Erdoğan’ın Demirtaş ikilemi
Halktv sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
“Terörsüz Türkiye” adı verilen projenin fitilini bir yıl önce ateşleyen Devlet Bahçeli, en başından beri sürecin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’la birlikte yürütülmesinde ısrarlı.
Bahçeli’nin bu proje için göz kırptığı DEM’in de tutumu aynı. MHP ve DEM’in “Öcalan’lı süreç” ısrarına Cumhur İttifakı’nın bekası için pek gönüllü olmasa da, AKP de sürüklenmek zorunda kaldı.
İmralı ile iş birliğinde ısrarcı olan Cumhur İttifakı, Edirne’de 9 yıldır yatan Selahattin Demirtaş’ı bilinçli olarak devre dışında tutmaya çalıştı.
Ancak bir yıl sonra görüldü ki, binlerce asker ve polisi şehit etmiş, sivilleri katletmiş eli kanlı bir terör örgütü liderinin sürecin baş aktörü olmasını toplum kabullenmiyor. Açılımla ilgili yapılan anketler toplumun “Öcalan’lı süreci” sahiplenmediğini gösteriyor.
AİHM kararından sonra normal bir hukuk devletinde tahliyesinin önünde engel kalmayan Selahattin Demirtaş’ın dışarı çıkıp sürecin bir parçası olması, kimleri rahatsız eder, bir düşünün.
Bahçeli’nin Demirtaş’ın serbest kalması ve sürecin içinde yer almasına sıcak bakmasının nedenlerinden birisi, Öcalan’ın toplumun önemli bir kesiminde “nefret figürü” olarak görülmesi olmasın sakın?!
Cumhur İttifakı’nın ayakta kalabilmesini açılım sürecinin hedefe ulaşmasında gören Bahçeli, Demirtaş’ın sadece Kürtlerde değil Türkler ve farklı kökenlere sahip vatandaşlarda da -özellikle de genç kesimde- karşılığı olduğunu çok iyi biliyor.
Bundan dolayı Bahçeli’nin meclis grup toplantısında “İmralı ile Edirne ihtilafı çıkarmanın nereye hizmet ettiğini biliyoruz” sözlerini, MHP liderinin süreçle ilgili Öcalan-Demirtaş iş birliğine açık desteği olarak yorumlayabiliriz.
Buna karşılık öyle anlaşılıyor ki, Bahçeli’nin Demirtaş’ın tahliyesinin hayırlara vesile olacağını söylemesi, iktidar cenahında en çok Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ikilime sürüklemişe benziyor.
Erdoğan’ın kendisine “seni başkan seçtirmeyeceğiz” diye kafa tutan Demirtaş’tan çok hazzettiğini söylemek pek mümkün değil. Her ne kadar Demirtaş, süreçle ilgili Cumhurbaşkanı faktörünü önemli görse de, Türk siyasi tarihinin belki en pragmatik isimlerinden birisi olan Erdoğan, günün birinde karşısına dikileceği endişesi ile Demirtaş’ın serbest bırakılmasını içine sindirir mi, bu bir soru işareti.
9 aydan beri haksız yere tutuklu olmasına rağmen İmamoğlu korkusunu üzerinden bir türlü atamayan Erdoğan, İmamoğlu yetmezmiş gibi Demirtaş’ın popülaritesi ile de uğraşmayı arzular mı?
Demirtaş’ın serbest bırakılmasının, AİHM kararlarına rağmen cezaevinde 8 yılı geride bırakan Osman Kavala için de örnek teşkil etmesini kabullenir mi?
İyimser bakış açısıyla “Türkiye hukuk devletidir” demeyi kast ettiğini düşündüğümüz Erdoğan’ın "Bu ülke yargı ülkesidir. Yargı ne derse ona uyarız" açıklaması “Cumhurbaşkanı’ndan Demirtaş’ın serbest bırakılmasına olumlu yaklaşım” diye yorumlandı.
Bunu gerçekten en içten samimiyetimle umarım.
Umudu sadece Demirtaş için değil, AYM kararını tanımayan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin içeride tutmakta ısrar ettiği Tayfun Kahraman, Can Atalay ve burada yazsam sütunu dolduracak diğer isimler için de taşımak istiyor insan.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:99
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 07 Kasım 2025 05:10 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar


















