Kanseri yenen emekli öğretmen trafik kavgasında öldürülmüştü! Şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Hurriyet sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Kaza, 16 Kasım'da Keşap ilçesi Fındıklı Mahallesi Karadeniz Sahil Yolu Karakoç Kavşağı'nda meydana geldi. Giresun'dan Trabzon yönüne giden İlhan İhtiyaroğlu yönetimindeki 61 ADL 995 plakalı otomobil ile emekli sınıf öğretmeni Abdullah Coşkun idaresindeki 28 ADE 196 plakalı otomobil çarpıştı. Araçlarda hasara neden olan kaza sonrası sürücüler arasında tartışma çıktı. İddiaya göre, tartışma büyüyüp, yumruklu kavgaya dönüştü. Kavgada aldığı darbeler sonucu yaralanan Coşkun, yere yığıldı.
Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Abdullah Coşkun, rağmen kurtarılamadı. Sürücü İlhan İhtiyaroğlu, gözaltına alınıp, sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe 'Neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış kasten yaralama' suçundan tutuklandı. Olaydan 1 hafta önce doktor kızı Ayşe Coşkun Beyan'ın 3 yıl süren tedavisiyle akciğer kanserini yenen Coşkun, Tirebolu ilçesinde toprağa verildi.
ŞÜPHELİNİN İFADESİ VE YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI
Şüpheli İlhan İhtiyaroğlu'nun savcılık ifadesi ve kaza sonrasına ait cep telefonuyla kaydedilen yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde; Abdullah Coşkun'un aracının yanında yerde kanlar içinde hareketsiz şekilde yattığı, çevredekilerin de yardım etmeye çalıştığı anlar yer aldı.
Kentte bir hastanede özel güvenlik görevlisi olarak çalışan İhtiyaroğlu’nun ifadesinde, "Kaza sonra araçtan indim. Tartışma çıkınca bana ilk vuran, Abdullah Coşkun oldu. Aramızda itişme yaşandı, aniden yere düştü. Nefes alması güçleşti. Rahat nefes alması için başının altına mont koydum. Yaşanan bu olayda kesinlikle kimseyi öldürmek gibi bir hareketim olmadı. Kendimi savunmak amacıyla ellerimi kaldırıp, kendimi korudum. Karşı tarafa vurduğum iddiası doğru değildir. Suçlamaları kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.
Kanser tedavisinin yenmesinin ardından kısa süre sonra ölümü, ailesi ve akrabalarının yanı sıra ilçeyi de yasa boğan Abdullah Coşkun'un kesin ölüm nedeni, Trabzon Adli Tıp Kurumu'nun hazırlayacağı raporun ardından netlik kazanacak.
AVUKATTAN AÇIKLAMA: OLAYDA 1 DEĞİL, 2 CENAZE BULUNMAKTADIR
Öte yandan İlhan İhtiyaroğlu'nun avukatı Hicran Akkaya Şenol, yazılı açıklama yaptı. "Üzücü trafik kazasında vefat eden Abdullah Coşkun ve müvekkilimin eşinin vefat eden bebeğine Allah'tan rahmet, ailelere başsağlığı diliyoruz" diyen avukat Akkaya Şenol, açıklamasında şunları ifade etti:
"Olayda aslında çok üzücü şekilde bir değil, iki cenaze bulunmaktadır. Olay günü müvekkilim ve eşi, bebeklerini kaybetmekte oldukları bir süreç yaşamaları nedeni ile trafiktedirler. Trafik tutanaklarına göre Abdullah Coşkun, bir TIR'ı sollayabilmek amacıyla girmemesi gereken, müvekkil aracının bulunduğu dönüş şeridine aniden girerek hem kendi aracını hem de müvekkilin aracını TIR'ın altına sokabilecek nitelikte, son derece tehlikeli, vahim sonuçları olabilecek tamamen kusuru ile bir kazaya sebebiyet vermiştir. Müvekkil, refleksleri ve ani manevrayla hem kendi aracını hem de karşı tarafı, TIR'ın altına girmekten saniyeler içinde kurtarmıştır. Bu refleks sayesinde her iki araçtaki kişiler, ölümcül bir kazadan korunmuştur. Bu kritik kurtarışın müvekkilin dikkati ve çabasıyla gerçekleştiğini göstermektedir. Her iki tarafın TIR'ın altına girebileceği kaza esnasında araçlardakiler derin korku yaşamıştır. Bu derin korku ile yaşanan veryansın esnasında; Abdullah Coşkun 'arkadan çarpan kusurludur' ön yargıyla müvekkile yumruk atmış, müvekkilin dudağı patlamıştır. Darp, adli raporlarla sabittir. Söz konusu darp, aracın dışında Coşkun'un eşinin görme alanı dışında gerçekleşmiştir. Müvekkil darp almasının akabinde ikinci bir darbe almamak için karşı tarafı el ve kolları ile uzaklaştırmıştır. Tarafların eşleri teskin etmekte iken, bir karışıklık yaşanıyor. Ancak darp yokken, Sayın Abdullah Coşkun aniden yere düşmüştür. Kolluğun olay anında dinlediği görgü şahidinin ifadesi açıktır, olayda itişme dışında bir şiddet yoktur."
"İLK MÜDAHALEYİ YAPAN MÜVEKKİLİMDİR"
Kesin ölüm nedenin adli tıp raporuyla açığa kavuşacağını belirten avukat Hicran Akkaya Şenol, "Sayın Abdullah Coşkun'a yere düştüğünde ilk müdahaleyi yapan kişi, müvekkilimdir. Hastane çalışanı olması sebebiyle ilk yardım eğitimi olan müvekkilim, Coşkun’un dilin geriye kaçmaması, solunum yolunun kapanmaması için kendisine şok pozisyonu vermiş, başını yana çevirmiş, kendi kıyafetini çıkararak, Coşkun’un başının altına koymuş, ilk yardımda bulunmuştur. Müvekkilim ve eşi de kendi evlatlarını kaybetmekte olmalarına; kendisi de vefat yaşamakta iken, Coşkun ailesinin vefat acısına saygı göstermiş; maddi delil ve raporlara rağmen Abdullah Coşkun’u suçlayıcı bir söylemde bulunmamıştır. Müvekkilim, 1’i TIR, diğeri Sayın Abdullah Coşkun aracı dahil 3 araçlık kazayı önlemiştir. Kazada trafik raporları uyarınca müvekkilde hiçbir kusur mevcut değildir. Kusur, Sayın Çoşkun'un aracındadır. Kendisi kaza sonrası bilinçli veya bilinçsiz kaza yerinde durmamış uzaklaşmıştır. Müvekkilin dudağı yarıktır, ellerinde yara izi yoktur. Sayın Coşkun’un elinde yara izi mevcuttur. Tekme, yumruk, tokat, darbedildiği dezenforme edilen Sayın Abdullah Coşkun'un başındaki düşme ile tutarlı olabilecek yara izi ve elindeki iz haricinde bedeninde en küçük yara izi yoktur. Müvekkilimin Türk yargısına inancı tamdır. Adli Tıp Raporu sonucunda kendisine atfedilebilecek bir kusur ortaya çıkarsa, hem hukuken hem vicdanen sorumluluğu üstlenmeye de hazırdır. Herkesi, deliller toplanmadan peşin hüküm vermemeye, sürecin ve yargılamanın 'sokak veya algı mahkemeleriyle’ değil hukuk içinde yürütülmesine, maddi delillerle desteklenmiş maddi gerçeğin ortaya çıkmasına destek olmaya davet ediyoruz. Her iki ailenin de kendi acılarını, vefatlarını yaşadığı bu acılı bu süreçte adil yargılamaya gösterilen hassasiyet için teşekkür ederiz" ifadelerinde bulundu.
"NEFES ALDIRMADAN DÖVMEYE DEVAM ETTİ"
Kaza anında otomobilde bulunan Abdullah Cokun'un eşi Hanife Coşkun, yaşadıklarını şöyle anlamıştı:
“Bir araç bize vurdu. ‘Güm’ sesi geldi ama ne olduğunu fark etmedik. Teker patladı sandım. Bize çarpan araç, sağ taraftan önümüzü kesti. Araçtan cani katil indi. Ağza alınmayacak küfürler etmeye ve arabayı tekmelemeye başladı. Şoför tarafına da yumruk attı. Eşim camı açtı. ’Ne oluyor?’ diyecekken kaşının üzerine yumruk atarak eşimi darbetti. Arabanın kapısını açıp, eşimi dışarı çıkardı. Eşimin koluna asıldım. Eşimin bir hastalık öyküsü var. Kanseri yeni yendiğini katile izah etmeye çalıştım.
Eşimi araçtan çıkardı, tekme tokat dövmeye başladı. Boğuşmalarını arabanın camından izledim. Eşim arabayı kilitlemiş, çıkamadım. O esnada sadece ikisi vardı. TIR’lar geçiyordu. Nefes aldırmadan dövmeye devam etti. Gelen vatandaşlar beni arabadan çıkardı. Eşimin her yerine tekme attı. ‘Neden bu kadar tekme atıyorsun, cani misin, katil misin?’ dedim. Kızınca dönüp bana da yumruk salladı, geri çekildim. Beni yakamdan tutup, silkeleyip düşürdü. ‘Dizlerim protez’ dedim. Yine biz adama yalvardık. Eşim o sırada çoktan gitmişti. Kafasında büyük bir yara gördüm, kanlar aktı. Bu olay ibret olsun, herkes görsün. Eşime ‘çıkma’ dedim. Üzerindeki yağmurluğu yırttım. Kalbine de tekme attı. Gördüklerimden sonra şuurum kayboldu."
"ADALET İSTİYORUM"
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Ayşe Coşkun Beyan da babası için adalet istediğini ifade ederek, "Hem kızı, hem doktoruyum. 3 senedir akciğer kanserinde mucize yarattık. 1 hafta önce taramasını yaptık, hiçbir şeyi kalmamıştı. Sevinçle memleketlerine geliyorlardı. Benim babam bir karıncayı incitmemiş emekli öğretmendi. Çocuklarının kucağına oturup ders anlatacak kadar sevecendi. Annem, 'Bu adam hasta' diye yalvarmasına rağmen cani vahşice vurup durmuş. Babam yere düştükten sonra bile tekme atmaya gelmiş. Annemi sürüklemiş. Adalet istiyoruz. Bu caninin sokağa, insan içine çıkmaması lazım. Hepimiz bunlar yüzünden tehlikedeyiz. Bu işin peşini asla bırakmayacağım. Böyle bir vahşet ve canilik olmaz. Ölmüş insana tekme atılmaz. Adama arabada vurup, kapıyı açıp, sürükleyip, öldüresiye dövüp, cesedine de tekme atıyor. Babam kanseri yendi ama caniyi yenemedi. Bu işin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
Coşkun’un oğlu Diş Hekimi Emrah Coşkun ise “Keşap çıkışında gerçekleşen olayda saldırgan arabanın önce arkasına vuruyor. Önünü kesiyor arabadan iniyor ve camları yumruklamaya başlıyor. Babam konuşmak için camı indirdiğinde yumruk atıyor. Babam ne olduğunu anlamak için kapıyı açtığında dışarıya çıkarıp aracın diğer tarafına kadar sürükleyip darbediyor. Ne yazık ki, orada babamı kaybediyoruz. Şahsı tanımıyoruz. Babam kanserdi ama iyileşmişti. Kronik kalp hastasıydı. Babam hastalıkların üstesinden geldi, kanseri yendi ama maalesef bu caniyi yenemedi” diye konuştu.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:52
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 20 Kasım 2025 17:30 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















