İliç maden faciası için yeni rapor; Güvenlik katsayısı sınanmadı, yetkililer ağır derece özene aykırı davrandı
T24 sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Erzincan’ın İliç'teki Anagold Madencilik’e ait Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat 2024’te meydana gelen facia sonrası yeni bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Raporda, kazadan sonra incelenen tasarım dokümanlarında, stabilite hesaplarının yalnız tek bir senaryoya dayandırıldığı, "aşırı yağış, yoğun sulama veya kısmi tıkanma” gibi olumsuz senaryolar altında güvenlik katsayısının sınanmadığı, ayrıca tasarımcıların kabul ettiği malzeme parametrelerinin laboratuvar deneylerinde elde edilen değerlerin üst sınırında olduğu, yani oldukça iyimser seçildiğine dikkat çekildi. Faciada sorumlu olan yetkililere dair bireysel tespitlerin de yer aldığı raporda, "ağır derece özene aykırı davranış" tespiti de dikkat çekti.
Erzincan İliç'teki altın madeni faciasına ilişkin yeni bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Raporda, kazadan sonra incelenen tasarım dokümanlarında, stabilite hesaplarının tek bir senaryoya (statik/kurak koşullar) dayandırıldığı, "aşırı yağış, yoğun sulama veya kısmi tıkanma gibi olumsuz senaryolar altında güvenlik katsayısının sınanmadığı" belirtildi. Raporda, firmanın Operasyon Başkan Yardımcısı Ronald Guille, Anagold şirketinde kıdemli Geoteknik Müdendisi olan Ali Rıza Kalender 'in "ağır derecede özene aykırı hareket ettikleri", Operasyon direktörü Kenan Özdemir’in de "özen yükümlülüğünü ağır derecede ihlal ettiği" tespiti yapıldı.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa'dan Erzincan'daki toprak kaymasına ilişkin ön inceleme raporu
Erzincan’ın İliç'teki Anagold Madencilik’e ait Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat 2024’te meydana gelen facia sonrası yeni bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu.
508 sayfalık bilirkişi raporunda, 6'sı profesör olduğu 12 kişinin oluşturduğu heyet, "Projelendirme ve tasarım aşaması", "Faaliyetin yürütüldüğü aşama", "Kazanın gerçekleştiği günkü aşama" olarak üç aşamada değerlendirmede bulundu.
Raporda, birinci aşama olan projelendirme ve tasarım aşamasına ilişkin olarak tasarım raporlarında drenaj sistemi ve doygunluk yönetiminin yetersiz kurgulandığını, bu kapsamda taban drenaj kapasitesi, eğim sürekliliği ve tıkanmaya dayanıklılık konularının tam çözümlenmediği yönündeki bilgilerin önem arz ettiği belirtildi. Kazadan sonra incelenen tasarım dokümanlarında, stabilite hesaplarının yalnız tek bir senaryoya (statik/kurak koşullar) dayandırıldığı, "aşırı yağış, yoğun sulama veya kısmi tıkanma” gibi olumsuz senaryolar altında güvenlik katsayısının sınanmadığı, ayrıca tasarımcıların kabul ettiği malzeme parametrelerinin laboratuvar deneylerinde elde edilen değerlerin üst sınırında olduğu, yani oldukça iyimser seçildiğine dikkatin çekildiği raporda, izleme altyapısının tasarım aşamasında yeterince planlanmamasının “özensiz davranışlardan biri” olduğu vurgulandı.
İkinci olarak faaliyetin yürütüldüğü aşamaya ilişkin aşırı yükleme ve sulama politikasının su/cevher yönetimindeki hataların, operasyonel prosedürlerin esnek ve proaktif olmamasının, çalışanların "uyarı/eğitim eksiklikleri” gibi başlıklar ortaya konulabileceğinin belirtildiği raporda, bu konulardaki özensiz davranışların, tasarım ve inşaat hatalarıyla birleşerek kaza riskini ciddi boyutta artırdığı ifade edildi. Tasarım onayının ardından saha uygulaması ve işletme süreçlerinde de önemli hataların ve "ihmaller zincirinin" oluştuğuna dikkatin çekildiği raporda, şu tespit yapıldı:
"Zamanında müdahale edilmeyerek TARP kapsamındaki tahliye süreci etkin olarak işletilmemiştir"27 Mart 2022’de aynı sahada (Faz 4B, Aşama-1 bölgesinde) daha sınırlı bir şev kayması meydana gelmiş, bunun nedeninin yığının tasarımda öngörülen 2,5Y/1D şev eğimine uyulmayıp daha dik inşa edilmesi olduğu tespit edilmiştir. Bu ilk uyarıcı olay sonrasında şevler rehabilite edilmiş ve GRE firması ile diğer uzmanlar tarafından önlemler önerilmiştir. Ancak bu önerilerin tam anlamıyla hayata geçirilmediği anlaşılmaktadır. 30 Ağustos 2023 tarihli yıllık inceleme raporunda, yığın liç sahasının doğu tarafının en kritik bölge olduğu, ancak burada hareket ölçümü yapacak enstrümantasyonun hâlen yeterince kurulmadığı vurgulanmış; özellikle doğal drenaj hattı yakınına çok önemli altyapıların konumlandığı hatırlatılarak, acilen izleme yapılması için Anagold’un uyarıldığı rapor edilmiştir.
Tierra Group uzman raporunda, işletmenin sürekli su dengesi takibini ihmal ettiği, piezometrelerin hem yetersiz yerleştirildiği hem de düzenli okunmadığı tespit edilmiş; ayrıca farklı zonlardan gelen cevherde tane boyu ve kil oranı değişimlerinin izlenmediği, buna rağmen plansız ara yüklemelerle yığına ek ağırlık bindirildiği belirtilmiştir. Bu ihmaller sonucunda yığın içinde sıvı birikmesi ve zemin dayanımında azalma meydana gelmiştir. Yığın liç sahasında 2022’de yaşanan öncül kayma sonrasında kapsamlı bir risk değerlendirmesi güncellemesi yapılmadığı, yığın yüksekliği artışı, malzeme özelliklerindeki değişim, aşırı yağış/kar erimesi gibi ‘kötü gün senaryolarının’ analiz edilmediği anlaşılmaktadır.
Nihayetinde geliştirilmiş olan TARP sistemine göre 8 Şubat 2024 ve 12 Şubat 2024 tarihleri arasında sahadaki deplasmanlar 10 mm/gün seviyesini geçerek 'turuncu' tehlike seviyesine gelmiştir. Olaydan 1 gün önce ise sahadaki deplasman 20 mm/gün seviyesini aşarak ‘kırmızı’ tehlike seviyesine gelmiştir. Buna rağmen zamanında müdahale edilmeyerek TARP kapsamındaki tahliye süreci etkin olarak işletilmemiş ve can kayıplarının önüne geçilememiştir.
"Saha faaliyetlerinin durdurulması gecikmeli ve kısmi olmuştur"Üçüncü aşama olan göçük günü aşamada, 12-13 Şubat arasında deplasman hızları normalde alarm gerektiren eşikleri katbekat aşarak 70–110 mm/saat düzeylerine ulaşmıştır. 13 Şubat sabah saat 08.00 kritik seviyeye erişen bu uyarılara rağmen saha faaliyetlerinin durdurulması gecikmeli ve kısmi olmuştur. Sadece 10.50’de e-posta ile 'alanın durdurulması' talimatı verilmiş, ancak liç solüsyonu beslemesi 13.00’e kadar devam etmiştir. Alanın kapatılması talimatı sonrasında dahi erişim kontrolü zaafiyeti yaşanmış; bazı çalışanlar (ör. Teknik personel) çatlağı gözlemlemek ve fotoğraf almak gibi amaçlarla tekrar tehlikeli bölgeye girebilmiştir. Bu durum, erken uyarı verilerinin etkin bir şekilde eyleme dönüştürülemediğini ve acil durumda koordinasyon eksikliği olduğunu göstermektedir. Bu analiz sonucunda da patlatmaların stabilite üzerinde bir etkisinin olmadığı kanaatine varılmış olması da aşağıdaki değerlendirmelerde mutlaka dikkate alınacaktır.
"Ağır derece özene aykırı davrandılar"Bu değerlendirmelerin ardından faciada sorumlu olan yetkililere ilişkin bireysel tespitler yer aldı. Buna göre, Operasyon Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Iain Ronald Guille, Anagold şirketinde kıdemli Geoteknik Müdendisi olan Ali Rıza Kalender'in "ağır derecede özene aykırı hareket ettiği", Operasyon direktörü Kenan Özdemir’in "özen yükümlülüğünü ağır derecede ihlal etttiği", GRE firmasında tasarım mühendisi olan Luis Quirindongo, Vinh LUU LE ve GRE firmasında kontrol mühendisi Kevin Gunesch, Anagold A.Ş. kapsamında proje departmanında alt yapı çalışmaları müdürü olarak 2024 yılı başlarına kadar görev yapan Kevin Joseph Regan'ın "ağır derecede özene aykırı davrandıkları" tespit edildi. (ANKA)
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:35
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 11 Kasım 2025 14:16 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















