IEA Başkanı Birol: Türkiye için nükleer enerji olmazsa olmaz Enerji Haberleri
Ankara24.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen "Dünyada ve Türkiye'de Enerji Güvenliğinin Bugünü ve Yarını: Kritik Minerallerde Riskler ve Çözümler" başlıklı IICEC Konferansı 26 Aralık’ta Sabancı Center'da gerçekleşti.
Etkinlikte açılış konuşması IICEC Koordinatörü Dr. Mehmet Doğan Üçok tarafından yapılırken, IICEC Direktörü Bora Şekip Güray "Türkiye Kritik Enerji Mineralleri Görünümü" raporunun lansman sunumunu gerçekleştirdi.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar'ın onur konuğu olarak katıldığı konferans, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ile Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol'un konuşmalarıyla devam etti.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, etkinliğin ardından Haberturk.com Enerji Editörü İrem Kuşoğlu Görgü'ye açıklamalarda bulundu. Birol, son dönemde sıklıkla konuşulan kritik minerallerin önemini ve nükleer enerjinin yeniden yükseliş dönemini değerlendirdi.
"ENERJİDE ASIL JEOPOLİTİK GERİLİM KRİTİK MİNERALLER KONUSUNDA OLABİLİR"
Enerji güvenliği ve enerji çeşitliliği noktasında 2026 için beklenti ve öngörülerine yönelik soruya yanıt veren Birol "2026 yılında 2025'e benzer bir gelişme görebiliriz. Ben 2024 yılının sonunda yine buradaydım ve 2025 yılında hem petrol hem de doğalgaz fiyatlarının uluslararası fiyatların aşağı doğru gideceğini söylemiştim. Aynen beklediğimiz gibi oldu. Petrol fiyatları 80 dolardan 60 dolara düştü. Doğalgaz da öyle. Bu tabii Türkiye gibi petrol ve doğalgaz ithal eden bir ülke için son derece iyi bir haber. Bunların ucuz olması enflasyon için son derece iyi. 2026 yılında da eğer çok büyük jeopolitik sürprizler olmaz ise sadece pazara, enerji pazarına bakarsak fiyatların gene makul seviyelerde hem petrol hem doğalgazın makul seviyelerde olacağını düşünüyorum. Ama enerjideki esas jeopolitik gerilimin daha çok kritik mineraller konusunda olacağını düşünüyorum. Çin ve diğer ülkeler arasında" ifadelerini kullandı.
Son dönemde tabii ki ABD'nin ve Avrupa'nın kritik mineraller tedarik noktasında çeşitlendirme istiyor. AB Komisyonu da bu alanda geçtiğimiz haftalarda harekete geçti. Ancak bir yandan da Çin tarafında çok ciddi bir hakimiyet söz konusu. Peki bu şartlarda dünyayı, Avrupa'yı, Türkiye'yi bekleyen asıl zorlayacak riskler neler ve çeşitlendirme noktasında Türkiye'nin rolünü kritik minerallerde ne durumda?
"KRİTİK MİNERALLER NOKTASINDA TÜRKİYE'NİN ÖNEMLİ ROL OYNAYABİLECEĞİ ALAN RAFİNAJ OLABİLİR"
Hem Amerika, hem Avrupa hem de Ortadoğu ülkelerinin kritik minerallerin geliştirilmesi gerektiği konusunda IEA'nın mesajını aldığını aldı ve 2-3 yıldan beri bu konuda çabalarının olduğunu belirten Birol "Ama Çin uzak ara hepsinden önde" derken sözlerini şöyle devam ettirdi:
"Çin de kritik minerallerin işlenmesi noktasında yapılan tesisler diğer ülkelere göre yüzde 50 daha ucuz, daha hesaplı diyebiliriz. Bu ülkeler çok çalışıyorlar. Özellikle Amerika'nın başını çektiği ülkeler Çin'e karşı bir alternatif oluşturabilmek çalışıyorlar. Ama gerçekten Çin bütün ülkelerden 10 yıl kadar önde bu konuda. Türkiye ne yapabilir? Türkiye'nin elinde bazı önemli kritik mineral rezervleri ve bunların başında nadir toprak elementleri geliyor. Ama Türkiye'nin bence esas önemli rolü oynayabileceği alan bunların rafinajı konusunda Türkiye önemli rol oynayabilir. Çin'in bu anlamdaki, bu alandaki çok büyük hakimiyeti bir nebze olsun Türkiye çeşitlendirmeye ve alternatif olmaya aday olabilir. Eminim bu konuda Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri adımlar atacaktır."
Uluslararası Enerji Ajansı'nın raporunda da nükleerde üretimin son 30 yılın zirvesine çıktığı vurgulandı. ABD'de enerjiden sorumlu yetkililer de genelde Türkiye'yle bu noktada küçük modüler reaktörler yani SMR'lar noktasında işbirliği yapmak istediklerini belirtiyor. Farklı ülkelerde de benzer durumlar söz konusu. Bu tarz farklı ülkelerden gelen işbirlikleri ve bu noktada enerji talebini karşılama ve enerji arz güvenliği noktasında nasıl bir etki yaratabilir?
"Türkiye'de elektrik talebi hızlı bir şekilde büyüyecek. Çünkü ülkemizde hem nüfus büyüyor, hem ekonomi gelişiyor hem de Türkiye daha çok şehirleşiyor. Bu da elektrik talebinin büyümesi demek. Elektriği karşılamak içinde yenilenebilir enerjiden mümkün olduğu kadar faydalanmamız gerekiyor. Özellikle güneş ve rüzgardan. Jeotermal de buna dahil edebiliriz. Ayrıca doğalgaz, elektrik üretiyoruz ama 7/24 çalışabilecek ve kendimizin üretebileceği bir teknoloji olması lazım. O da nükleer" diyen Birol sözlerine şöyle devam etti:
"Ben yıllardan beri Türkiye için olmazsa olmaz bir teknoloji olduğunu söylüyorum. Şimdi bir tane nükleer santral şu anda çalışma aşamasında Akkuyu'da. Ama Türkiye'nin birkaç tane daha en azından nükleer reaktör kurması gerektiğini düşünüyorum. Ama nükleer santrali kurarken bazı şeylere dikkat etmek lazım. Hangi partnerle yapacağız? Partner güvenilir mi, değil mi? Uzun dönemde nükleer bir partnerlik yaparsanız 50-60 sene çalışmanız lazım. İkincisi maliyette kim ne kadar öneriyor, üçüncüsü de hangi teknolojiyi yapacağız? Bu üçüne bakarak Türkiye'nin nükleer konusunda acilen önemli adım atması gerektiğini düşünüyorum. Biraz önce söyledim. Ben gelecek hafta Japonya'da Japonya Başbakanı'yla bu konuyu konuşacağım. Çünkü Japonya'ya atılan nükleer santral yeniden gündeme almayı düşünüyor. Ondan sonraki hafta İsveç'e gidip İsveç Başbakanı ve kralıyla şu anda yüzde 40 olan nükleerin payını İsveç'te nasıl daha yukarıya çıkartabiliriz onu konuşacağız ve Davos'ta da nükleer ana temalardan bir tanesi olacak."
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:38
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 26 Aralık 2025 16:33 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















