Greta Thunberg İsrail in işkencesini anlattı! Adının yanına hakaretler yazıp iğrenç çizimler yaptılar
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
İsrail'in Gazze ablukasını kırmak için bir çok ülkeden aktivistlerin katılımıyla yola çıkan 'Sumud Filosu', uluslararası sularda İsrail ordusu tarafından işgal edilmişti. Filodaki aktivistler ise İsrail tarafından alıkonulmuştu.
İsrail donanması Sumud Filosu'na müdahale ediyor
Alıkonulanlar arasında bulunan dünyanın tanıdığı aktivist Greta Thunberg, İsveç’in Aftonbladet gazetesine maruz kaldığı işkence ve kötü muameleyi anlattı.
"'FAHİŞE' DİYEREK HAKARET ETTİLER"İsrail askerlerinin kendisine, "Özel bayan için özel yer" diyerek kendisini bir köşeye fırlattıklarını söyleyen Greta, kendisine İsveççe “Lilla whora” (küçük fahişe) ve “Whora Greta” (Fahişe Greta) diyerek hakaretler ettiklerini söyledi.
BAVULUNA ERKEK CİNSEL ORGANI İLE İSRAİL BAYRAĞI ÇİZDİLERGreta'nın İsrail tarafından el konulduktan sonra kendisine gönderilen bavulunun üzerine İsrailli askerler tarafından "Fahişe Greta" yazıldığı ve erkek cinsel organı ile İsrail bayrağı çizildiği görüldü.

İsrail askerlerinin bu yaptıklarına, "Beş yaşındaki çocuklar gibiler" diyen Greta, kendisi ve maruz kaldığı işkenceler hakkında manşet haberler de istemediğini söyleyerek, "Bu benim ya da filo üyelerinin diğerleriyle ilgili değil. Şu anda binlerce Filistinli, yüzlercesi çocuk, yargılanmadan tutuluyor ve çoğunun muhtemelen işkenceye uğradığını düşünüyorum" dedi.
"TANINMIŞ VE İSVEÇ PASAPORTLU BİRİNE BÖYLE DAVRANABİLİYORSA..."Greta Thunberg, anlatımının devamında, "İsrail, tüm dünya izlerken, tanınmış, beyaz, İsveç pasaportlu birine böyle davranabiliyorsa, kapalı kapılar ardında Filistinlilere neler yaptıklarını bir düşünün. Bizim yaşadıklarımız, Filistinlilerin deneyimlediklerinin küçük, çok küçük bir parçası. Hücrelerimizin duvarlarında, bizden önce orada bulunan Filistinli tutukluların oyduğu mesajları, kan lekeleriyle birlikte kurşun izlerini gördük" ifadelerini kullandı.
Kurban olarak tanımlanmak istemediğini söyleyen Greta, Eylül başında Tunus açıklarında teknesinin bombalanmasını anlattı. Bir basın toplantısına yardım etmek için çağrılmasaydı, o an bombalanan teknede olacağını belirten Greta, Amerikalı istihbarat görevlilerinin, saldırının İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu tarafından emredildiğine dair CBS’e ifade verdiğini kaydetti.
"FİLOYA KATILAN BAZI YAHUDİLER AİLELERİYLE BAĞLARINI KOPARMAK ZORUNDA KALDI"Greta Thunberg, filoyu oluşturan 42 teknenin 500 kişilik mürettebatını, "Öğretmenler, doktorlar, araştırmacılar, öğrenciler, parlamenterler, küçük işletme sahipleri. En küçüğü 18, en yaşlısı 78 yaşında. Hepsi farklı yaşam öykülerine sahip insanlar" sözleriyle anlatarak, "Birkaçı çok pro-İsrail ailelerde büyümüş. Her şeyi geride bırakıp geldiler; hayatlarını riske atıp, Gazze’de olanların kendi adlarına yapılmaması için ayağa kalktılar. Ama bazı durumlarda bu, ailelerinin onlarla bağlarını koparmasına neden oldu" dedi.
"BU BİR IRKÇILIK MESELESİ"Muhabirin, "Dışişleri Gazze’ye seyahat edilmemesini tavsiye etmişken nasıl gidebildiniz?" sorusuna Greta, şu sözlerle yanıt verdi:
"Öncelikle, bizim alıkonulduğumuz yer olan uluslararası sularda seyahat etmeye karşı bir uyarı yoktu. Bu bağlamda, hükümetin yakın zamanda, insani konularda çalışmak için seyahat uyarısı olan Ukrayna’nın bazı bölgelerine giden İsveçlileri kamuoyu önünde övdüğünü de not etmek gerekir. Demek ki bu bir ırkçılık meselesi; çünkü Ukraynalılar beyaz. Ve seyahat uyarısı genel olarak savaş bölgelerine giden insani yardım kuruluşları için uygulanmaz. Bu bir insani misyondu. Hükümetlerimizin kayıtsızlığını ve neredeyse tüm insan hakları örgütlerine, BM’ye karşı giderek -ve soykırıma ortaklıklarını bozmayarak- uluslararası hukuku çiğneme yönündeki aktif tercihlerini telafi etmek için bunu yaptık."
"İSRAİL, TEKNELERDE VİDEOLAR ÇEKİP YALAN YAYMAK İÇİN İNFLUENCER’LAR TUTMUŞ"İsrail'in, filodaki teknelerde yiyecek ya da başka acil yardım olmadığını söylediği hatırlatılan Greta, "Bu düpedüz yalan. Bizzat acil yardım malzemesi paketledim ve olması gereken her şeyin orada olduğundan emin olmak için tüm kutuları kontrol ettim. Bütün teknelerde insani yardım vardı. Yol boyunca her şeyin olması gerektiği gibi olduğundan birkaç kez emin olduk. Türkiye bize katılmak için bir gemi gönderdi; ek acil yardımı bize aktardılar. Sonra hapishanede, diğer teknelerden birinin mürettebatından, yakalandıklarında askerlerin onları teknede yere bastırdığını, ardından güverteden birilerinin videoya çekip 'Bakın, silahları var' dediğini duydum bu da tamamen yalandı. Görünüşe göre İsrail, teknelerde videolar çekip yalan yaymak için influencer’lar tutmuş" dedi.
"BİZE TERÖRİST MUAMELESİ YAPABİLMEK İÇİN KARALAMA KAMPANYALARI İNŞA ETTİLER"İsrail'in, filonun liderliği içinde Hamas’la bağlantılı kişiler olduğu iddiasını cevaplayan Greta, şunları söyledi:
"Kesinlikle doğru değil. İsrail aynı argümanları ve karalama kampanyalarını tekrar tekrar kullanıyor. 'Hamas' kelimesini söylemek her tür şiddeti meşrulaştırıyor. Bizi yakalayabilmek ve bize terörist muamelesi yapabilmek için karalama kampanyaları inşa ettiler. Terörizm, siyasi kontrol için sivil nüfusta korku yaratmak amacıyla şiddetin hesaplanmış şekilde kullanılması olarak tanımlanır. Biz, uluslararası sularda, sivil halka gıda ve ilaç götürmek için barışçıl şekilde yelken açarak bunu yapmıyorduk. Terörizm tanımına uyan İsrail’in davranışlarıdır."
"İSRAİL'İN YALAN SÖYLEDİĞİNİ BİLİYORUZ"Muhabirin, "İsrail, acil yardımı kendilerine bırakmanızı ve Gazze’ye kendilerinin ulaştırmasını teklif etti neden reddettiniz?" sorusunu Greta şöyle yanıtladı:
"2008’den beri filolar Gazze’ye yelken açtığından bu yana, İsrail sürekli olarak teslimatı devralmayı teklif etmeye çalıştı ve yıllardır bilinçli bir kararla hayır dedik. Çünkü İsrail’in yalan söylediğini biliyoruz: Ablukalarının yasal olduğunu, bizim terörist ve Hamas destekçisi olduğumuzu söylüyorlar. Ve İsrail’in acil yardımı Gazze’ye sokmadığını gördük. Sınırlı miktarda giren yardım da insanlara fayda sağlamıyor. Sıra bekleyenler vuruluyor. Ve içeri girmesi gereken sadece gıda değil. Kıtlık yalnızca acil yardım eksikliğinden kaynaklanmıyor. İsrail, tüm dünyanın yardımıyla, fırınları ve diğer temel altyapıyı bombalayarak, ekilemeyecek hâle getirerek toprakları tahrip ederek, insanların balık tutmasını yasaklayarak, kendi karasularında balık tutanları vurup tutuklayarak Filistinlilerin kendi kendilerini geçindirme imkânını kasıtlı ve sistematik biçimde ortadan kaldırdığı için yaşanıyor. Dolayısıyla mesele yalnızca acil yardımı içeri sokmak değil, bu aynı zamanda bu yasa dışı ablukaya meydan okuyan siyasi bir beyan."
"KEŞKE BİRİ OLSA"Greta, finans edilme konusundaki soruya, "Keşke biri olsa! CSN ve öğrenci kredileri. Bir konferansa konuşmaya davet edilirsem tren biletimi karşılamalarını sağlamaya çalışırım. Aldığım ödüllerden ya da yer aldığım kitap ve filmlerden gelen telifleri 'hayır işlerine', artık adına ne derseniz, bağışladım. Filo ise kampanyalarla toplanan paralarla finanse edildi ve her şeyini bırakıp bütün zamanını buna adayan, ücret almayan gönüllüler vardı" diye cevap verdi.
Kendisine 'iklim aktivisti' olduğu söylenen Greta, buna şöyle yanıt verdi:
"Her şey. Basit bağlar var. Savaş ve ekosit (ekosistemleri yok etme/öldürme, editör notu) kadar iklime zarar veren pek az şey var. Ekosit, insanların yaşadıkları topraklarda yaşamalarını imkânsız hâle getirmeyi amaçlayan bir savaş yöntemidir. Ama daha basit olmalı: Ben insanları ve gezegenin esenliğini önemsediğim için iklim aktivistiyim. Odak değiştirdiğimi düşünmüyorum. Hâlâ beni başlatan aynı ilkeler doğrultusunda aktivistim: adalet, eşitlik, özgürlük ve sürdürülebilirlik ilkeleri. Benim için aynı. Ve bir insan o kadar korkunç derecede bencil olsa ki, insanların paramparça edildiğini ya da açlıktan öldüğünü görürken hiçbir şey yapmasa ya da hissetmese bile buna izin veren bir dünyanın geri adım atıp sürdürülebilirliğe odaklanacağını, ya da yardıma ihtiyacın olduğunda senin için ayağa kalkacağını nasıl beklersin?”
Tel Aviv’in 40 kilometre güneyindeki İsrail’in en büyük sanayi limanı Aşdod’a vardıklarında bir askerin kendisini işaret edip “Önce sen, hadi bakalım!” dediğini anlatan Greta, "Free Palestine" yazılı tişörtünü giymesine izin verilmediğini ve değiştirmesini emrettiklerini kaydetti. Greta, tekneden indiği sırada bir grup polisin kendisini yere yatırdıklarını ve üzerine İsrail bayrağı attıklarını söyledi.
"'WHORA GRETA' (FAHİŞE GRETA) SÖZLERİNİ ÖĞRENMİŞLERDİ SÜREKLİ TEKRAR EDİYORLARDI"Greta, "Distopik gibiydi. Belki 50 kişiyi, dizlerinin üzerinde kelepçelenmiş, alınları yere değecek şekilde dizilmiş halde gördüm" diyerek, "Filoya katılan birçok kişi işini kaybetti, aileleri onlarla tüm bağlarını kopardı. Beni diğerlerinden ayırıp karşı tarafa sürüklediler. Bayrak üzerimdeydi, sürekli vurup tekmelediler. Sonra kurbağa şapkamı çekip aldılar, yere fırlatıp çiğnediler, tekmelediler, sanki çocuk gibi kriz geçirdiler. Beni çok sert şekilde bir köşeye sürüklediler. 'Özel bayan için özel yer' dediler. Sonra İsveççe 'Lilla whora' (küçük fahişe) ve 'Whora Greta' (Fahişe Greta) sözlerini öğrenmişlerdi, sürekli tekrar ediyorlardı. Bayrak bana değecek şekilde konmuştu. Her dalgalanıp bana değdiğinde 'Bayrağa dokunma!' diye bağırıyor, böğrüme tekme atıyorlardı. Bir süre sonra ellerim çok sıkı plastik kelepçelerle bağlandı. O halde otururken bir sürü gardiyan sıraya girip benimle selfie çekti" ifadelerini kullandı.
Greta’ya İsrail polisince el konulan bavulu geri verildiğinde üzerinde "Fahişe Greta" yazıldığı, yanına da erkek cinsel organı ile İsrail bayrağı çizildiği görüldü. Greta, "Bavulumu aldılar, Filistin’le ilgili olabileceğini düşündükleri her şeyi çöpe attılar. Her eşyayı tek tek çıkarıp gözümün içine baka baka bıçakla yırttılar. On kişi birden selfie çekiyordu" dedi.
"İSRAİLLİ BAKAN 'SİZ TERÖRİSTSİNİZ' DİYEREK BAĞIRIYORDU"Bir anda aşırı sağcı İsrailli bakan Itamar Ben-Gvir'in gelip önlerinde durduğunu söyleyen Greta, bakanın bağırarak, "Siz teröristsiniz. Yahudi bebekleri öldürmek istiyorsunuz" dediğini, karşılık verenleri ise İsrailli askerlerin kenara çekip dövdüklerini anlattı. Greta, bu yaşananları, "Yere yatırıp tekmelediler. Ama ben sadece göz ucuyla görebildim çünkü kafamı kaldırdığım her seferde yanımdaki gardiyan bana tekme atıyordu" sözleriyle anlattı.
Greta, İsrailli bakanın medya ekibiyle içeri girdiğini ifade ederek, "Çekim yapıyordu. 'Seni bir terörist gibi çürüteceğim. Sen Hamas’sın. Teröristsin. Yahudi bebekleri öldürmek istiyorsun' diye bağırıyordu. Ben ise olabildiğince sakin durup BM sözleşmelerini alıntıladım, İsrail’in dokunulmaz olmadığını ve uluslararası hukuka uyması gerektiğini söyledim. Bunun kayda alındığını ve yayımlanacağını düşündüm ama hâlâ görmedim" dedi.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:56
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 15 Ekim 2025 22:04 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















