Milyarlarca yatırım yapılıyor, beklentiler çok büyük ancak risk çok büyük
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Finans dünyasının önde gelen iki analisti, Carlyle'dan Jeff Currie ve OMERS Ventures'tan Henry Gladwin, yapay zeka sektörünün günümüzdeki büyümesi ile on yıl önce Amerika Birleşik Devletleri'nde kaya petrolü sömürüsünün patlaması arasında bir paralellik kurdu. Mesajları açık: Teknolojik büyüme muazzam olabilir, ancak yatırımcılar mutlaka kazanan olarak ortaya çıkmaz.

Geçtiğimiz on yılın ortalarında yaşanan petrol patlaması, ABD'yi dünyanın en büyük petrol ve gaz üreticisi haline getirdi, yepyeni bir jeopolitik güç yarattı, ancak OPEC'in 2014 sonunda ham petrol fiyatlarını düşürmesiyle çok sayıda şirket ve fon iflas etti. Bugün birçok kişi, yapay zekanın neler başarabileceğini, tam da bu küresel zafer ve finansal yıkım kombinasyonunda görüyor.
YAPAY ZEKA ARTIK SADECE BİR YAZILIM DEĞİLJeff Couri, yapay zeka alanındaki şirketlerin artık "varlık açısından hafif", yani ağır fiziksel varlıkları olmayan klasik teknoloji şirketleri gibi davranmadığı konusunda uyarıyor. Günümüzde, devasa miktarda elektrik tüketen devasa veri merkezleri, enerji sistemleri ve altyapılar inşa ediyorlar. Bu şekilde, giderek daha çok eski moda enerji şirketlerine benzemeye başlıyorlar.

Ona göre 2020'ler, dijital teknolojilerin fiziksel enerjiye ve hammaddelere bağımlı hale geldiği "bitler ve atomların" birleştiği bir döneme işaret ediyor. Yapay zeka için bilgi işlem gücü, tıpkı elektriğin megawatt-saat ve petrolün varil cinsinden ölçülmesi gibi, halihazırda iş saati başına dolar cinsinden ölçülüyor. Büyük finansal risk tam da burada yatıyor, çünkü altyapı maliyetlerindeki artış, kârları çok hızlı bir şekilde azaltabilecek bir baskı yaratıyor.
Bir diğer sorun ise giderek potansiyel bir "Yapay Zeka OPEC'i" olarak tanımlanan Çin. Analistlerin uyardığı gibi, ucuz Çin bilgisayar gücü küresel piyasada fiyatları düşürebilir ve Batılı şirketleri, Suudi Arabistan muslukları açtığında Amerikalı petrol üreticilerinin içinde bulunduğu duruma benzer bir duruma sokabilir.

Henry Gladwin, Batı'nın, kuralların güvenlik, çevre standartları ve tedarik zinciri istikrarı üzerinden şekillendiği kendi "teknodolar" bloğunu kurmaya çalıştığını da vurguluyor. ABD, Avrupa, Japonya ve Güney Kore'nin farklı öncelikleri olmasına rağmen, hepsi yapay zekanın gelişimi üzerinde kontrolü korumaya çalışıyor.
Ancak petrol tarihi, siyasi gücün bile yatırımcılara kâr garantisi vermediğini gösteriyor. Kaya petrolü devrimi başarısız olmadı. Aksine, küresel enerji tablosunu tamamen değiştirdi. Ancak arzın aşırı bolluğu, fiyatları düşürdü ve en çok yatırım yapanların çoğunun finansal getirisini yok etti.

Yapay zeka sektörü için en büyük uyarı tam da burada yatıyor. Bilgisayar gücü çok fazla erişilebilir ve çok ucuz hale gelirse, tıpkı petrolde olduğu gibi kâr marjları çökebilir. Başka bir deyişle, teknoloji kazanabilir ancak sermaye kazanamayabilir.
Yapay zeka şimdilik hâlâ patlayıcı bir büyüme aşamasında ancak yüzeyin altında büyük maliyetler, altyapı bağımlılığı ve jeopolitik baskıların biriktiğine dair artan sinyaller var. Bugün yüksek beklentilerle piyasaya giren yatırımcıların, bir kâr devrimi mi yoksa çok pahalı bir tarihsel senaryonun tekrarı mı yaşayacaklarını ciddi olarak kendilerine sormaları gerekebilir.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:86
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 01 Aralık 2025 09:25 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















