Erdoğan bu sözlere ne diyecek? Sözcü Gazetesi
Ankara24.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, omurgasını terör örgütü PKK/PYD/YPG'nin oluşturduğu ve ABD'nin desteklediği terör örgütünün Suriye uzantısı SDG'ye yönelik sözleri, AKP içerisinde rahatsızlığa neden oldu.
Fidan, geçtiğimiz hafta TRT World'e yaptığı açıklamada Suriye hükümeti ile SGD arasında imzalanan 10 Mart mutabakatına uyulması çağrısında bulunarak, "Biz sadece işlerin diyalog, müzakereler ve barışçıl yollarla ilerlemesini umuyoruz. Ancak SDG, ilgili aktörlerin sabrının tükenmekte olduğunu anlamalıdır. 10 Mart anlaşmasına yönelik taahhütlerinin yerine getirileceği bir noktaya gelmeleri gerekiyor. Herkes, bu anlaşmanın hiçbir gecikme olmadan ve hiçbir şekilde çarpıtılmadan uygulanmasını bekliyor çünkü bu anlaşmadan bir sapma görmek istemiyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
FİDAN'IN AÇIKLAMALARINA AKP İÇİNDEN TEPKİ
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Rudaw TV’de katıldığı programda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın üslubunu eleştirdi. Ensarioğlu, yapılan açıklamalara karşılık vererek “Bizim başkanlık sistemimizde politika belirleyici olan irade Cumhurbaşkanı’nın iradesidir. Cumhurbaşkanı’nın iradesinin üstünde bir irade olamaz” şeklinde konuştu.
'YA GÖREVİ BIRAKIR YA DA GÖREVDEN ALINIR'
Ensarioğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Bizim başkanlık sistemimizde politika belirleyici olan irade, Cumhurbaşkanı'nın iradesidir. Cumhurbaşkanı'nın iradesine aykırı tavır gösteren kişi ya görevi bırakır ya da görevden alınır. Türkiye'nin böylesine önemli meselelerinde, sıfatı ne olursa olsun, Cumhurbaşkanı'nın iradesinin üstünde bir irade olamaz ve kimse buna karşı bir irade ortaya koyamaz.
Hakan Fidan'ın açıklamalarında Suriye politikasına dair bazı sertliklerin bulunduğu veya dönemin ruhunu tam yansıtmayan ifadelerin kullanıldığı söylenebilir; bunu kendi şahsi görüşüm olarak ifade ediyorum. Ancak neticede nihai politikayı Cumhurbaşkanı belirler ve son sözü o söyler."
Sürece ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ensarioğlu, Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarının son aşamaya geldiğini; komisyonun, partilerin sunduğu raporlar doğrultusunda ortak bir tavsiye raporu hazırlayacağını belirtti.
Ensarioğlu, “Yılbaşından sonra Meclis açıldığında en önemli gündem bu olmalı ve süreç somut adımlarla hızla hayata geçirilmelidir" diye konuştu.
'MHP İLE AYNI SİYASİ PARTİ DEĞİLİZ'
AKP ile MHP arasında “umut hakkı” üzerinden bir çelişki olduğu iddialarına da yanıt veren Ensarioğlu, şunları kaydetti:
"Aramızda bir çelişki yok. Ancak biz aynı siyasi parti değiliz; iki farklı siyasi partiyiz. Türkiye'nin temel meselelerinde iş birliği yapmış ve bu iş birliğini uyumlu bir şekilde sürdüren iki ayrı yapıyız. Her konuda birebir aynı düşünmemiz elbette mümkün değildir; ancak Öcalan’ın umut hakkı meselesi, neticede bu sürecin önünde bir engel teşkil etmiyor. Şu an asıl önemli olan, meselenin şiddetten arındırılmasıdır. Komisyonun mevcut görevi de bununla sınırlıdır.
Yani; silah bırakma süreci, silah bırakacak güçlerin akıbeti ve toplumsal entegrasyonuyla ilgili bir yol haritası çizmektir. Bunun dışında; Kürt sorununu veya Türkiye'nin demokratikleşme sorununu bir bütün olarak hemen çözmek ya da süreci tamamen Öcalan'ın geleceğine kilitlemek gibi bir önceliği yoktur komisyonun. Zaten bu sorun çözüldükten sonra şiddet tamamen ortadan kalkar, halk bu kardeşliğe, birliğe ve bütünlüğe inanırsa bunun sonuçları da görülür.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:81
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 21 Aralık 2025 10:30 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















