İktidar, yandaş medyaya işte böyle destek oluyor! Sözcü Gazetesi
Ankara24.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Saadet Partisi (SP) Genel Merkezi’nde, “Medya Dayanışma Buluşması” adı altında düzenlenen toplantıda, Genel Başkan Mahmut Arıkan gazetecilere bir kalem armağan etti. Kalemin üzerinde, “Kalem halkın vicdanıdır; para ile satılmaz” yazıyordu. Günümüzde basının üzerindeki baskılara, işten çıkarmalara, iktidarın belli yayın organlarını kayırmalarına, kayyım atamalarına, Devlet eliyle iktidar yanlısı yayın organlarının nasıl desteklendiğine ilişkin çarpıcı açıklamalar da yapıldı.
Kamuoyunun doğru bilgiye ulaşması için çaba gösteren her gazeteci, demokrasinin işlerliği açısından kritik bir görev üstleniyor. Son dönemde yerel ve ulusal düzeyde gazete ve televizyonlar kapandı. Çok sayıda gazeteci işsiz kaldı. SP’nin belirlemelerine göre son bir ayda 500’den fazla gazeteci işsiz kaldı. Bazı medya organları ya kayyım atanarak ya da doğrudan kapatılarak susturuluyor.
İŞTE İKTİDARIN UYGULAMASI
Bugünün en büyük mesleki ve toplumsal sorunlarından birinin “çalışamayan gazeteciler” gerçeği olduğunu hatırlatan Arıkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İktidar, medyayı iki yolla kontrol altına almaya çalışıyor: Birincisi ekonomik baskılarla. Nedir bunlar: Reklam kesintileridir, cezalardır, adaletsiz reklam dağıtımıdır. İkincisi siyasi baskılarla; sansürdür, gözdağıdır, hedef göstermedir.
Türkiye’de kamu reklamları, muhalif basına neredeyse hiç verilmiyor. Bu durum medya üzerinde ‘reklamla terbiye’ yöntemine dönüşmüş durumda. Çok çarpıcı bir rakamı paylaşmak istiyorum: Yaptığımız bir çalışmaya göre: Ocak 2025 ile Ekim 2025 arasında, 10 aylık dönemde, iktidarın kontrolünde olan TMSF bünyesindeki şirketlerden, iktidara destek olan televizyon kanallarına verilen reklam süresi 14 milyon 810 bin 298 saniye. Bu inanılmaz bir rakam. Peki bunun karşılığında, muhalif diye adlandırılan, televizyon kanallarına verilen reklam süresi ne kadar? Sıfır! Gazeteler için de bu tür destekler yapıyorlar. Bu haksızlıktır, zulümdür.
Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa! Muhalif diye tanımlanan basın yayın organları resmi ilanlar kesilerek, reklamlar yönlendirilerek ya da kapatmalarla susturulmaya, terbiye edilmeye çalışılıyor.”
Sözcü Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk ve Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan
DAHA DA GERİLEDİK
Oysa medya en başta iktidara lazım. Medya iktidar için bir tehlike değil, bir ayna görevi görmeli. Bunun için de basının özgür olması gerekir. Ne var ki ülkemizde bu denge büyük ölçüde bozuldu. 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke içinde 159. sıraya gerilemişiz. Adli kontrol uygulamaları ve ekonomik baskılar, medya özgürlüğünü ortadan kaldıran temel tehditler olarak ifade edilmiş. Hepsi bizde mevcut. Şu an; yazdıkları, söyledikleri yüzünden tutuklanan gazeteciler var. Yılların gazetecisi Merdan Yanardağ’a, “casusluk” suçlamasında bulunuldu. Ne oldu, dişiyle tırnağıyla büyüttüğü, yürüttüğü TELE1 televizyonuna, gözaltına alındığı gün kayyım atandı.
ÇEŞİT ÇEŞİT SANSÜR
Gazeteciler, yayınlarının hedef gösterilmesinden ya da cezalandırılmasından çekindiği için artık kendi kendini sansürlüyor. En etkili baskılardan birisi de gazetecinin kendi kendine sansür uygulaması oluyor.
Basın kartları keyfi şekilde iptal ediliyor ya da verilmiyor.
İktidar yanlısı olmayan medya kuruluşları RTÜK’ten gelen para cezaları ve yayın durdurma kararlarıyla sindirilmeye çalışılıyor. Basın Meslek İlkeleri Göz Ardı Ediliyor! Yandaş medya kuruluşlarında etik dışı yayınlara göz yumulurken, muhalif medyada en küçük hata dahi cezalandırılıyor.
YALAN ÖDÜLLENDİRİLİNCE
SP Genel Başkanı Mahmut Arıkan, “Geldiğimiz noktada Türkiye’de gazetecilik faaliyetleri suç gibi gösteriliyor. Gerçeği yazmak cezalandırıldığında, yalan ödüllendirilmeye başlar. İşte o zaman siz hakikati de susturmuş olursunuz” diyor. Arıkan şöyle devam ediyor:
“Türkiye, bugün tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Sokaktaki vatandaş, pazardaki esnaf, gençler, emekliler... Herkes aynı daralmanın farklı yüzünü yaşıyor. Önceki gün açıklanan TÜİK verilerine göre enflasyon yüzde 33 olarak gösteriliyor. Ancak hepimiz biliyoruz ki çarşının, pazarın, marketin enflasyonu bu rakamların çok ötesinde. Böyle bir dönemde, Türkiye için gerçekten kritik bir rol üstlenen gazetecilerin ‘iş’ ve ‘işsizlik’ arasında sıkıştırılması, kabul edilebilir bir şey değildir.”
BUNUN HESABI SORULUR
RTÜK Başkanı ve İletişim Başkanı’nın değişimiyle birlikte, bu baskı ikliminin bir fırsata dönüşmesini umuyoruz. Bu görev değişiklikleri, özgür basının önünü açacak bir zihniyet değişimini beraberinde getirmeli. Türkiye artık korkmadan konuşabilmeli, farklı seslere kulak verebilmelidir.”
Arıkan, “Eğer bugün siyasetin dili temiz olursa, temiz, bir hukuk olur. Siyaset dilini temizlesin, yarın sokaklar bile tertemiz olur. Biz iktidara geldiğimizde bu haksız paylaşımın, bu 14 milyon saniyenin tek tek hesabını soracağız, neye göre verdiniz, neye göre vermediniz hepsini soracağız” diyor.
SP Genel Başkanı sadece basınla ilgili sorunları dile getirdi. Gazetecileri dinledi. Bu konuların TBMM’de de takipçisi olacağını sözlerine ekledi. Sadece basın için böyle bir toplantı düzenlemesi bile çok anlamlıydı. SP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yılmaz, gazetecilerin önerilerini de ayrıntılı olarak not aldı...Sağ olsunlar....
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:29
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 05 Kasım 2025 05:01 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar


















