HAŞMET BABAOĞLU Haftanın notları: Neşen yoksa eğlenmen kurtarmaz!
Sabah sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Simide gelen 5 lira zamdan şikâyet eden okurumun mesajına bakarken gördüm...
Ali Sabancı geçinememekten şikâyetçiymiş...
Ne demek istediğini şöyle açmış Ali Bey: "Arzu ettiğime kıyasla geçinemiyorum."
Hay Allah!
Sözleşmeli öğretmen okurum da "Artık kişisel bir arzum, hevesim, hayalim kalmadı, ailemle ayakta kalmaktan başka bir şey düşünmüyorum" diyor.
***
Instagram'da geziniyorum: Ne kadar çok sevgi cümlesi var; sevgi gösterisi, sevgi patırtısı...Sonra durup bir daha bakıyorum; aslında hepsinde (hepimizde) egemen olan duygu sadece sevilme arzusu; hatta kendini sevdirme çırpınışı...
***
Ya sevinç?Ne kadar az sevinç, ne çok şımarıklık var!
***
Neşe ne güzel bir duygudur...Şair haklıdır, "ilahi bir kıvılcımdır sevinç".
Uyum ister, şuur ister, kalp ferahlığı ister.
Bütün bunlar çuvallayınca...
Daha doğrusu günümüz hayatı bütün bunların üzerinden silindir gibi geçince, yerine EĞLENCE koydular.
Sürekli eğlenip hemen ardından gergin ve mutsuz kalan yığınlar...
***
Yaşamak neye dönüştü?Cemil Meriç, Jurnal'de şöyle yazar:
"Çok zaman kaybettim. Çok zaman ve biraz da ümit. Yaşamak bu galiba."
Kitleler mi? Onlar zaman kaybettiklerini bile bilmiyorlar...
***
Bizi yiyip bitiren bir tembellik türü var: "Hele şu psikolojim bir değişsin de sonra hayatımı da hâle yola koyacağım" inancı..E hayatınla, hayat biçiminle psikolojinin birbirinden apayrı şeyler olduğunu nereden çıkardın be kardeşim!
***
Tüketim kültürüne karşı atıp tutmak ne kolay, nasıl havalı!Ama kimse birbirine "Sen nasıl yaşıyorsun?" diye sormuyor; seçtiği "hayat tarzı"nı değiştirmeye yanaşır mı, hiç sorgulamıyor...
Hayat tarzını değiştirmeye hazır olmayanların tüketim karşıtlığını ciddiye almıyorum...
***
2026'ya giriyoruz...Bütün metafiziğinden soyutlanmış takvim katılıklarını bir yana bırakacak olursak...
Ve varsa eğer bir 2026...
Kasım 2025'te girdik bile...
Ama daha önemlisi şu...
Pandemi ve küresel ekonominin istikrarsızlığı bir bütündür.
Ulus devletlerin istikrarsızlığının kesinleşmesi ve nüfusun geniş kesimlerinin ıskartaya çıkartılacak kadar hırpalanması...
Bütün bunlar bir bütün...
2020-2025 tek bir yıldı.
Sonrası?
Sonrası olacak.
Bu konudaki diğer haberler:HAŞMET BABAOĞLU Haftanın notları: Şimdi yaptın, yaptın!
29 Kasım 2025 06:57
HAŞMET BABAOĞLU İbret alınsaydı...
16 Aralık 2025 07:03
HAŞMET BABAOĞLU Bir Atlas eksikti!
30 Ekim 2025 07:03
HAŞMET BABAOĞLU Büyük savaş arifesinde
10 Kasım 2025 07:01
HAŞMET BABAOĞLU Bu işler böyle!
27 Kasım 2025 07:02
Görüntülenme:43
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 27 Aralık 2025 06:56 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















