Eyvah Türkiye ekonomisi büyüyecek! Daha fazla borç, ucuz iş gücü, gelir adaletsizliği...
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye ekonomisi için pembe bir tablo çizdi. Rapora göre Türkiye, 2027 yılında "Avrupa'nın büyüme şampiyonu" olacak.
Avrupa ekonomisinin geleceğine ışık tutan OECD raporu yayımlandı. Pandemi ve savaşın gölgesinden kurtulmaya çalışan Avrupa'da kartlar yeniden dağıtılıyor. Türkiye ise büyüme rakamlarıyla dikkat çekiyor.
Rapora göre;
2025: İrlanda yüzde 10,2 ile lider, Türkiye yüzde 3,6 ile ikinci.
2026: Türkiye ve Polonya yüzde 3,4 ile liderliği paylaşıyor.
2027: Türkiye yüzde 4 büyüme oranıyla 27 Avrupa ülkesini geride bırakarak tek başına zirveye oturuyor. Avrupa'nın devleri Almanya (%1,5) ve Fransa (%1) ise Türkiye'nin çok gerisinde kalıyor.
Ekonomistlerin büyüme beklentisi belli oldu
Ancak bu "şampiyonluk" çift haneli enflasyon altında ezilen milyonların derdine derman olacak mı? Büyüme sağlanacaksa bu ne şekilde olacak? Uzman isimlere sorduk. Kağıt üzerinde rakamlar parlak görünse de uzmanlar madalyonun diğer yüzünü çevirdi. Büyümenin halka refah olarak değil; "ucuz işçilik", "gelir adaletsizliği" ve "daha fazla borç" olarak döneceği uyarısı yapıldı.
PROF. DR. AZİZ ÇELİK: BÜYÜME VAR, BÖLÜŞÜM YOK
Çalışma Ekonomisi Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, iktidarın sıkça kullandığı "büyüdük" söyleminin halktaki karşılığını eleştirdi. Büyümenin tek başına bir anlam ifade etmediğini belirten Çelik, asıl meselenin o pastanın nasıl paylaşıldığı olduğunu vurguladı.
Çelik şu tespiti yaptı:
BÜLENT FALAKAOĞLU: ELMA İLE ARMUDU KIYASLAMAYIN!"Türkiye Avrupa’nın büyüme şampiyonu olabilir ancak Türkiye Avrupa'nın en düşük asgari ücrete sahip ülkelerinden biridir. 10 yıl önce Avrupa’da Türkiye’den düşük asgari ücrete sahip 14 ülke vardı, bu sayı 2025’te ikiye inmiştir. Aynı şekilde Türkiye Avrupa’da gelir eşitsizliğinin en kötü olduğu ülkedir."

Evrensel Gazetesi Ekonomi Yazarı Bülent Falakaoğlu ise 2026 ve 2027 projeksiyonunun arka planındaki "kemer sıkma" tehlikesine işaret etti.
Yüzde 4'lük büyümenin Türkiye gibi bir ülke için aslında "düşük tempo" olduğunu ve yüksek gelirli ülkelerle kıyaslanamayacağını söyleyen Falakaoğlu şunları kaydetti:
"2027 yılında OECD ülkeleri içinde lider konuma yükselse de %4'lük büyüme, bu Türkiye için yüksek bir büyüme oranı değil. Hem AKP'li yılların hem Türkiye'nin genel büyüme ortalamasının yine de altında kalan bir büyüme oranı olur. 5 -5 buçuk ortalaması varken %4'lük büyüme Türkiye ekonomisi için düşük tempo sayılır."
Falakaoğlu şu uyarıda bulundu:
"Yüzde 4 büyümeyi, geliri 40-50 bin dolar olan ülkelerle kıyaslamak doğru değil. Onlardaki yüzde 1 büyüme ile Türkiye'deki yüzde 4 büyüme aynı şeye denk gelir. Elma ile armut kıyaslamamak gerekir."
Okullarda neler oluyor? MESEM devam ediyor çocuk ölümleri sürüyor!
Büyümenin ne şekilde olacağına dair Falakaoğlu şu değerlendirmede bulundu:
"Birincisi yine kredi muslukları biraz açılacak ve vatandaşın borçlanması pahasına olacak bu. İkincisi sosyal konutlar ve deprem konutları gibi TOKİ üzerinden bir inşaat sektöründe canlanma sağlanacak. Yine faiz, kredi gibi finans piyasalarındaki büyümeler sağlanacak. Bir de ucuz emek üzerinden olacak."
BÜYÜMENİN KAYNAĞI NE OLACAK?Büyümenin kaynağının "ucuz emek" olacağına vurgu yapan Falakaoğlu şöyle konuştu:
"İktidarın bütün bir Anadolu'yu Organize Sanayi Bölgeleriyle donatma planları, yol çalışmaları; hepsi ucuz emek üzerinden üretilen, ucuz yollardan pazarlanabilsin diyedir. İktidar bütün bu düzenlemeleri reform adı altında yapacak; örneğin MESEM'li öğrenci sayısını arttırmak, esnek çalışma modellerini geliştirmek, kıdem tazminatını ortadan kaldırmak, kadın ve çocuk istihdamını esnek ve ucuz hale getirmek... Bütün düzenlemeler aslında ucuz emeğe dayanıyor. Günün sonunda 'sağlıklı bir büyüme yok'. Karşımızda gelir eşitsizliğinin büyüdüğü, ucuz emeğin yaygınlaştığı bir tablo ile karşı karşıya kalacağız."
MUSTAFA SÖNMEZ: ORANLARA KANMAYIN, PASTA FARKLI
Ekonomist Mustafa Sönmez ise oranlar üzerinden algı yönetimi yapıldığına işaret etti. Avrupa Birliği'ndeki yüzde 1'lik büyümenin, Türkiye'deki yüzde 5'lik büyümeden daha değerli olabileceğini belirten Sönmez, "Çünkü GSYH yani pasta büyüklükleri çok farklıdır" dedi.
Sönmez durumu basit bir maaş hesabıyla özetledi: "Örneğin maaşın 30 bin lira, yüzde 5 büyüse 1500 TL gelirin artar. Maaşın 100 bin ise geliri yüzde 2 büyüse geliri 2 bin TL artar. Büyüme, pastanın büyümesidir ama pasta büyüse de nasıl paylaşılıyor, bu önemli. Her büyüme iş aş getirmez."
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:84
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 22 Aralık 2025 09:48 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















