İstanbul trafiği hak ihlaline sebep oldu: AYM den trafik yoğunluğu şerhi İstanbul Haberleri
Ankara24.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Terör soruşturması kapsamında gözaltına alınan bir şüphelinin hakimliğe sevk sürecinde İstanbul trafiğinde geçirdiği süre sebebiyle 4 günlük gözaltı süresinin uzaması, hak ihlali denilerek Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındı.
Yapılan bireysel başvuruda hak ihlali olup olmadığı, AYM’de iki farklı görüşe yol açtı.
AYM, şüphelinin 4 günlük azami süreden sonra hâkim önüne çıkarılmasına kadar geçen birkaç saatlik sürenin “mahkemeye sevk için gerekli yol süresi” kapsamında değerlendirilebileceğine karar verdi. Ancak karar, 15 kişilik Genel Kurul içinde geniş bir karşı oy cephesi oluşturdu. 6 üye, özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğini belirterek çoğunluğa katılmadı.
CENAZE SONRASI GÖZALTI VE TAZMİNAT TALEBİ
Başvurucu Rıdvan Akbaş, 2020 yılında İstanbul’da düzenlenen bir cenaze töreninde çıkan olaylar sırasında DHKP/C üyeliği ve örgüt propagandası suçlamalarıyla gözaltına alındı. Cenaze, yine aynı örgüt soruşturması içerisinde bulunan İ.G. adlı şüphelinin cenaze töreniydi. Emniyet birimleri örgüt mensuplarına yönelik arama yapmak istedi ancak çıkan arbede de 17 şüpheli ile birlikte Akbaş’da gözaltına alındı.
Yapılan aramada DHKP/C’nin kullanımına tahsis edilen silah ve materyallerin ele geçirilmesi sebebiyle konu savcılığa intikal etti. Savcılık, şüpheliler hakkındaki diğer soruşturmalar nedeniyle örgütle bağının olduğu iddiasıyla Akbaş da dâhil on beş şüphelinin tutuklanmasını, diğer iki şüphelinin ise haklarında adli kontrol tedbiri uygulanmasını talep etti.
GÖZALTI SÜRECİ DAKİKA DAKİKA İNCELENDİ
Savcılık, 8 Mayıs 2020 saat 15.00’te dört gün süreyle gözaltı talimatı verdi. Akbaş, 12 Mayıs günü saat 11.30’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden adliyeye götürüldü. Aynı gün saat 16.12’de Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi, 19.30’da ise adli kontrolle serbest bırakıldı. Akbaş, gözaltı süresinin 4 günü aştığını belirterek “yaklaşık 6 saat haksız yere tutulduğunu” iddia etti ve 20 bin TL manevi tazminat talebiyle dava açtı. Bafra Ağır Ceza Mahkemesi, “İstanbul’daki iş yoğunluğu ve ulaşım koşulları” gerekçesiyle davayı reddetti.
ÇOĞUNLUK YOLDA GEÇEN SÜREYİ MAKUL BULDU
AYM, başvuruyu inceledi ve hak ihlali olmadığına karar verdi.
Genel Kurul çoğunluğuna göre, gözaltı süresi 4 gün artı en fazla 12 saatlik “yol süresi” olarak hesaplanabilir. Yani bir kişi 4 gün boyunca gözaltında tutulduktan sonra, hâkim önüne çıkarılması için geçen 12 saate kadar ek süre “makul” kabul edilebilir.
Kararda,
“Toplu olarak işlenen suçlarda azami dört günlük gözaltı süresine, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilme için gerekli süre eklenebilir. Bu süre 12 saati geçemez”
ifadesine yer verildi.
Bu yoruma göre, başvurucunun 8 Mayıs saat 13.05’te başlayan gözaltısı, 12 Mayıs saat 19.36’da tamamlanmış olsa da yasal sınırlar içinde kaldı.
KARŞI OY GEREKÇESİ: “ÖZGÜRLÜK SAATLE ÖLÇÜLMEZ”
Karara Hasan Tahsin Gökcan, Basri Bağcı, Engin Yıldırım, Rıdvan Güleç, Yusuf Şevki Hakyemez ve Kenan Yaşar karşı çıktı. Üyelerden Basri Bağcı ve Rıdvan Güleç, gözaltı süresinin yalnızca 1 saat 49 dakika değil, 6 saatten fazla aşıldığını, bunun “açık hak ihlali” olduğunu savundu.
Karşı oy yazılarında AİHM kararlarına atıf yapılarak, “AİHM’e göre iç hukukta belirlenen gözaltı süresinin 45 dakika dahi aşılması ihlal sayılmıştır. Terör suçlarında bile 4 günü geçen gözaltı makul kabul edilemez” görüşü dile getirildi. Hasan Tahsin Gökcan ise yol süresinin “her olayda otomatik olarak 12 saat eklenemeyeceğini” belirterek, “Yol süresinin aynı şehir içindeki bir adliyeye sevk gerekçesiyle genişletilmesi, kişi özgürlüğünü yorumla daraltmak anlamına gelir” dedi.
ANAYASA’DAKİ TARTIŞMA NOKTASI
Karar, Anayasa’nın 19. maddesindeki “gözaltı süresi” ifadesinin kapsamı konusunda yeni bir tartışma başlattı. Maddenin ilgili bölümünde,
“Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç, toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır”
hükmü yer alıyor. AYM çoğunluğu, bu hükümdeki
“gerekli süre hariç”
ifadesinin toplu suçlar için de geçerli olduğunu savunuyor. Karşı oy sahipleri ise bu ibarenin yalnızca bireysel suçlarda geçerli olduğu görüşünü dile getirdi. Üye Yusuf Şevki Hakyemez, Anayasa’nın 2001 yılında yapılan değişiklik gerekçesine atıf yaparak,
“4 günlük azami sürenin Avrupa İnsan Hakları standartları doğrultusunda belirlendiğini, buna ek süre öngörülmediğini”
vurguladı.
Yeni içtihat tartışması
AYM, kişinin 4 gün artı 12 saatlik toplam sürede hâkim önüne çıkarılmasının ihlal oluşturmadığına hükmetti. Ancak karar, 6 karşı oyla alındı ve çoğunluğun özgürlük lehine değil, “idari kolaylık lehine” yorum yaptığı eleştirilerine neden oldu. Kararın ardından hukuk çevrelerinde, “12 saatlik yol payı kuralının” insan hakları standartlarıyla bağdaşıp bağdaşmadığı tartışılmaya başlandı. Rıdvan Akbaş, 4 günlük gözaltı süresi dolmadan hâkim önüne çıkarılmadığı gerekçesiyle tazminat talep etti. AYM çoğunluğu ise “12 saatlik yol süresi eklenebilir” diyerek ihlal bulmadı. Altı üye “özgürlük yorumla daraltılamaz” diyerek karara katılmadı. Karar, Anayasa’daki gözaltı süresi sınırının yorumu konusunda yeni bir içtihat tartışması başlattı.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:15
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 11 Kasım 2025 15:43 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















