Kriz çıkaran Barzani ziyareti için üç bakana üç ayrı soru önergesi
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani Şırnak Cizre’deki 4. Uluslararası Melaye Ciziri Sempozyumu’na katılması ile Türkiye'nin gündemine oturdu. Ziyaretin kriz çıkarmasının nedeni olarak İçişleri Bakanlığı'nın organize ettiği ve direkt bakan yardımcısının da katıldığı bir etkinlikte başka bir ülkenin silahlı gücünün Türkiye'de uzun namlulu silah kullanılması büyük tepki yarattı.
CHP'Lİ BAKAN'DAN ÜÇ BAKANA SORU ÖNERGESİSöz konusu ziyaretin ardından soruşturma başlatıldığı ve müfettiş görevlendirildiği duyuruldu. Ancak iktidarın organize ettiği ziyarete yine hükümet tarafından soruşturma başlatılması kamuoyunun dikkatinden kaçmadı.
CHP'den Barzani tepkisi! "Bu bir rezalettir beka sorunudur"
Polemik devam ederken CHP Genel Başkan Yardımcı Murat Bakan, ziyaret ile ilgili olarak üç bakana üç ayrı soru önergesi verdi. Ziyaretin egemenlik haklarını ihlal ettiğini ifade eden CHP'li Murat Bakan Ali Yerlikaya'ya şu soruyu sordu:
HAKAN FİDAN'A: ZİYARETE HANGİ MAKAM İZİN VERDİ"Mesud Barzani'nin Türkiye'ye gelişinde yanında bulunan üniformalı ve uzun namlulu silahlı kişilerin Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına girişine hangi makam izin vermiştir? Bu görüntülerin sorumlusu kimdir, kimlerdir? Söz konusu görüntülerle ilgili iki müfettişin görevlendirilmiş olması, İçişleri Bakanlığı'nın olaydan ve süreçten önceden haberdar olmadığını mı göstermektedir? Bakanlık kendi sorumluluk alanındaki bir güvenlik protokolü ihlalini ancak basına yansıdıktan sonra mı fark etmiştir? Bu kişilerin silah taşımasına ilişkin İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün herhangi bir onayı var mıdır? Bu izin yazılı bir talep üzerine mi verilmiştir? Herhangi bir protokol veya istisnai güvenlik anlaşması yapılmış mıdır? Sınır kapısında bu kişilerin üzerlerindeki uzun namlulu silahlar kayıt altına alınmış mıdır? Silah girişine dair envanter tutulmuş mudur? Üniformalı yabancı silahlı unsurların ulkemizde rahatça dolaşmasına ilişkin güvenlik tedbirleri kim tarafından koordine edilmiştir? Valilik, İl Emniyet Müdürlüğü veya Jandarma bu süreçte bilgilendirilmiş midir? Bu birimler kendi sorumluluklarını devre dışı mı bırakmıştır?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin misafirlerin güvenliğini sağlama sorumluluğu varken ve bunu gereğince yapabilecek kapasiteye sahipken, neden yabancı bir siyasi yapıya bağlı silahlı güçlere ihtiyaç duyulmuştur? Türk polisi ve Türk askeri bu görevi yerine getirmeye yeterli görülmemiş midir? Mesud Barzani'nin bugün hiçbir resmî devlet görevi bulunmamasına rağmen, kendisine 'devlet başkanı düzeyinde' bir koruma protokolü uygulanmasının gerekçesi nedir? Bu uygulamanın uluslararası diplomatik teamüllerle uyumu nasıl açıklanmaktadır? Bu ziyaret için Dışişleri Bakanlığı'nın bilgisi ve onayı alınmış mıdır? Bakanlık bu kişilerle ilgili herhangi bir diplomatik muafiyet veya özel statü tanımış mıdır? Söz konusu silahlı unsurların Türkiye'de kaldıkları süre boyunca takip, gözetim veya güvenlik kontrolü yapılmış mıdır? Bu kişiler Türkiye'de hangi güzergâhlarda, hangi amaçla dolaşmıştır? Bakanlığınız bu süreçte diğer devlet kurumlarıyla özellikle de Milli Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile koordinasyon sağlamış mıdır? Milli Savunma Bakanlığıyla bu ziyaretle ilgili herhangi bir güvenlik değerlendirmesi yapılmış mıdır? Yabancı üniformalı silahlı unsurların Türkiye'ye girişi değerlendirilmiş midir? Bu uygulama, gelecekte benzer yabancı silahlı unsurların Türkiye'ye girişine emsal teşkil etmeyecek midir? Bakanlık bu konuda nasıl bir düzenleme veya sınırlama öngörmektedir? Türkiye'nin egemenlik ilkelerini ve devlet ciddiyetini zedeleyen bu uygulamanın tekrar etmemesi için bakanlığınız neler yapacaktır?"
CHP'li Bakan, Hakan Fidan'a Barzani ziayreti için hangi makamın izin verdiğini, ve bakanlığın bilgilendirilip bilgilendirilmediği yönünde soru sordu:
YAŞAR GÜLER'E: TÜRK POLİSİ VE ASKERİ BU GÖREVİ GETİRMEYE YETERLİ GÖRÜLMEDİ Mİ?"Mesud Barzani'nin Türkiye'ye gelişinde yanında bulunan Üniformalı ve uzun namlulu silahlı kişilerin Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına girişine hangi makam izin vermiştir? Bu görüntülerin sorumlusu kimdir, kimlerdir? Mesud Barzani'nin Türkiye'ye gelişi sırasında yanında bulunan üniformalı ve uzun namlulu silahlı kişilerin ülkeye girişine ilişkin olarak Dışişleri Bakanlığı'na herhangi bir bilgi verilmiş midir? Bu kişilere dair diplomatik geçiş izni, özel statü veya muafiyet sağlanmış mıdır? Dışişleri Bakanlığı bu ziyaret kapsamında Irak merkezi hükümeti veya Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile herhangi bir diplomatik yazışma yapmış mıdır? Bu silahlı unsurların Türkiye'ye girişine ilişkin ilgili taraflarla bir mutabakat sağlanmış mıdır? Resmi bir görevi bulunmayan Mesud Barzani'nin, 'devlet başkanı düzeyinde' bir protokolle karşılandığı doğru mudur? Doğru ise bu protokol düzenlemesinin gerekçesi nedir? Bu uygulama, uluslararası diplomatik teamüller ile uyumlu mudur? Yabancı silahlı unsurların Türkiye topraklarında bulunması, uluslararası hukuk bakımından nasıl değerlendirilmektedir?
Bu kişilerin statüsü 'diplomatik koruma personeli' olarak mi kabul edilmiştir? Böyle bir kabul varsa hukuki dayanağı nedir? Bu ziyaret sırasında yabancı silahlı unsurlara diplomatik dokunulmazlık, geçiş kolaylığı veya görev muafiyeti sağlanmış mıdır? Sağlandıysa, hangi makam ve hangi gerekçeyle bu uygulamaya onay vermiştir? Söz konusu kişilerin Türkiye'ye uzun namlulu silahlarla giriş yapması konusunda Dışişleri Bakanlığı'na bilgi verilmiş midir? Bu ziyaretin diplomatik boyutu Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilmiş midir? Değerlendirildiyse, söz konusu izin ve uygulamalar hangi gerekçelerle protokol kurallarıyla uyumlu bulunmuştur? Değerlendirilmemişse gerekçesi nedir? Yabancı silahlı unsurların Türkiye'de kaldıkları süre boyunca güzergahları ve faaliyet alanları Dışişleri Bakanlığı'nın bilgisi dahilinde midir? Bakanlığınız bu süreçte diğer devlet kurumlarıyla özellikle de Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon sağlamış mıdır? Söz konusu olayın, Türkiye'nin egemenlik ilkeleri ve diplomatik uygulamaları açısından doğurduğu tepki ve kaygılar dikkate alındığında, Bakanlığınız benzer durumların tekrar etmemesi için bir düzenleme veya yeni bir protokol çalışması yapmayı düşünmekte midir? Bu ziyaret kapsamında yaşananların diplomatik açıdan Türkiye'nin itibarına zarar verdiği yönündeki değerlendirmeler hakkında Bakanlığınızın görüşü nedir? Olayla ilgili sorumlular hakkında Bakanlığınızca idari bir inceleme başlatılacak mıdır?"
CHP'li Bakan Milli Savunma Bakanı'na ise Barzani'nin korunmasında Türk asker ve polisinin yeterli görülüp görülmediğini sordu:
"Mesud Barzani'nin Türkiye'ye gelişinde yanında bulunan Üniformalı ve uzun namlulu silahlı kişilerin Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına girişine hangi makam izin vermiştir? Bu görüntülerin sorumlusu kimdir, kimlerdir? Bu izin yazılı bir talep üzerine mi verilmiştir? Bu konuda herhangi bir protokol veya istisnai güvenlik anlaşması yapılmış mıdır? Sınır kapısında bu kişilerin üzerlerindeki uzun namlulu silahlar kayıt altına alınmış mıdır? Silah girişine dair envanter tutulmuş mudur? Bu kişilerin silah taşımasına ilişkin İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün herhangi bir bilgisi ve/veya onayı var mıdır? Üniformalı yabancı silahlı unsurların bir ülkemizde rahatça dolaşmasına ilişkin güvenlik tedbirleri kim tarafından koordine edilmiştir? Valilik, İl Emniyet Müdürlüğü veya Jandarma bu süreçte bilgilendirilmiş midir? Bu birimler kendi sorumluluklarını devre dışı mı bırakmıştır? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin misafirlerin güvenliğini sağlama sorumluluğu varken ve bunu gereğince yapabilecek kapasiteye sahipken, neden yabancı bir siyasi yapıya bağlı silahlı güçlere ihtiyaç duyulmuştur?
Türk polisi ve Türk askeri bu görevi yerine getirmeye yeterli görülmemiş midir? Mesud Barzani'nin bugün hiçbir resmi devlet görevi bulunmamasına rağmen, kendisine 'devlet başkanı düzeyinde' bir koruma protokolü uygulanmasının gerekçesi nedir? Bu uygulamanın uluslararası diplomatik teamüllerle uyumu nasıl açıklanmaktadır? Bu ziyaret için Dışişleri Bakanlığı'nın bilgi ve onayı alınmış mıdır? Bakanlık bu kişilerle ilgili herhangi bir diplomatik muafiyet veya özel statü tanımış mıdır? Söz konusu silahlı unsurların Türkiye'de kaldıkları süre boyunca takip, gözetim veya güvenlik kontrolü yapılmış mıdır? Bu kişiler Türkiye'de hangi güzergahlarda, hangi amaçla dolaşmıştır? Milli Savunma Bakanlığı bu ziyaretle ilgili herhangi bir güvenlik değerlendirmesi yapmış mıdır? Yabancı üniformalı silahlı unsurların Türkiye'ye girişi 'askeri protokol' bakımından değerlendirilmiş midir? Bu uygulama, gelecekte benzer yabancı silahlı unsurların Türkiye'ye girişine emsal teşkil etmeyecek midir? Bakanlık bu konuda nasıl bir düzenleme veya sınırlama öngörmektedir? Kamuoyunda büyük tepki çeken bu olayla ilgili sorumlular hakkında herhangi bir idari inceleme başlatılacak mıdır? Eğer başlatılmayacaksa gerekçesi nedir? Türkiye'nin egemenlik ilkelerini ve devlet ciddiyetini zedeleyen bu uygulamanın tekrar etmemesi için bakanlığınız yeni bir protokol çalışması yapacak mıdır?"
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:28
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 03 Aralık 2025 11:57 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















