‘Sabah başlayan baş ağrıları beyin tümörünün habercisi olabilir’
Dha sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Güven Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan Emmez, beyin tümörlerinin erken teşhis edilmesinin tedavi başarısında belirleyici rol oynadığını söyledi. Prof. Dr. Emmez, “Beyin gibi hayati bir organı etkileyen tümörler, her zaman kötü huylu olmayabilir ancak yerleşim yerine bağlı olarak ciddi nörolojik belirtiler yaratabilir. Bu nedenle belirtiler başladığında zaman kaybetmeden uzman bir beyin cerrahına başvurulmalıdır. Beyin tümörleri, her 100 bin kişinin yaklaşık 30-40’ında görülmektedir. Akciğer, meme veya prostat kanserlerine göre daha az görülmekle birlikte, beyin dokusu gibi hassas bir bölgede gelişmesi nedeniyle erken tanı ve doğru tedavi çok büyük önem taşır” diye konuştu.
‘İYİ HUYLU TÜMÖRLER BİLE CİDDİ ETKİLER YARATABİLİR’
Tümörlerin, köken aldıkları dokuya göre primer (birincil) ve sekonder (metastatik) olarak iki gruba ayrıldığını belirten Prof. Dr. Emmez, “Doğrudan beyindeki hücrelerden kaynaklanan primer tümörler yanında, başka organlardaki kanserlerin beyne sıçramasıyla oluşan metastatik tümörler de sık görülür. İyi huylu bir tümör dahi beyin dokusuna baskı yaparak ciddi nörolojik kayıplara neden olabilir. Beyin tümörlerinin kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genetik faktörler ve radyasyona maruz kalma rol oynayabilir. Bazı genetik hastalıklar örneğin, nörofibromatozis tip 1 ve 2, Li-Fraumeni sendromu beyin tümörü riskini artırabilir. Ayrıca yüksek doz radyoterapi geçmişi olan kişilerde de tümör gelişme olasılığı yüksektir" ifadelerini kullandı.
‘SABAH BELİRGİNLEŞEN BAŞ AĞRILARI UYARICI OLABİLİR’
Beyin tümörlerinin, bulundukları bölgeye göre farklı belirtiler gösterebildiğini ifade eden Prof. Dr. Hakan Emmez, “Sabah saatlerinde artan baş ağrıları, mide bulantısı, kusma, dengesizlik, görme bozuklukları, epileptik nöbetler, konuşma güçlüğü gibi şikâyetler beyin tümörünün habercisi olabilir. Tanı sürecinde nörolojik muayenenin ardından görüntüleme yöntemlerine başvurulmaktadır. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), tümörün yerleşimi, büyüklüğü ve çevre dokularla ilişkisi hakkında en detaylı bilgiyi verir. Gerektiğinde biyopsiyle tümörün tipi ve derecesi kesinleştirilir” dedi.
‘TEDAVİDE MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM ŞART’
Beyin tümörlerinin tedavisinde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve takip süreçlerinin tümünün kişiye özel olarak planlandığını vurgulayan Prof. Dr. Hakan Emmez, “Tedavi süreci beyin cerrahisi, radyasyon onkolojisi, medikal onkoloji, nöroloji ve endokrinoloji gibi branşların iş birliğiyle yürütülür. Cerrahi aşamada nöronavigasyon,nöromonitörizasyon ve floresan teknolojileri sayesinde tümör dokusu maksimum düzeyde çıkarılırken sağlıklı beyin dokusu korunur. Her beyin tümörü kötü huylu değildir ve bazı türler yıllarca takip altında kalabilir. Gelişen tıp teknolojileri sayesinde tanı ve tedavi artık çok daha güvenli, etkili ve kişiselleştirilmiş şekilde yapılabiliyor. Belirtiler fark edildiğinde zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmak, kalıcı hasar riskini büyük ölçüde azaltır” diye konuştu.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:77
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 11 Kasım 2025 10:38 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















