SALİH TUNA Soru şudur
Sabah sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Bundan kelli, bölgede kanadı kırılan bir leyleğin ardından bile "İsrail bu işin neresinde?" diye sormak lazım gelir.
Hayır; bu ne paranoyadır ne de komplo teorisiyle kafayı sıyırmaktır. Söz konusu terör devletinin suikastlar ve sabotajlarla örülü sicilini hesaba katmaktır.
Çok uzağa gitmeye gerek yok. Sadece son bir yılda İran, Lübnan ve Suriye'de gündeme düşen "malum" suikastları hatırlamanız kâfi.
Takdir edersiniz ki "Mavi Vatan" bağlamında Türkiye'nin Libya hattı üzerinden Akdeniz'de kurduğu barikat, bugün İsrail'in bölgesel tahakküm projeksiyonunun önündeki en büyük engellerden biridir.
Dolayısıyla, Libya Genelkurmay Başkanı El Haddad'ın Ankara'dan havalanan uçağının Haymana civarında "düştüğü" ve beraberindeki 7 kişiyle birlikte hayatını kaybetmesini ne kadar manidar bulsak azdır.
Dahasını isterseniz, bölgedeki her ekstrem dalgalanmada, her "tuhaf" kazada, her açıklanmayan olayda sormamız gereken ilk soru şudur:
İsrail bu işin neresinde?
Bu soruyu kaybettik mi, kaybederiz. Sürecin icbar ettiği hakikat budur.
Mezkûr soruya uygun şekilde hazırlanmak da hayati önemi haizdir.
***
İran'ı ve "direniş ekseni"ni şu ya da bu şekilde enterne etmeyi başaran Irkçı Siyonizm, namlusunu Türkiye'ye çevirmiştir.Suriye'nin geleceği üzerinde kurgulanan "sinsi mühendislik" bunun göstergesidir.
Hiç kuşkunuz olmasın: Suriye'de işbirlikçi örgütler üzerinden bir "paralel devlet" inşasına girişecekler.
Özellikle Suriye'nin yeni güvenlik birimlerinde ve ordusunda paralel hücreleri tesis ettikten sonra, sıra hedefledikleri siyasi dizaynı kalıcı kılacak askerî müdahale/darbe zeminine gelecektir.
Türkiye'ye karşı cephede yapamadıklarını, Suriye'nin iç işleyişine bacadan girerek başarmayı; orada Türkiye karşıtı kalıcı bir garnizon üretmeyi hedefledikleri aşikârdır.
Adını koyalım:
Türkiye'nin S-400'e sahip olmasını büyük sorun olarak gösterip, NATO müttefikleri Türkiye'ye karşı namlu doğrultan terör örgütlerine (şu günlerde bile) hava savunma füzeleri vermeleri, bilinçli bir asimetrik savaş ilanıdır.
***
Lafın burasında MOSSAD Başkanı'nın şu sözünü hatırlamanın tam vaktidir:"Gerçek tehdit kırılgan İran değil, Türkiye'dir..."
İsrail'in "bin yıllık" enerji sorununu çözme arzusunun, Türkiye'nin Akdeniz ve Suriye denkleminden tasfiye edilmesiyle mümkün olacağını düşündükleri ortadadır.
Demem o ki, bugün karşımızdaki tehlike sadece bir "sınır güvenliği" meselesi değildir.
Daha açık söyleyeyim:
Mesele, "Yeniden Büyük Türkiye"nin inşa edilmesine engel olmak için Türkiye'nin içeriden ve dışarıdan eşzamanlı kuşatılmasıdır.
Görüntülenme:61
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 27 Aralık 2025 06:56 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda
İletişim








En çok okunanlar



















