Milyar dolarlık bataklık!
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
“Artık canıma tak etti. Laleli’de, babadan kalma 30 yıllık tekstilciyim. İflasın eşiğindeyim. Bunların emniyette, yargıda, siyasette ilişkileri güçlü. O sebeple kimse görmesin diye en uzak adliyeye, Küçükçekmece’ye gelip kara para aklaması savcısı olan sizinle görüşüyorum. Ayrıntısıyla anlatacağım. Her şey 2018’de başladı…”
2022 yılında savcının kapısını çalan bir tekstilcinin bu cümlelerle başlayan ihbarı, şimdiye kadar ortaya çıkarılmış en büyük ‘kara para aklama ağlarından’ birisini deşifre etti.
İddiaya göre, elektronik ödeme sistemleri ve POS cihazları üzerinden Ukrayna-Irak-Libya hattından akan milyonlarca dolar Laleli merkezli bir suç ağında aklandı. Şimdilik tespit edilen resmi rakam 47 milyar lira. Ama soruşturma genişledikçe kara para hacminin 100 milyar lirayı aşacağı tahmin ediliyor.
Aslında olay tek bir operasyonla sınırlı değil. Temmuz ayında başlayan bir dizi soruşturma aynı dosyanın parçası.
Devasa bir havuzdan bahsediyoruz. Kimlerin adı geçmiyor ki!
Döviz büroları ve kuyumcular; Ozan Elektronik Para AŞ. vb. ödeme kuruluşları; MHR Holding, Dağlar Group, Atlantis Group, Marso Group, Acar Group, Laleli Gold, Mina Gold, Enez Grup, Aman Grup gibi son yıllarda aniden büyümüş holdingler; farklı iş kollarından onlarca şirket ile POS’ları kullanılmış 15 özel ve kamu bankası...
Baskınlarda ele geçirilen nakit dolar yığınları100’den fazla kişi gözaltına alındı. Tutuklamalar oldu. İddialar çok ciddi.
Lakin esas vahim olan şey, İstanbul’un en eski ticaret merkezlerinden birinin tam bir kara para batağına saplanmış olması. Yani kağıt üzerinde yapılmış görünen milyarlarca liralık ‘yasal ticaret’ gerçekte yok!
Bavul ticaretinin kalbi Laleli’de 7 binden fazla işletme faaliyet gösteriyor. Yıllık ihracat hacmi Ukrayna savaşı vb. sebeplerle 2024’te 2-2.5 milyar dolar seviyelerine indi. 2022-2024 arasını kapsayan kara para soruşturmasında bugünkü kurla tespit edilen rakamın 1 milyar dolardan fazla olduğu hesaba katılırsa, nasıl bir manzara ile karşı karşıya olduğumuz daha iyi anlaşılacaktır.
Devletin ödemeler dengesi hesabına veya kişi başı milli gelir, ihracat vb. istatistiklerine bir de bu açıdan bakın.
Peki Laleli nasıl bu hale geldi?
MASAK raporlarından ve ihbarcıların ifadelerinden hikayeyi özetleyelim…
Soruşturmanın merkezinde Mardinli Dağ ailesi mensuplarının sahibi olduğu Dağlar Group ve MHR Holding bulunuyor.
Kimdir Dağ ailesi?

KÜÇÜK BİR DÜKKANDAN HOLDİNG AĞINA…
2018’e kadar Laleli’de küçük ticaretle uğraşan, adlarını çoğu kimsenin duymadığı bir aile. Önceden bir dükkanları olduğu, hatta komşu esnaflardan borç alarak ayakta durdukları anlatılıyor.
Aniden aile üyeleri onlarca şirkete sahip holdingler kuruyorlar. TikTok, Instagram sayfalarında lüks yaşamlarını, silahlarını, villalarını sergilemeye başlıyorlar.
Savcılığa göre, bu sıçramanın ilk tahtası Ukrayna’daki savaştı.
Kağıt üzerinde gösterdikleri dış ticaret faaliyetinde ödemeler, Rusya merkezli bir ödeme sistemi olan Zolotaya Korona’yı (PayPorter) vasıtasıyla yapılıyordu. “Rusya’dan para getireceğim” diye başvuran kişiler pasaport bilgilerini veriyor, ödeme sisteminde hesap açılıyor, para transfer ediliyordu.
Yüzde 2 komisyonun ardından ödeme nakit olarak Dağ ailesine bağlı döviz büroları ve kuyumculardan yapılıyordu.
Bir süre sonra uluslararası riski olan Rus ödeme sisteminden vazgeçilip ABD merkezli bir başka elektronik ödeme kuruluşuna geçildi. İhbarcılar, sistemin MoneyGram olduğunu belirtiyor. Ambargo sıkılaşınca MoneyGram da para transferini Ukrayna ve Rusya için kapatınca para trafiği Irak ve ağırlıklı olarak Libya’ya dönüyordu.
Ne var ki, getirilen para miktarı öyle büyüdü ki, talebe yetişmek için sahte ve çalıntı kimlik bilgileri ile pasaportlar üretilmeye de başlandı. Bunun için Darkweb’e sızan kimlik bilgileri kullanıldı. Dağ ailesi MoneyGram’ın bayiliklerini de ele geçirdiği için bütün para trafiğini tekeline aldı. İster gerçek ticaret ister kara para olsun, kim Libya ile alışveriş yapacaksa Dağ ailesine başvurmak zorundaydı.
Mesela; yasadışı bahisle ilişkisi de ortaya çıkan ve TMSF’nin yeni el koyduğu Ozan Elektronik Para AŞ. de buradaki olayın bir parçasıydı. MASAK ve Merkez Bankası’nın raporlarına göre şirket, Libya ve Irak gibi yüksek riskli ülkelerden gelen, tekrarlayan yüksek tutarlı işlemler alarm üretilmesine rağmen gerekli yerlere bildirmemiş, sanal POS faaliyetleri üzerinden gerçek ticari faaliyetten ziyade para aktarımı yapmıştı. Ayrıca Sahibi Ozan Özerk'in ortağı olduğu Aveon Global Sigorta AŞ üzerinden ‘sigorta primi’ adı altında para akışı da sağlanmıştı.
Fakat kara para aklamanın aslan payı POS cihazları üzerinden gerçekleştiriliyordu. Üstelik fiziki POS cihazları.
Nasıl mı?
İhbarcıların anlatımlarından ve savcılık soruşturmasından devam edelim…
BANKALAR POS CİHAZI YAĞDIRDI
Onlarca holding ve yüzlerce şirket için bazı bankalardan çok sayıda POS cihazı alındı. Neredeyse Laleli’de kara para aklayıcıları dışında kimse POS cihazı alamaz hale düştü. İddiaya göre, bankaların şube müdürleri ile de komisyon karşılığı anlaşma yapıldı. Böylece hem günlük çekim limitleri 500 bin dolara kadar çıkarıldı hem de şüpheli işlem bildirimleri yapılmadı.
Sistemin temelini anlamak için burada bir parantez açalım …
Libya Merkez Bankası dolar kurunu sabit belirlediği için Türkiye’deki kur ile arasında fark bulunuyor. Libya hükümeti tüm vatandaşlarına her yıl kişi başı belli bir ödeme yapıyor. Bunu da kişisel banka hesaplarına yatırıyor. Herkesin kendine ait Debit/ATM kartları bulunuyor.
Hikaye de tam burada başlıyor işte. Libya vatandaşları ellerindeki dövizi, başka ülkelerde harcama imkanına sahip. Türkiye’de bazı bankalar da bunu fırsat görüp Libya kartlarına çekim yapma izni tanımaya başladılar. Hatta Libya’ya yüzlerce POS cihazı gönderildiği de ileri sürülüyor.
Çakarlı lüks araçlar Emniyet bahçesinde sergilendiAYNI GÜN 635.306 İŞLEM!
Konuyu savcılığa ihbar eden tüccarların iddiasına göre, bankaların şube müdürleri ile yüzde 4 komisyon karşılığı anlaşıp Libya’ya açık POS’ları tamamen eline alan Dağ ailesi, Libya’dan yüzlerce kredi kartı da getirip aynı gün binlerce çekim yaptı.
Nitekim soruşturma dosyasında yer alan MASAK’ın 3 Ekim 2025 tarihli raporunda, BDDK tarafından incelenen 21 şirketle ilgili yapılan bazı tespitler şöyle:
* Ocak 2022-Aralık 2024 arasında 21 şirketin 15 farklı bankadan temin ettiği 312 POS cihazı üzerinden yapılan 47 milyar 573 milyon 366 bin 557 lira işlem şüpheli.
* İşlemlerin yüzde 99,99’u yurtdışı menşeli kartlarla yapıldı.
* Aynı gün içerisinde aynı kredi kartları kullanılarak farklı POS cihazları üzerinden çok sayıda işlem yapıldığı anlaşıldı. Yine aynı gün içinde farklı kredi kredi kartlarıyla aynı tutarda işlemler dikkat çekici yoğunlukta. Aynı tutarlı işlemlerin toplam içindeki oranı yüzde 93,11.
* İlgili firmalara ait POS cihazları üzerinden aynı gün içerisinde aynı tutarda yapılan işlem sayısı tam 635 bin 306. Bu işlemlerin parasal tutarı 44 milyar 296 milyon 846 bin 736 lira.
* Tek bir gecede, 22.00’dan başlayıp sabah 08.00’a kadar gerçekleşen 95 bin 226 işlemin parasal tutarı 8 milyar 417 milyon 948 bin 727 lira. Bunun yüzde 47,54’ünün seyahat acenteleri, yüzde 29,12’sinin kuyumculuk, yüzde 8,17’sinin giyim ve aksesuar, yüzde 7,72’sinin gıda şirketlerine ait.
YÜZLERCE SAHTE PAPAPORT
Laleli ticaretini yutan bataklık sadece Dağ ailesine ait şirketlerle sınırlı değil. Dediğimiz gibi bir dizi operasyon aynı havuza bağlanıyor.
Örneğin; soruşturma dosyasında adı geçen ve yine yakın bir zamanda operasyon yapılan Laleli Altın Ticaret Şirketi ile ilgili MASAK’ın yaptığı tespitler de oldukça çarpıcı.
2020-2025 arasında şirkete toplam para girişi 6.5 milyar liranın üzerinde. 2023-2024 yılları arasında gerçekleşen POS çekimlerinin tutarı ise 4 milyar 580 milyon 236 bin lira. Bu miktarlar şüpheli bulunuyor. Çünkü şirketle ilgili olarak 2024 yılında yapılan ‘risk bazlı yükümlülüklere uyum denetiminde’ sunulan 472 adet yabancı pasaportun büyük kısmının sahte olduğu belirlenmiş.
Aynı şekilde Kaya Altın Değerli Madenler şirketinin işlemleri de şüpheli bulundu. Konuyla ilgili BDDK’nın hazırladığı 21 Nisan 2025 tarihli raporda, toplam 8 milyar 235 milyon 123 liralık POS çekimi gerçekleştirdiği belirlendi.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın 14 Mayıs 2025 tarihli raporunda da Marso Group’a bağlı kuyumculuk ve nakliye şirketlerinin ihracat faaliyeti adı altında sahte fatura düzenledikleri, fiktif işlemlerle hesaplara yatırılan ihracat bedellerinin de hemen nakit olarak çekildiği ifade ediliyor.
Kısaca savcılığın iddiasına göre Laleli’de onlarca şirket üzerinden POS cihazlarıyla gerçekleştirilmiş milyarlarca liralık hayali ticaret söz konusu.
Dağ ailesi sosyal medyada silahlarını göstermeyi de seviyorSonuçta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ilki Temmuz ayında, ikincisi ise Ekim aynın ortasında olmak üzere Dağ ailesine ve aynı ağın içinde iş yapan diğer aile şirketlerine büyük operasyonlar düzenledi. Sadece Dağ ailesinin 255 taşınmazına, 60 lüks aracına ve 24 şirket ile banka ve kripto hesaplarına el konuldu.
Soruşturma nerelere uzanacak bekleyip göreceğiz. Fakat benzer olaylarda daima aklımıza takılan ve yanıtını bir türlü göremediğimiz o meşum soruyu sorarak noktalayalım:
Böylesine büyük, yıllarca göz yumulmuş, ticari hayatı yutmuş bu suç ağının siyasi ve bürokratik ayağı nerede?
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:54
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 11 Kasım 2025 08:55 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















