Ankara24.com
close
up
Menu

T.C. ESKİŞEHİR 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ

Estetik bağımlısı sosyal medya fenomeninin şüpheli ölümü tartışma yarattı

Lokanta sahibi fenalaşan müşterisini kalp masajıyla hayata döndürdü

Afyon da Zihinsel Engelli Adamın Ölümü: Aile Üyeleri Tutuklandı

Bilgili’den de 500 bin dolar rüşvet almış Yerel Gündem Haberleri

Paslanmaz çelikte ek vergi gelirse 300 bin kişi işini kaybedebilir

Bakan Ersoy dan Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin kabul edilmesine ilişkin açıklama

Bakan Kacır: Sanayi üretiminde katma değerimiz 241 milyar dolara yükseldi

Bakan Bak: 1 milyon öğrencimizi yurtlarımızda ağırlıyoruz

35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı davasında bilirkişi krizi

Otomobil tırın dorsesine saplandı:1 yaralı Önce sürücü sıkıştığı araçtan sonra da otomobil, sıkıştığı tırdan kurtarıldı Bartın Haberleri

Kaçak tekne operasyonu: 15 yıldır ilk kez böyle bir olay yaşıyoruz Kocaeli Haberleri

Almanya, katil İsrail den Batı Şeria’da yeni yerleşim yerleri kurulması kararını derhal durdurmasını istedi

Geminid meteor yağmuru Türkiye den görülecek mi? Geminid meteor yağmuru ne zaman, saat kaçta? Yılın son meteor yağmuru Geminid!

Menteşe de motosiklet tıra çarptı: 1 ölü Muğla Haberleri

TIR servis minibüsüne çarptı! Feci kazada 9 kişi yaralandı

AK Partili Türkyılmaz dan İSPARK a fahiş zam eleştirisi!

Bir Akdeniz de bir Karadeniz de: 10 dakika geçmeden iki deprem üst üste!

İBB dosyasında uydurma beyan tarih çelişkisi ne takıldı: Bir gün sonra yeni ifade alındı

Kentte bir ilki başaran kadın, nazara geldi

İstanbul da iki çocuğun ölümünde babadan çarpıcı iddia! Sarı serum uygulaması mı hayattan kopardı?

İstanbul da iki çocuğun ölümünde babadan çarpıcı iddia! Sarı serum uygulaması mı hayattan kopardı?

Hurriyet sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com haber yayımlıyor.

Olay, 22 Eylül günü Topçular Mahallesi'nde meydana geldi. Yücel ve Aleyna Birkent çifti, çocukları 4 yaşındaki Alparslan ve 2 yaşındaki Melisa Rabia ile birlikte yedikleri yemekten sonra fenalaştı. Hastaneye götürülen anne Aleyna Birkent'in kalp krizi geçirdiği belirlendi. Baba ve çocuklar ise yapılan tedavinin ardından taburcu edildi. Ertesi sabah çocukları yeniden fenalaşan baba, onları tekrar hastaneye götürdü. Ancak 4 yaşındaki Alparslan ve 2 yaşındaki Melisa Rabia yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ailenin yedikleri yemekten alınan örnekler temiz çıkarken, evin üst katındaki soğuk hava deposundan alınan numunelerle ilgili sonuçların beklendiği belirtildi. 

'OĞLUM ET VE BALIK ÜRÜNLERİNİ SEVMİYOR' 

Hayatını kaybeden çocukların babası Yücel Birkent, "Pazar akşamı, evimde ailemle beraber yemeğe oturduk. Soframızda tavuk, çorba, bir de makarnamız var. Ama şöyle bir süreç var: Benim oğlum zaten et ve tavuk seven birisi değil. Kızım zaten o gün çorba içti. Kızımın iştahı da var ama oğlum da normalde yemek ayırmaz ama sadece et, balık ve tavuk ürünlerini sevmiyor, yediremezsin. Öyle bir yemek yedik. Sonra zaman ilerledi. Uykuya geçtik. Sabaha karşı işte 3.30-4.00 arasında ilk bende başladı. Normalde hiçbir şey yok. Lavaboya gidiyorum, oraya kadar da bir şey yok. Sonrasında lavaboda bir kere düşüyorum, bilinç kaybı yaşıyorum, tekrar zor bela kalkıyorum, odaya geliyorum. Odada düşüyorum, bayılıyorum. Eşim yarım saat sonra 'Benim de bir midem rahatsızlandı' dedi. Onu bir lavaboya götürdüm. Sonra çocuklarında yarım saat veya 15 dakika arayla başladı. Biraz daha zaman geçtikçe eşim de artık dayanacak gibi değil, hastaneye gidelim. Ne olduysa ondan sonra oldu. Anlattım 'Ben tedaviyi reddediyorum öncelik eşim ve çocuklarım' Hesabımda işte 17 bin lira limit var. Tabii hastane haklarını da bilmiyoruz. Bu süreçten sonra 'Tamam' dediler. İşte eşimi bir kontrole aldılar. Sonra çocuklarımı diğer alanlara aldılar" diye konuştu. 

'SARI SERUM DA BU DURUMU BELKİ TETİKLEDİ' 

Yücel Birkent, "Akşam üzeri oldu. Tabii bu süreçte de oğluma, kızıma önce beyaz serum, ardından sarı serum takılmış. Tabii ben bunları doktor olmadığım için hangi serumun nerede kullanıldığını bilemem. Çocuğa bakıyorum normal görünüyor. Doktor 'terlemesi normal çok sıvı kaybetmiş, çok çok su içmesi lazım' diyor. Tamam dedim, işte kalkıyor, 'Baba, su var mı?' diyor. 'Var oğlum' diyorum. Su içiyor. İşte sadece üç defa kustu. Bugün çocuk büyüten çoğu insanlarda bilir. Bir çocuk hemen kusmada değil de, birkaç defa süreç ilerleyince. Rehberime bakıyorum, abimin ismi yazıyor. Telefonu açtım, doktor. Buyurun dedim, 'Oğlunuzu kaybetmek üzeresiniz' dedi. Kapattım telefonu yüzüne. Ben geldiğimde oğlumu zaten morga kaldırmışlar. Kızımı da tekrar kontrol edin dedim. Bu hastane kızıma kayıt yapmamış, kan almaya çalışmışlar 'adli vaka yoktur kendi imkanınızla gideceksiniz' diye. Bu hastane devletin hastanesinin aynısı değil, biz acilden gelmişiz buraya. Bu çocuklar devlet güvencesinde ve acilden geldiğimiz için her kim olursa olsun devletin güvencesinde ama 'adli vaka yoktur' deyip kızımı ölüme terk ediyorsunuz. Sarı serumu sonradan öğreniyorum. Bu sarı serum benim öğrendiğim kadarıyla yasak olan bir şeymiş. Neden veriliyor? Ya bu da etkilemiş olabilir mi mesela? Evimin yukarısından bir şüphemiz yüksek. Bu sarı serum da belki tetikledi bu durumu. Üstünü örtbas mı etmeye çalışıyorlar? Onu da anlamıyorum. Ya neden hala bu doktorlara bir soruşturma açılmadı? Neden bir ifade verilmedi? Bu hastane bir kere bile arayıp başsağlığı dilemedi, taziye vermedi veya bir açıklama yapmadı. Kızımı ölüme bıraktın sen, cinayet işledin. Doktor değilim ama bu sarı serum varsa, tetiklemişse, olabilir. Sarı serum da tetiklemiş olabilir. Şu anda ben o analizleri veya bir raporları göz önünde bulunduramam ama kendi fikrim olarak neden olmasın yani? Belki o tetikledi. Yani olasılıklar içerisinde ama bir açıklama yok. Bir bilgi yok. Kapılarını kapatıyorlar, bekliyorlar. Nasıl olacak bu iş? Benim iki çocuğumu da siz o zaman öldürdünüz" dedi. 

'İKİ TARAFTA DA MÜTHİŞ BİR İHMAL VAR' 

Baba Yücel Birkent, "Bizim evimizin üst katında bir manav var. Bu arkadaş dükkanının işletmesinin bir bölümünü tavuk toptancısına çevirmiş. Sanayi tipi soğuk hava deposunu benim oturma odam, işte mutfağa da bazı yansıyan bölümlerine gelmiş. Benim mutfak tarafından simsiyah sular damlamaya başladı ama herhangi bir gıda veya üstü kapalı veya açık bir şeye damlamadı. Tavan kısmı bir günde karardı, ayın 17'sinde. Ardından 23'ünde de çocuklarımı kaybediyorum. Yediklerimiz temiz. Hastanenin ihmal zinciri zaten cinayetle eş değerde. İki tarafta da müthiş bir ihmal var ama herhangi bir elle tutulur bir şey yok, gözle görülür bir şey yok. Bir ifade alınma, alındı mı, alınmadı mı? Bunun da bilgisi yok" ifadelerini kullandı. 

'ÇOCUKLARIMIN KABRİNE GİDEMİYORUM AĞIR GELİYOR' 

Baba Yücel Birkent, "Çocuklarımın resmini, oyuncaklarını, hatta kızımın oyuncaklarını, oğlumun oyuncaklarını, işte nazımızın geçtiği, güzel arkadaşlarımızın çocukları var. Birkaç hatıra niteliğinde ayırıp verdik. Çünkü kaldıramıyorum, eşim kaldıramıyor. Ya şimdi duvara resmini asmak istiyorum, zaten atlatamadık. Ben henüz bir yerden sonra artık kabullenmemeye başladım. Çocuklarımın kabrine gidemiyorum. Nasıl bir süreç olacak bu? Gidemiyorum kabrine ağır geliyor taşıyamıyorum, kabullenemiyorum. Ama suçluların yakalanmasını, daha doğrusu bu cinayete ortak olan, ihmal zincirine ortak olan her kim varsa artık yani soruşturmalar nasıl yürür, bilmiyorum ama bir an önce sonuçlanmasını istiyorum. Çünkü artık biz de sağlıklı düşünemiyoruz yorulduk. Çocuklarımın hakkını her zaman, her yerde koruyacağım. Sonucu ne olursa olsun, bu ihmali yapanların hesabı sorulacak. Eşime gidiyorum. 'Çocuklarımız evde seni bekliyor, sen yoğun bakıma gir çık, tedavini ol' Diyemedim ki vefat etti diye. Nasıl diyeyim? Ameliyattan sonra doktor eşliğinde gittim söyledim. Günlerce yüzüne bakamadım" dedi. 

'MÜŞAHEDE ALANINDA 'ANNE' DEDİKLERİNİ BİR KERE DUYDUM' 

Anne Aleyna Birkent, "Eşim ilk önce beni götürdü tabii yürüyemedim. Hastane çalışanıyla beraber beni geldiler, götürdüler. İşte baktılar, EKG falan çektiler bana. Dediler kalp ritmim yavaşlamış, düzensiz ritim var. 'Beynine pıhtı atacaklar' falan dediler. Ondan sonra işte beni ambulansla çağırdılar, ambulansla sevk ettiler. Ama sevk etmeden önce ben çocuklarımı gördüm. Benim karşıma müşahede alanında karşı karşıya yattık beraber. Ben seslendim 'Oğlum' dedim. O zaten son görüşümdü. 'İyi misin?' dedim. Böyle bana bakıyorlar, bitkinlerdi. Konuşmaya çalıştım. Böyle bana baktılar sadece sakince. 'Tamam, oğlum yatın, uyuyun, dinlenin' dedim. Ben zannettim oradan sonra beraber eşimle eve gidecekler. Ben bunları beni sevk etmeden önce düşündüm. O dakika ambulansı beklerken müşahede alanında kardeşim yanıma getirdi. Yanağımdan öptü. 'İyi misiniz?' dedim. 'İyiyim', 'Bir tarafın ağrıyor mu? Ağrımıyor mu?' dedi. Kızımı getirdi. Oğlumu kardeşim kaldıramadı. Oğlum biraz ağırdı. Oğlumu, kızımı son kez orada gördüm, müşahede alanında. Orada 'Anne' dediklerini bir kere duydum. Sonradan öyle ambulansla gittim" dedi. 

'HASTANENİN İHMALİ VAR' 

Anne Aleyna Birkent, "Bir hafta yoğun bakımda yattım. Ne olduysa ben evde zannediyorum. Bana 'Çocuklar iyi, annemde' dedi. Bende 'Oh, çok şükür' dedim. Ben yoğun bakımdan çıktığım zaman eşim yanıma geldi. Baktım, eli yüzü, gözü şişmiş. Dedim, 'Bana mı üzüldü, böyle oldu?' Bana dediği kelime, 'Çocuklarımızı kurtaramadık' Ben 'Nasıl ya?' dedim. Ondan sonra böyle bağırdığımı hatırlıyorum. Ben geçenlerde haber izledim, 'Sarı serum öldürüyor, tehlike saçıyor' diye. Yani şüphelendim. Öyle bir şey olabilir, etkilemiş olabilir. Benim, oğlumun bir tane antibiyotiğe alerjisi vardı. Dedim, tetikledi mi acaba? Çocuklar tetikleyebilir. Kabre bir kere gidebildim. O da kısa durdum. Zaten inanamıyorum, Bunlar çocuklarım mı? Yani böyle kendimi zor tuttum. Oradan çıkın, ne işiniz var orada diye bağırasım geldi. Hastanenin ihmali var. Sen çocuğumu nasıl taburcu edersin, iyi dersin? 'İyiyse o zaman niye öldü?' Ne olduysa çıksınlar ortaya, hala inanamıyorum. Canım çok yanıyor. Evde böyle sessizlik var. Çocuklarım nerede? diyorum. Hiç böyle gelmeyeceklerini düşünmek yani çok zor" dedi. 

En son güncellemeleri ve haberleri takip etmek için Ankara24.com'ı izlemeye devam edin, biz durumu takip ediyor ve en güncel bilgileri sunuyoruz.
seeGörüntülenme:47
embedKaynak:https://hurriyet.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 10 Aralık 2025 12:03 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

T.C. ESKİŞEHİR 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ

13 Aralık 2025 00:20see148

Estetik bağımlısı sosyal medya fenomeninin şüpheli ölümü tartışma yarattı

13 Aralık 2025 00:08see147

Lokanta sahibi fenalaşan müşterisini kalp masajıyla hayata döndürdü

13 Aralık 2025 00:52see144

Afyon da Zihinsel Engelli Adamın Ölümü: Aile Üyeleri Tutuklandı

11 Aralık 2025 22:01see136

Bilgili’den de 500 bin dolar rüşvet almış Yerel Gündem Haberleri

13 Aralık 2025 04:02see133

Paslanmaz çelikte ek vergi gelirse 300 bin kişi işini kaybedebilir

12 Aralık 2025 17:52see132

Bakan Ersoy dan Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin kabul edilmesine ilişkin açıklama

13 Aralık 2025 00:57see132

Bakan Kacır: Sanayi üretiminde katma değerimiz 241 milyar dolara yükseldi

11 Aralık 2025 21:50see132

Bakan Bak: 1 milyon öğrencimizi yurtlarımızda ağırlıyoruz

13 Aralık 2025 00:40see125

35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı davasında bilirkişi krizi

13 Aralık 2025 00:28see123

Otomobil tırın dorsesine saplandı:1 yaralı Önce sürücü sıkıştığı araçtan sonra da otomobil, sıkıştığı tırdan kurtarıldı Bartın Haberleri

13 Aralık 2025 00:31see123

Kaçak tekne operasyonu: 15 yıldır ilk kez böyle bir olay yaşıyoruz Kocaeli Haberleri

13 Aralık 2025 00:39see123

Almanya, katil İsrail den Batı Şeria’da yeni yerleşim yerleri kurulması kararını derhal durdurmasını istedi

13 Aralık 2025 00:47see118

Geminid meteor yağmuru Türkiye den görülecek mi? Geminid meteor yağmuru ne zaman, saat kaçta? Yılın son meteor yağmuru Geminid!

13 Aralık 2025 00:34see118

Menteşe de motosiklet tıra çarptı: 1 ölü Muğla Haberleri

13 Aralık 2025 01:45see117

TIR servis minibüsüne çarptı! Feci kazada 9 kişi yaralandı

13 Aralık 2025 00:02see116

AK Partili Türkyılmaz dan İSPARK a fahiş zam eleştirisi!

13 Aralık 2025 03:48see116

Bir Akdeniz de bir Karadeniz de: 10 dakika geçmeden iki deprem üst üste!

12 Aralık 2025 20:54see116

İBB dosyasında uydurma beyan tarih çelişkisi ne takıldı: Bir gün sonra yeni ifade alındı

11 Aralık 2025 17:51see115

Kentte bir ilki başaran kadın, nazara geldi

12 Aralık 2025 20:19see115
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları