İmamoğlu: Bana, aileme, yol arkadaşlarıma zulmediliyor, bu acıları çektirenler bu dünyada da ahirette de hesabını verecek!
Ankara24.com, T24 kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
19 Mart operasyonu mağdurları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı (ADA), 11. buluşmasını Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi. 11. buluşmada, 223 gündür Silivri’de tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun mektubu, eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dr. Dilek Kaya İmamoğlu tarafından okundu. Mektubunda kendisine ve arkadaşlarına karşı eşi benzeri görülmemiş bir siyasi operasyon yürütüldüğünün belirten İmamoğlu, “Vicdanını kaybetmiş, kötü bir aklın ürünü olan zorlama ve uydurma soruşturmaların, davaların ardı arkası kesilmiyor. Bana, aileme, yol arkadaşlarıma ve yol arkadaşlarımın ailelerine zulmediliyor. 12 metrekarelik koğuşumda, en çok anne-babalarından ayrı kalan çocuklarımızı, gençlerimizi düşünüyorum. Onlara hayatlarının baharında bu acıları çektirenler, elbette bu dünyada da ahirette de bunun hesabını verecekler” dedi.
11’nci ADA buluşması, kalabalık bir vatandaş topluluğunun katılımıyla gerçekleştirildi. Buluşmaya; CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Parti Meclisi üyeleri Sinem Kırçiçek, Berkay Gezgin, CHP milletvekilleri Evrim Rızvanoğlu, Türkan Elçi, Cem Avşar, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, gazeteciler Zeynep Oral, Nazım Alpman, İbrahim Haskoloğlu ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının üyeleri katıldı.
11. buluşmada, seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı, CHP’nin ve 15,5 milyon vatandaşın Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’deki hücresinden gönderdiği mektup okundu. İmamoğlu’nun 12 metrekarelik hücresinden yazdığı mektubu, eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dr. Dilek Kaya İmamoğlu kamuoyu ile buluşturdu. İmamoğlu mektubunda şu görüşlere yer verdi:
"Bizlere karşı eşi benzeri görülmemiş bir siyasi operasyon yürütülüyor"“Değerli yol arkadaşlarım… Yol arkadaşlarımın çok kıymetli aileleri… Her birinizi sevgiyle, dostlukla, dayanışmayla selamlıyorum. Özlemle, hasretle kucaklıyorum. 19 Mart’tan bu yana, bizlere karşı eşi benzeri görülmemiş bir siyasi operasyon yürütülüyor. Vicdanını kaybetmiş, kötü bir aklın ürünü olan zorlama ve uydurma soruşturmaların, davaların ardı arkası kesilmiyor. Bana, aileme, yol arkadaşlarıma ve yol arkadaşlarımın ailelerine zulmediliyor. Anneler, babalar evlatlarından ayrı kalıyor. Evlatlar; annelerini, babalarını özlemle bekliyor. 3 çocuklu bir aile babası olarak, 12 metrekarelik koğuşumda, en çok anne-babalarından ayrı kalan çocuklarımızı, gençlerimizi düşünüyorum. Onlara hayatlarının baharında bu acıları çektirenler, elbette bu dünyada da ahirette de bunun hesabını verecekler.
“Arkadaşlarımızı, bürokratları bir yıldır hazırlayamadıkları iddianamenin içini doldurabilmek hevesiyle tutsak ettiler”Benim yol arkadaşlarımın her biri iyi yetişmiş, ülkesini ve milletini seven, İstanbul’a hizmet aşkıyla dolu, sorumluluklarını her koşulda en iyi biçimde yerine getirmeye çalışan yurtseverlerdir. Dürüsttürler, çalışkandırlar. Onların şehrimizin, ülkemizin bugününe ve geleceğine ilişkin yaptıkları katkılar çok önemli, çok değerlidir. Her birinden, en az kendimden emin olduğum kadar, eminim. O nedenle sizlerin alnı ak, başı dik olsun. Son yaptıkları operasyonla, yine küçücük 2 evladımızı annelerinden ayırdılar. Belediyemizin Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’na ve İstanbul Planlama Ajansı’na emek veren onurlu arkadaşlarımızı, bürokratları bir yıldır hazırlayamadıkları iddianamenin içini doldurabilmek hevesiyle tutsak ettiler. Masumiyetlerine en az kendiminki kadar kefil olduğum çalışma arkadaşlarım İstanbul’un ve Türkiye’nin gururudur.
“Tutuklamayı keyfi bir cezalandırma yöntemine çevirenler, milletin gönlünde çoktan mahkûm oldular”Bizler, hukuksuz bir biçimde tutuklu yargılanıyoruz. Aramızda, çalışamadığı zaman geçim derdi yaşayacak arkadaşlarımız var. Dışarıda olmadığı için, bakmakla yükümlü oldukları aileleri zor durumda kalacak arkadaşlarımız var. Tutuklamayı keyfi bir cezalandırma yöntemine çevirenler, karşılarında bir insan, eşit haklara sahip bir yurttaş olduğunu unutanlar, milletin gönlünde çoktan mahkûm oldular. İddianame hazırlanıp yargılama başladığında, onlar bizi değil, biz onları yargılayacağız. Sevgili dostlarım, kardeşlerim; öyle güzel, öyle onurlu, öyle kararlı bir dayanışma sergiliyorsunuz ki sizlerle gurur duyuyorum. Hem birbirinize hem bizlere güç veriyor, moralimizi hep daha yükseğe taşıyorsunuz. Sizlere çok teşekkür ediyorum.
“Bugünlerde uzanan bir dost eli asla unutulmaz”Bu zor günlerde gösterilen dayanışma, sergilenen kardeşlik paha biçilmezdir. Her kötülük geride kalır, her şey zamanla unutulabilir ama bugünlerde uzanan bir dost eli asla unutulmaz. Sabırsa sabır… Gayretse gayret… Cesaretse cesaret… Birbirimizden güç alarak, bir kişiyi bile geride bırakmadan, siz orada biz burada mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Bizi özgürlüğümüzden, sevdiklerimizden ayıranlar, o karanlık emellerine asla ulaşamayacaklar. Her şey çok güzel olacak. Sizleri çok seviyorum. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
Dilek İmamoğlu: Makamlar geçici; kalıcı olan insanlıktırEşinin mektubunu okuduktan sonra sözlerini devam ettiren Dr. İmamoğlu, “Tam bir yıl önce haksız, hukuksuz başlatılan bu süreçte; sevdiklerimiz, sadece sevdiklerimiz değil, bu ülkenin geleceğinin gelecek vizyonunu taşıyan kişiler, asılsız iddialarla içeride tutuluyor. Aylardır iddianame yok. Buna karşılık hala asılsız suçlamalar devam ediyor. Ama bizim alnımız ak, başımız dik. İddianameyi, aileler olarak ivedilikle talep ediyoruz. Tutuksuz ve adil yargılama istiyoruz. Ayrıca biz kendimize, birbirimize sonsuz güveniyoruz. Yargılamaların TRT'de canlı, sansürsüz ve adil bir şekilde yapılmasını aileler olarak talep ediyoruz. Bu seslere kulak verin artık; sesimizi duyun, milyonların sesini duyun. Şunu iyi bilin: Makamlar geçici; kalıcı olan insanlıktır” ifadelerini kullandı.
Seraf Özer: Tam 1 yıldır her gün, istisnasız her gün, cezaevine gidiyorumADA buluşmasında ikinci konuşmayı, 30 Ekim 2024’te gözaltına alınıp tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer yaptı. Tam 1 yıl önce “kabus ve kaosa uyandıklarının” altını çizen Özer, özetle şunları söyledi:
“Ama ömrümüzden ömür çalınan bu sürede, yine de her gün babama sağlıkla kavuşabildiğim için, güne bin kez şükrederek uyanıyorum. Tam 365 gündür. Tam 1 yıldır her gün, istisnasız her gün, cezaevine gidiyorum. Babam 1 senedir içeride, bende dışarıda 1 senedir özgür değilim. Silivri Cezaevi adeta ikinci evim oldu. Benden, 30 Ekim 2024’te önce hayatın tüm renklerini çaldılar, sonra kanatlarımı kırmak istediler. Çünkü babam, haksızca tutsak edildikten sonra kanatlarına sığındığım, her koşulda yanımızda olan ve ‘Kimse benim dostuma terörist diyemez’ diye yeri göğü inleten kıymetli Başkanım Ekrem İmamoğlu’nu da 19 Mart’ta aldılar. Ama biz, en başından beri yanımızda olan ‘Özgür’lerle, özgürlük mücadelesi vermeye devam ediyoruz. Kırılan kanadım ise gerisinde, büyük bir dayanışma içerisinde olduğum canım, yol arkadaşım Sayın Dilek İmamoğlu’nu bıraktı. Şimdi birlikte siyaset üstü bir mücadele veriyoruz canlarımız için.
“Bilin ki susmak, onaylamaktır”Şimdi herkese sesleniyorum: Bilin ki susmak, onaylamaktır. Bugün karşı karşıya bulunduğumuz uygulamalar, ülkemizin nasıl bir tehdit altında olduğunun açık göstergesidir. Buna bizim için değil, kendiniz için ve çocuklarınız için kayıtsız kalmayın. Son olarak: Baba; büyük bir zulme uğruyorsun. Masumiyetini ailenle birlikte yürekten bilen, inanan dışarıda çok büyük bir ailen var. Avukat kabininde bir sohbetimizde, ‘Hayatım boyunca barış için kardeşlik için ürettim, çabaladım. Böyle bir dönemde dışarıda olup sürece katkı sağlayacağıma içeride olmam en büyük üzüntülerimden biri,’ demiştin. O hayatını adadığın ‘barış’ da olacak baba. Sana söz veriyorum; bunun için ben de ömrüm boyunca mücadele edeceğim. Ve sen, asla yalnız yürümeyeceksin.”
Ceren Kaya: Babam, hayatı boyunca hiç kimseye zarar vermemek için mücadele etmiştirBabası Cevat Kaya Silivri’de tutulan Ceren Kaya ise duygularını özetle şu sözlerle dile getirdi:
“Bu konuşmayı yalnızca bir evlat olarak değil, bu ülkede hala vicdanı olan ve adaletin bir gün mutlaka yerini bulacağına inanan bir insan olarak yapıyorum. 9 No’lu Marmara Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Cevat Kaya'nın kızıyım. Sizler, onu Dilek İmamoğlu'nun ağabeyi olarak tanıyorsunuz. Ama ben onu, doğduğum günden bu yana; bana hak yememeyi, hukukun üstünlüğünü, adaletli olmayı, büyüğe saygıyı, küçüğe sevgiyi, helali ve haramı öğreten babam olarak tanıyorum. Babam, hayatı boyunca hiç kimseye zarar vermemek için mücadele etmiş, hiçbir zaman suç teşkil edecek bir olayın içinde dahi yer almamıştır. Hatta çoğu zaman haklı olduğu konularda bile, sükuneti ve barışı tercih etmiştir. Geçmişe takılı kalmadan, her zaman geleceğe umutla ve kararlılıkla yürümeyi seçmiştir. İşte bu sağlam duruş, onu bugün dürüstlüğüyle tanınan, saygı duyulan bir iş insanı haline getirmiştir.
“Babamın taşıdığı tek sıfat, belki de tek suç, ‘baba, eş ve abi’ olmaktı”Dosyasında tek bir somut delil yok, tek bir tanık ifadesi yok. Babam hakkında hiçbir suç isnadı yok. Ne bir itirafçı beyanı ne bir kayıt ne bir tanık; hiçbir şey. Çünkü babamın taşıdığı tek sıfat, belki de tek suç, ‘baba, eş ve abi’ olmaktı. Günümüzün en büyük suçu bu! Evet, babam yalnızca akrabalık bağı gerekçesiyle tutuklular arasında. Bir insanın sadece bu nedenle yargılanması ne hukukla ne de vicdanla açıklanabilir. Bunu anlatırken bile utanıyorum. Çünkü hiçbir hukuk devletinde bu, gerekçe olarak kabul edilemez. Bir insan suçsuz olduğu halde, aylarca demir parmaklıklar arasında kalıyorsa; adalet kim için işliyor bu ülkede? Her görüşmemizde bana tek bir şey söylüyor: ‘Merak etme kızım, adalet bir gün mutlaka gelir.’ Ben, o söze tutunuyorum. Ama adaletin gelmediği her gün, içimden bir şey eksiliyor. Silivri önünde bekleyen onlarca aileyle aynı hissi paylaşıyorum. Kimi oğlunu, kimi eşini, kimi babasını bekliyor. Bizler orada hem sevdiklerimizi hem de adaleti bekliyoruz.”
Berkant Tatlı: KYK bursları yükseltilmeli, ücretsiz ve nitelikli barınma hakkımız derhal sağlanmalıdırBuluşmada, 19 Mart eylemleri sırasında tutuklanan öğrencilerden Berkant Tatlı da bir konuşma yaptı. Öğrenci gençliğinin en temel sorunlarına değinen Tatlı, barınma krizinin çığ gibi büyüdüğüne dikkat çekti. KYK yurtlarının yetersizliğine ve özel yurtların fahiş fiyatlarına tepki gösteren Tatlı, "KYK bursları yükseltilmeli, ücretsiz ve nitelikli barınma hakkımız derhal sağlanmalıdır" dedi. Üniversitelerin bilim ve özgür düşüncenin yuvası olması gerektiğini vurgulayan Tatlı, kampüslerdeki öğrenciye yönelik saldırıların, baskıların ve şiddetin artış gösterdiğini söyledi. Hacettepe'de öğrencilere palayla saldırılmasını örnek gösteren Tatlı, rektörlüklerin özel güvenlik birimleri aracılığıyla şiddet uyguladığını dile getirdi. Tatlı, "Öğrenciler kendi demokratik haklarını kullandığında, rektörlüklerin kontrolündeki özel güvenlik birimleri şiddet uyguluyor. Soruşturmalarla tehdit ediliyor. Ancak palayla üniversite içine giren şahıslar durdurulamıyor" diye konuştu.
“Ne yaparlarsa yapsınlar, özgür basın susturulamaz, gerçekler karartılamaz”Tatlı, baskı ve sindirme ortamının üniversite duvarları içinde kalmadığını, özgür basının da hedef alındığını belirtti. TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın tutuklanması ve TELE1'e kayyım atanmasının gazeteciler üzerindeki baskının son örnekleri olduğunu söyleyen Tatlı, "Basın özgürlüğü, demokrasinin can damarıdır. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, özgür basın susturulamaz, gerçekler karartılamaz" şeklinde konuştu.
Bağımsız gazeteci Hakan Tosun’un sokak ortasında katledilmesinin, Türkiye'de gerçekleri ortaya çıkaran gazetecilerin ne denli büyük bir tehlike altında çalıştığını acı bir şekilde gösterdiğini de sözlerine ekledi.
 Bu konudaki diğer haberler:
Bu konudaki diğer haberler: Görüntülenme:33
Görüntülenme:33 Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 31 Ekim 2025 13:46 kaynağından arşivlendi
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 31 Ekim 2025 13:46 kaynağından arşivlendi



 Giriş yap
Giriş yap
 Haberler
Haberler Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Hava durumu Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Manyetik fırtınalar Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Namaz vakti Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Değerli metaller Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Döviz çevirici Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Kripto para Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Burçlar Türkiye'de Soru - Cevap
Türkiye'de Soru - Cevap İnternet hızını test et
İnternet hızını test et Türkiye Radyosu
Türkiye Radyosu Türkiye televizyonu
Türkiye televizyonu Hakkımızda
Hakkımızda 
 

 
 
 







 
 En çok okunanlar
En çok okunanlar



















