Hatay’da 8 kişilik dev kadro
Ankara24.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Depremden geriye kalan sessizliğin içinde, bir konteyner kentin tam ortasından yükselen neşeli bir ses var: arsaVev Hatay Voleybol Takımı. Takım şu an TVF Kadınlar 2. Lig’de, 8 kişilik kadrosuyla nefes kesen bir mücadele veriyor. En büyük motivasyonları tüm umutlarını onlara bağlamışçasına destekleyen Hataylı taraftarlar; çocuklar, kadınlar, adamlar, amcalar, teyzeler...
Takım oyuncuları geçici yaşam alanı olan konteyner kentte diğer depremzedelerle birlikte yaşıyorlar. Ama tüm zorlu koşulların arasında başka bir şey daha var, o da kocaman bir sevgi ve dayanışma. Kızlar sokağa çıkınca komşu konteynerden çay geliyor, seyyar meyveci ‘mandalina yiyin’ diye ısrar ediyor.
Çocuklarsa takımdaki oyuncuların peşini hiç bırakmıyor. 6 yaşındaki Mahmut mesela; röportaj boyunca her karede yer kapmak için kıyasıya bir mücadele verdi. Tribünlerde de aynı şey yaşanıyor. Hataylılar voleybola neredeyse şehrin tek eğlencesi, tek nefes alma alanı gibi sarılmış durumda. Takım 1’inci lige çıkarsa sanki sadece spor başarısı gelmeyecek; şehrin kaderi de biraz olsun değişecekmiş gibi bir umut doluyor insanların kalbine. Bu yüzden oyuncuların her biri, burada olmanın sadece bir kariyer tercihi değil bir sorumluluk, bir iyileşme yolculuğu olduğunu söylüyor. Hatay’ın sesini voleybolla duyurmak için herkesi desteğe çağırıyorlar.
◊ Beko mesleklerdeki cinsiyetçi kalıpları kırmak üzere hayata geçirdiği ‘Kadının İşi, Gücü’ projesi kapsamında ‘umut sponsoru’ olmuş takımınıza; bunun duyurulduğu sosyal medya paylaşımlarını gördüm önce. Ardından Brandweek’teki konuşmanız çok ses getirdi. Önce sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Yıldız Begüm Kanat. 34 yaşındayım, kaptanım. Beden eğitimi öğretmenliği mezunuyum. Yüksek lisansta kadın programlarında çalıştım. Doktorada da kadın sporcuların psikolojik dayanıklılıklarını çalışıyorum. Voleybolda 25’inci yılım. Ben de depremzedeyim, Adanalıyım. Bugüne kadar çok takımda oynadım. Aslında geçen sene bırakmaya niyet etmiştim ama Hatay çıktı.
◊ Fikriniz neden değişti?
Hatay olunca oturup düşünme ihtiyacı hissettim. Çünkü biz burada 8 arkadaşımızı kaybettik. İçlerinden biri benim yakın arkadaşlarımdandı. Ondan sonra kalkıp geldim, hep birlikte çıktık bir yola...
◊ Arkadaşlarınız Hataylı mıydı? Nereden arkadaştınız?
Hayatını kaybeden 8 kişiden 2’si transfer, 6’sı Hataylıydı. Transfer oyuncular Ahsen (Baş) ve Gözde (Öztürk). Hepsi kulüp evinde kalıyordu ve kulüp evi çöktü, yoklar işte artık. Gözde’den hiç ümidimi kesmemiştim ama olmadı. Bir de konuşmuşuz yani öncesinde; gel demişim, gel demiş, gelmemişim falan. O gitti, şimdi ben geldim. Geç kaldık. Ama şu an onların adına güzel şeyler yapmak istiyoruz hepimiz.
‘Bizi el üstünde tutuyorlar’
◊ Nasıl hissettiniz ilk geldiğinizde?
Bu kadar dağılacağımı hiç düşünmedim. Hatay’ı, ne bileyim böyle beklemiyorduk. İki aydır buradayız ve burada yaşamanın zorluklarını deneyimliyoruz. Günümüz antrenmanla geçiyor. Birbiriyle çok iyi anlaşan bir takım olduk burada. Çoğu takımın imkânları çok ama dostluk kolay yakalanmaz. Bizim imkânlarımız az ve aslında birbirimize bağlılığımız da birazcık oradan geldi. Buraya gelirken kimimiz paraya evet dedi. Kimimiz “Sezonun bitmesine beş ay kaldı” dedi. Kimimiz “Başka takımla anlaşamadım, geleyim” dedi. Geldikten sonra bambaşka oldu.
◊ Nasıl başka oldu?
Burada yaşayınca nerede olduğumuzun gerçekten farkına vardık. Burada konteynerde yaşayan komşuların imkânsızlıklarını görüyoruz her gün. Burada, bu şartlarda 2-3 yıldır yaşıyorlar. Hasta olan var aralarında. Annesi olmayan var. Çocuklar terk edilmiş. Kanser tedavisi gören var. Her şeye rağmen çok misafirperverler ve bir arada kalıp birbirlerine moral olmayı başarıyorlar. Bizi hep el üstünde tutuyorlar. Tabii mahcup hissettiriyor bu halleri. Bir de sorumluluk ekliyor. Şu an o yüzden voleyboldan farklı bir hale geldi durum. Burada mesele sadece voleybol oynamak değil artık.
◊ Burada sadece kariyeriniz değil, hayat deneyiminiz de şekilleniyor...
İnsan burada bir hafta yaşasın ‘Ya ben nelere üzülmüşüm’ der. Burada olmanın hayat açısından karaktere ve psikolojik sağlamlığa da bir katkısı oluyor. Geldiğimden beri yeteri kadar iyi bir insan mıyım, yardımsever biri miyim diye sorguluyorum.
◊ Takımda sizden çok küçük, buralı 12-13 kız çocuğu var. Burada olmanız onlara nasıl bir fayda sağlıyor?
Her açıdan bize bir hayranlık beslediklerini görüyorum. Yani kılık, kıyafet, davranış ya da antrenman disiplini. Öğreniyorlar ama bence onlar için de hayat burada çok zor. Niye? Çünkü hep uzaktan gelip gidiyorlar. Servisimiz yok. Bu çocuklar saat 21.00’deki antrenmana bile uzaktan geliyorlar. Eve dönüşleri gece yarısını geçiyor. Ve bu çocuklar sabah okula gidiyorlar.
◊ Başka bir sosyal yaşam olmayınca, voleybola, takıma ve sizlere tutunuyorlardır...
Tabii, bize de burada antrenman yapmak bir antrenmandan fazlasını veriyor. Yani bir kurtuluş veriyor. Gün içinde bir sıkıntıdan kurtuluş, bir stres atma alanı tanıyor. Normal şartlarda başka bir ilde oynadığınızda bu kadarını hissetmezsiniz. Bize de daha fazlasını veriyor burada voleybol, onlara kim bilir nasıl hissettiriyordur.
◊ Takımın hedefinde ne var ve kulübün neye ihtiyacı var?
Hedefimizde 1’inci lige çıkmak var. Güçlüyüz, iyi gidiyoruz. Bunun için çok emek veren çok takım var ama Hatay gümbür gümbür çıkmalı. Bu takım Hataylılar için mutlaka 1’inci ligde olmalı. Normalde bir takım 14 kişi olur, 8 kişiyiz. 11 maçta 10 galibiyet aldık. Oyuncumuz eksik, maddi olanak lazım. Onun için de sponsor lazım. Hatay’a sahip çıkılacaksa eğer bizim formamızdan taytımıza her yer reklam olabilir, biz taşırız onu. Hatay için oynayacak arkadaşa ihtiyacımız var.
‘Buralılar için gündelik sıkıntılardan kaçabildikleri bir zaman dilimi’
Ayça Mine Özen (26), pasör
◊ İki sezon önce Sude’yle (Pehlivan) depremden hemen sonra Malatya’da beraber oynadık. Bir daha bu kadar uzağa gitmem zannediyordum ama Hatay için Sude’yle birbirimizi ikna ettik.
◊ Bu sezon buraya ilk defa gelen arkadaşlarımızın yaşadığı çekinceleri biz aslında ilk orada yaşadık. Ama şöyle bir fark var: Orada her şeye rağmen şehir ayaktaydı. Ulaşım vardı. İnsanlar sosyalleşebiliyordu. Burada aktiviteler çok sınırlı. Bir yemek ya da bir kahvenin ötesine çok geçemiyor maalesef. İnsanlar da bunun eksikliğini çekiyor. O yüzden takımı duyan herkes “Keşke daha önce duysaydık böyle bir şey olduğunu, bu zamana kadar gelirdik” diyor. Gündelik hayattan, gündelik sıkıntılardan kaçabildikleri bir zaman dilimi oluyor onlar için.
‘Küslüklerin ne kadar değersiz olduğunu burada anladım’
Simay Orgun (24), libero
◊ Ankaralıyım. 12 senedir voleybol oynuyorum.
◊ Gelmeden önce endişelerim vardı. Çünkü ben 6 Şubat depreminde Mersin’deydim. Ondan sonra benim de psikolojim bozuldu. Aynı zamanda dayım da o dönem burada Hatayspor’da antrenördü. O, enkaz altından kendisi çıktı. Ailem gitme dedi ama ben burada olmak istedim.
◊ Burada olmak hayata karşı bakış açımı fazlasıyla değiştirdi. Kırgınlıkların, küslüklerin ne kadar değersiz olduğunu burada anladım. Hayatın çok kısa olduğunu burada öğrendim. Buradaki yaşamları ve insanların müthiş çabasını gördükçe...
◊ Bu kulüp biraz destekle 1’inci lige gider. Hatay için biz buradayız. 1’inci lige çıkarsak, bir başarı yakalarsak Hatay’ın sesini daha çok duyurabiliriz.
‘Yemek yapıp getiriyorlar’
Sude Pehlivan (23), pasör çaprazı
◊ Balıkesirliyim, 10 senedir voleybol oynuyorum. Buraya transfer sürecim biraz sancılıydı. Ailem başta istemedi ama onları ikna ettim.
◊ Buraya geldiğimizde insanların bize ne kadar ihtiyacı olduğunu fark ettik. Hem tribünleri dolduruyorlar hem Instagram’dan bile mesaj atıyorlar. Havva diye bir hanım mesaj attı, diyor ki: “Çocukları getirirken izlemeye başladım sizi. Gerçekten çok güzelsiniz. Her maçınızda hayranlıkla izliyorum. Hatay’da bana en iyi gelen şeysiniz. Kızlarımızın ablaları, bizim moral kaynağımız.” Bu mesajlardan sonra kendimizi Hatay’a borçlu hissediyoruz.
◊ Yaşlı teyzeler var konteynerde, onlar da maçımıza geliyor, bir süreliğine derdini unutuyor, eğleniyorlar. Aynı yerde bir arada yaşıyoruz. Bazen ses yaptığımız zaman şikâyetçi olabiliyorlar ama çok tatlılar. Yemek yapıp bize de getiriyorlar.
◊ Hedefimiz kesinlikle Hatay’ı 1’inci lige çıkarmak. Çünkü gerçekten zor şeyler yaşamış bir takım. Depremde sporcularını kaybetti. Bu bizim artık görevimiz, buradaki insanlara bir şey vermek istiyoruz. Bugüne kadar 11 maçta sadece bir maç kaybettik. Elbirliğiyle bu takımı 1’inci lige çıkarabiliriz.
‘Havalar soğudu, su soğuk akıyor’
Esra Demirkan (21), smaçör
◊ Bodrum’dan geldim ama depremde Gaziantep’teydim. Sonrasında psikolojik olarak günler çok zorlu geçti. Buraya gelirken yarım bıraktığım bir şeyler olduğunu düşünüyordum.
◊ Hem fiziksel hem mental her şeyimize dikkat etmemiz gerekiyor. İhtiyaçlarımız kolay şeyler. Başarı için bazı koşullar lüks değil. Mesela bir çamaşır makinemiz var. Oraya çamaşır taşıyoruz, sünger yatakta yatıyoruz. Havalar soğudu ve su soğuk akıyor. Yıkanmamak bir opsiyon değil. Yani buradaki sporcular Hatay’a gönül verdiği için tüm bu koşullara katlanıyor. Çünkü biliyoruz ve görüyoruz ki bu insanlar üç yıldır zorlu şartlar altında burada bir hayat mücadelesi veriyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:90
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 07 Aralık 2025 10:06 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















