Galatasaray karanlığı yıldız gibi deldi geçti: İktidarın inadı taraftarlara çile çektirdi
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Bu saatte maç mı olur?
Gecenin ortası. Birkaç saat sonra insanlar birbirine "Günaydın" diyecek. Öğrenci okula, anne baba işe gidecek…
Ülke zaten ekonomik sıkıntıda, milyonların tek nefes alma alanı futbol kalmış. Ama o bile “zorunlu gece mesaisine” çevrildi. Avrupa’ya ayak uydurmak yerine, vatandaşın ritmini bozmak niye.
Türkiye ile Avrupa arasında üç saat fark var. Dünya saate göre akıyor, biz iktidarın inadı yüzünden çile çekiyoruz.
Dünya, saatini güneşe, sağlığa, verimliliğe göre ayarlıyor. Biz ise inat ve keyfiyetle geceyi gündüze çevirmeye devam ediyoruz.
Bu mesele aslında bir saat değil, bir zihniyet meselesi.
Neden?
Çünkü elektrik şirketleri daha çok kazansın deniyor.
Ve bedelini biz ödüyoruz.
Ama neyse ki bu gece yarısında, Galatasaray hepimize bir ışık yaktı. Ajax’ı Amsterdam’da üstün bir futbolla, Osimhen’in hat-trick’iyle yenerek Şampiyonlar Ligi umutlarını yeniden yeşertti.
Bu zaferde herkesin emeği vardı ama biri, karanlığı delen yıldız oldu.
Galatasaray maça çok istekli başladı. Daha ilk düdükle birlikte yüksek tempo, kararlı pres ve ön alan baskısıyla orta sahayı parselleyen Sarı-Kırmızılılar, Ajax’ı kendi ceza sahasına adeta zincirledi. Bu öyle bir baskı ki, Hollanda temsilcisi ilk 20 dakikada pas yapamadı, orta sahayı geçmekte bile zorlandı.
Bu bölüm sanki Osimhen ile kaleci Pasveer arasında özel bir düelloydu. Nijeryalı yıldız, iki kez kaleyi yokladı; Pasveer ise refleksleriyle “panter” lakabını hak edecek kurtarışlara imza atarak Ajax’ı ayakta tuttu.
Dakikalar ilerledikçe ev sahibi oyunda dengeyi bulmaya başladı. Galatasaray’ın yoğun baskısından uzun toplarla kurtulan Ajax, hızlı hücumlarla tehlike yaratmaya çalıştı. Ancak savunmanın ve kaleci Uğurcan'ın yerinde müdahaleleri devrede tabelanın değişmesine izin vermedi.
Golsüz biten ilk yarıda oyun üstünlüğü, tempo ve tehdit bakımından ağır basan taraf Galatasaray’dı.
Ve ikinci yarıyla birlikte sahneye büyük golcü çıktı. Osimhen, Amsterdam gecesinin parlayan yıldızıydı. İlk yarıda geçemediği kaleci Pasveer'i bu kez yerden kaldırmadı. İkisi penaltıdan olmak üzere attığı üç golle hem maça damgasını vurdu hem de Galatasaray’ı zafere taşıdı.
Sahaya adım attığı her an rakip savunmaya korku, tribünlere umut veren o enerji yine üst düzeydeydi.
Osimhen sadece Süper Lig’in değil, Avrupa’nın da gür sesi. Ceza sahasında topla buluştuğu her saniye tehlike sirenleri çalıyor, rakip defans üzerinde görünmez bir baskı yaratıyor. Üst üste sekiz Avrupa maçında ağları sarsması, onun ne denli acımasız ve rafine bir bitirici olduğunun en net kanıtı.
Galatasaray adına tarihe yazılan bir Avrupa gecesinde imzanın altındaki isim Osimhen'di.
Sarı Kırmızılılarda görevini yapmayan yoktu. Özellikle savunma açık vermedi, orta saha dinamo gibi çalıştı. Galatasaray futbol kültürünün merkezlerinden birinde futbol dersi verdi.
Ve son bir not:
İlk golde asisti yapan Sane… Uzun süredir görmediğimiz o çeviklik, o sezgi geri dönüyor. Eski günlerinin sinyallerini veriyor. Alman Millî Takımı’na dönüşü artık sadece bir zaman meselesi.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:87
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 06 Kasım 2025 01:08 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















