Kurduğu ritim grubuyla, kendisi gibi hasta kadınlara destek oluyor Edirne Haberleri
Ankara24.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
EDİRNE'de müzik tutkusu sayesinde 5 yıl önce meme kanserini yenerek 'Sevgili Günebakanlar' isimi ritim grubunu kuran Sevgi Eryavaş (50), kendisi gibi kansere yakalanan kadınlara hem moral oluyor hem de hastalığı yenmelerine yardımcı oluyor. Toplam 80 üyesi bulunan grupta 10 kadının kanseri atlattığını, 4'ününse tedavisinin devam ettiğini söyleyen Eryavaş, "Burada söyleyemediklerimizi darbukaya vurarak söylüyoruz. Aslında diyoruz ki; 'bizim anlatmak istediğimiz bir şeyler var, duyun bizi.' Sadece bizi üzmesinler. Biz çünkü gerçekten iyileşmek için, mutlu olmak için savaşıyoruz" dedi.
Kentte yaşayan 2 çocuk annesi Sevgi Eryavaş, 5 yıl önce eşinin görevi nedeniyle bulunduğu Diyarbakır'da, meme kanserine yakalandığını öğrendi. Tedavi sürecinde kemoterapi alan Eryavaş, moral bulmak için bendir çalmayı öğrendi. Zamanla müziğe olan tutkusu artan Eryavaş, aynı yıl ailesiyle Edirne'ye yerleşti. Müzik sayesinde kanseri yenen Eryavaş, sonrasında kendisi gibi kansere yakalanan kadınlara yardımcı olmak için 'Sevgili Günebakanlar' isimli ritim grubunu kurdu. Zamanla çok sayıda kadına ulaşan grup, sosyal medyada da seslerini duyurunca, festival gibi etkinliklerde sahne almaya başladı. Bugüne kadar 10 kadının kanseri atlatmasında büyük payı olan grupta, halen tedavisi süren 4 kadın bulunuyor.
'BİRBİRİMİZE İLAÇ OLUYORUZ'
Grubun kurucusu Eryavaş, her hafta perşembe günleri toplanarak darbuka çalıp sosyalleştiklerini belirterek, "Burada birbirimize ilaç oluyoruz. Günlük sıkıntılarımızdan, her türlü hastalıklarımızdan burası bizim arınma yerimiz oldu. Kendimize bir dünya kurduk burada. Her hafta toplanıyoruz, sabırsızlıkla buraya gelmeyi bekliyoruz. Burada çalıyoruz, eğleniyoruz, oynuyoruz. Ben arkadaşlarıma diyorum, çok iyi darbuka çalmak zorunda değilsiniz ama çok eğlenmek zorundasınız. Hepimiz birbirimizi sevmek zorundayız. İyi, güzel bir ekip olduk" dedi.
'HER KADINA KAPIMIZ AÇIK'
Grubun zamanla üye sayısının arttığını anlatan Eryavaş, "Kanseri atlattığım zaman bendir çalıyordum. Diyarbakır'da bir hocamın yanındaydım. Orada kadınlarla birlikte çaldım, şarkılar söyledik. Sonra arkadaşlarım, ‘Bize de öğretir misin?’ dedi, öyle başladık. Yavaş yavaş büyüdük. Gelen kadınlar arkadaşlarını da getirmeye başladı. Üyelerimiz değişiyor zaman zaman, bazıları bir sene sonra gidiyor, bazıları yeni geliyor. Ama biz burada varız, her kadına kapımız açık. Biz eğlenmek için toplanıyoruz. Artık eğlendirmeye başladık" diye konuştu.
'BİZİ ÜZMESİNLER, DESTEK OLSUNLAR'
Eryavaş, kanseri tamamen yenmesinde grubun çok faydasının olduğunu belirterek, "Gerçekten ritim başka bir şey. Burada söyleyemediklerimizi darbukaya vurarak söylüyoruz. Aslında diyoruz ki, 'Bizim anlatmak istediğimiz bir şeyler var, duyun bizi.' Duysunlar bizi. Biz sahneye çıktığımızda eşlerimiz bizi izlemeye geliyor. Bu bizim için ilk oluyor, daha önce böyle bir şey yaşamadık. Bu çok hoşumuza gidiyor. Gülümseyerek eve gidiyoruz. Mutluyuz, hangi şarkıyı çalalım? Hangisinde oynayalım? Bunları konuşurken, düşünürken aslında negatif şeylere zaman kalmıyor düşünmeye. Mutlu olmak için ritim bizim aracımız oldu. Hepimiz birbirimizi aslında motive ediyoruz. Hepimiz birbirimize ilaç oluyoruz. Ben sadece öncülük ediyorum. Güzel bir zaman geçiriyoruz. Kimse korkmasın, kanser artık korkulacak bir şey değil. Sadece bizi üzmesinler. Biz çünkü gerçekten iyileşmek için, mutlu olmak için savaşıyoruz. Bizi sadece üzmesinler, destek olsunlar. Biz güçlü kadınlarız" ifadelerini kullandı.
'TEDAVİ SÜRECİM HIZLANDI'
Yumurtalık kanserini atlatan Rüştiye Güneş de (52), 1,5 yıldır tedavi gördüğünü söyleyerek, "Yumurtalık kanseri tedavisi aldım. 6 kür toplamda kemoterapim oldu. Ameliyatlarım geçti. Bu ameliyat ve kemoterapi süresince ben bir 6-7 ay evde kaldım, dışarıya çıkamıyordum. O süreçte sosyal medyada Sevgili Günebakanlar grubunu gördüm. O dönemde ağrılarımı rahatlatmak için, terapi amaçlı müzik dinliyordum. Bu grubun eğlencesi, enerjisi bana çok güzel geldi. İçimden 'Ben de içlerinde olsam mı?’ diye geçirdim. Sonra artık tedavim rayına girdi. Dışarıya çıkmaya başladıktan sonra bir gün yazdım gruba üye olmak için. Başlayış o başlayış. Öyle güzel ve sıcak bir ortamla karşılaştım ki. Sanki hep içlerindeymişim gibi. Her çalışmada, her gösteride yer almaya çalıştım. Ruhsal anlamda çok güzel motivasyon oldu benim için. Burada ritim çalmak, dans etmek, enerjimi yükseltti, mutlu oldum. Burada çok mutlu hissediyorum, bana çok iyi geldi ve tedavi sürecim hızlandı. Olumlu anlamda güzel şeyler yaşadım" dedi.
'KANSER OLDUĞUMU ANLAMADIM'
Halen meme kanseri tedavisi gören Fatma Çengel de (70), grup sayesinde kanser gibi hissetmediğini söyleyerek, "Kanser hastasıyım ama iyiyim. Biraz kendimle mücadele etmeyi seviyorum. Kanser gibi değilim açıkçası. Sevgi Hoca'mın sayesinde hayata bağlanıyoruz, turnelere gidiyoruz. Ben kanser olduğumu açıkçası anlamadım. Sadece saçım olmadığı için saçımı bağlıyorum. 5 ay önce teşhis konuldu. Hatta yarın sabah kemoterapiye gideceğim. Tekrar buraya gelip çalmaya devam edeceğim. Hatta turnelere gidiyoruz. Hiçbir şeyden kalmıyoruz. Geçen hafta oteldeydik. Kemoterapiden çıktık, otele gittik, orada ritim gösterisi yaptık, oynadık. Hiçbir şeyim yokmuş gibi davranıyorum. Doktorum bile bana kemoterapinin sıkıntılı bir süreç olduğunu söyledi. Ama ben böyle bir dönem görmedim. Bunu bu kursa bağlıyorum" dedi.
'BİRBİRİMİZE ŞİFA VERİYORUZ'
Daha önce kolon ve bağırsak kanseri atlatan, son yakalandığı meme kanseri sırasında grupla tanışan Selma Kelam da (50), ritimle şifa bulduklarını söyledi. Kelam, "2 yıl oldu bu gruba gireli. Hastalığımda kemoterapim bitince psikoloğa giderken, doktorum kendim için bir şey yapıp yapmadığımı sordu. Ben de yapmadığımı söyledim. Kendim için bir şeyler yapmayı önerdi. Eğlenmeyi ve oynamayı çok seviyordum. Enstrüman çalmamı önerdi. Sosyal medyada Sevgili Günebakanlara rastladım. Artık 2 yıl oldu. Sevgi hocayla birlikte coşuyoruz, eğleniyoruz, farkındalığım arttı. Yani çok güzel bir ortam. Neşemiz, eğlencemiz, birbirimize olan saygımız, sevgimiz çok fazla. Ben yaşamayı çok seviyorum. Bu benim üçüncü hayatım gibi hissediyorum. Burada birbirimize merhem olduk açıkçası. Birbirimize şifa veriyoruz. Etrafa şifa dağıtıyoruz. Eşlerimiz de bizi destekliyor. Çok güzel bir ortam burası" diye konuştu.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:11
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 26 Ekim 2025 09:52 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















