIR SELAHATTİN DEMİRTAŞ'I, SELO BAŞKANI BEKLİYOR"Sezgin Tanrıkulu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ihlal kararının uygulanması çağrısında bulunarak, şunları söyledi:
"Ankara 22. Bölge Adliye Mahkemesi'nin önünde dosya. Dolayısıyla yani tahliye konusundaki incelemenin acilen yapılması lazım. Yani Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bekletilemez. Dolayısıyla Ankara'daki İstinaf Mahkemesi'nin derhal bu kararı vermesi gerekir. Her geçen gün ihlalin devam ettiğini ve ağır bir şey devam ettiğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla yani an itibariyle de karar vermesini bekliyoruz. Aksi bir düşüncemiz yok. Selahattin Demirtaş bir siyasi kararla tutuklanmıştı. İlk önce siyaset onun tutuklanmasına karar verdi. Sonra mahkemeler tutuklama kararı verdiler. Şimdi siyaset en azından tutuklama konusundaki rezervini kaldırdı. Hem Sayın Bahçeli 'Tahliyesi hayırlı olur' dedi. Hem de Erdoğan, 'Mahkeme kararları uygulanır uygulanması lazım, yargının kendi işidir' dedi. Bugüne kadarki rezervini en azından kaldırdı. Dolasıyla yargının önünde bir engel, bir siyasi engel kalmamıştır. Dosyaya göre de 9 yıldır tutuklu olan Selahattin Demirtaş'ın derhal tahliye olması lazım. İşte Diyarbakır sokaklarındayız, Diyarbakır Selahattin Demirtaş'ı, Selo Başkanı bekliyor."
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:68
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 12 Kasım 2025 13:59 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















