İddianamenin ruhu siyasi
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Gazeteci olarak dört bine yakın sayfa tutan iddianameyi didik didik edip şurası doğru şurası yanlış diyecek halimiz yok… Bu savunmanın işi, bu avukatların işi gazetecilik sınırlarını aşar.
Gazeteci olarak iddianamenin lafzine bakmamız daha uygun. Hukuken ne söylemek istediğine, yorumuna dikkat kesilmemiz gerekir…
Yani ruhuna…
İddianamenin ruhu siyasi bir metin olduğunu söylüyor. En azından ben böyle okudum, böyle gördüm…
Şöyle izah edeyim…
İmamoğlu kafadan suçlu ilan edilmiş, suç örgütü lideri olarak konumlandırılmış. Bu bakış, bu iddia gerçek kabul edilerek yaptığı icraatlar, belediye faaliyetleri veya yapmak istedikleri suç unsuru sayılmış…
Seçim kazanması bile…
Cumhurbaşkanı olmaya niyet etmesi bile…
Suç sayılmış….
Niye cumhurbaşkanı olmak istiyormuş biliyor musunuz?
İddianameden… “şüphelinin Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde tohumlarını attığı ve hem kurup hem de yönetmiş olduğu ‘sistem’ olarak tabir edilen çıkar amaçlı suç örgütünden elde edilen maddi kazancın olası Cumhurbaşkanlığı makamı ile çok daha fazlasına ulaşabilmesi, yani rüşvet, usulsüzlük ve yolsuzluk çarkının daha öncesinde yönettiği belediyelerden ötesine geçirilerek ülke geneline yayılmasının hedeflendiği…”
Cumhurbaşkanlığı makamı devletin en yüce makamı…
En kutsal yer…
Kimse o göreve maddi kazanç sağlamak, rüşvet almak, yolsuzluk yapmak için gelmez. Kimse cumhurbaşkanı seçileyim de ülkeyi bir güzel soyup soğana çevireyim diye siyaset yapmaz. Bugüne kadar o göreve talip olanların hiçbirinin aklından bu niyet geçmedi. Kimse o makamı bu amacı için kullanmadı…
Tek bir örnek yok…
Savcılığın bu iddiası büyük bir soru işareti… Mesnetsiz diyelim mi?
İddianamedeki önemli unsurlardan biri İmamoğlu’nun bu yolculuğu 2015 yılında planlayarak ‘sistem’ adı altında para toplama düzeni kurduğu…
Soru şu…
İmamoğlu 2015 yılında suç örgütünü kurarken 2019 yılında dönemin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından İstanbul’a aday gösterileceğini biliyor muydu? Eski Başbakan eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile belediye başkanlığı yarışına girdiğinde kazanacağını kaç kişi tahmin ediyordu?
İmamoğlu yönetiminde İstanbul fetret devrini yaşadıysa 2024 yılının 31 Mart günü seçmenin yüzde 51’i neden oy verdi? Günümüzün Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u neden yendi? Nasıl yendi?
Kılıçdaroğlu 2023 yılında yapılan seçimi kazansaydı İmamoğlu cumhurbaşkanı olmaya niyet edebilir miydi?
2015 yılında bunları planladığı bu amaçla suç örgütü kurduğu iddiasının ayakları yere basmıyor…
Bir de iddianamede gizlilik meselesi var…
Savcılık iddialarını kanıtlamadığı için gizlilik kalkanına sığınmış… Örgüt o kadar gizli çalışıyormuş ki bu sebeple birçok belgeyi ulaşılamamış!...
Daha da önemlisi ortada para yok… 140 milyar liralık soygun yapıldığı söyleniyor ama parayı bulan yok… Anlaşılan para tebahhur etmiş!..
Bu parayı cumhurbaşkanı olmak için harcayacakmış. Yargı farkına varmış dur demiş… Hatta cumhurbaşkanlığını satın almaya kalkışınca suçüstü yakalandı diye kalem oynatan şuursuz yazarlar bile çıktı…
Tekrarlıyorum cumhurbaşkanlığı yüce makam. Kimse orayı satın almayı aklından bile geçiremez. Geçirirse aklından şüphesi vardır… Trilyon dolar harcasanız bile o koltuğa oturmanız halkın teveccühüne bağlı… Yüzde 50+1 oy almanız gerekir. Bu da 27/28 milyon oy demektir…
Demem o ki; demokrasilerde parayla o makama oturmak imkansız. İmamoğlu’nun nihai amacı buydu demek mantıklı değil, bilimsel değil.
Peki ne?
Siyasi…
İtibarsızlaştırmak için yapılan algı operasyonu
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:30
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 13 Kasım 2025 05:06 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















