Erdoğan barikatına itiraz ettiği için tutuklanmıştı! Annesinden inanılmaz konuşma
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Saraçhane’deki Aile Dayanışma Ağı 13. buluşmasında konuşan Belma Saraç, 25 Ekim 2025’te Harbiye’de tiyatroya gitmek isterken tutuklanan akademisyen kızı Eda Saraç’ın yaşadıklarını anlattı.
Konuşmasına “Ben 25 Ekim 2023 tarihinde tutuklanan ve 21 gündür Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde bulunan öğretim görevlisi Eda Saraç'ın annesiyim. Size Eda'yı ve uğradığı şiddeti anlatacağım” diyerek başlayan Belma Saraç, kızının yaşadığı skandal muameleyi anlattı.
Saraç'ın konuşması esnasında etraftakilerin gözyaşlarına boğuldu. Hemen yanında bulunan Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu de gözyaşlarını tutamadı.
"Benim yaşadığım acı sadece benim değil bu ülkede adalete, bağımsız yargıya, anayasaya ve eşit yurttaşlığa inanan herkesin ortak acısıdır" diyen Belma Saraç, kızının tutuklanmasına sebep olan olayı şöyle anlattı:
“O gün 25 Ekim'de Muhsin Ertuğrul sahnesinde Down Sendromlu İngiliz Oyuncular Topluluğu'nun sergileyeceği orijinal Hamlet oyununu izlemek üzere çok heyecanlı bir şekilde Tuzla'daki evimizden çıktı. Çünkü uzun zamandır izlemek istiyordu bu oyunu ve biletini aylar öncesinden almıştı.”Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ne ulaştığında yolların barikatlarla kapalı olduğunu ve kızının güvenlikten yardım istediğini belirten Saraç, şu ifadeleri kullandı:
“Biletim ve kimliğim budur dedi. Ancak güvenlik kabul etmedi. İkinci kez rica etti. Gene ret cevabıyla karşılaştı. Daha sonra ufak bir tartışmadan sonra Eda biraz altta yer alan Harbiye Orduevi'nden acaba girebilir miyim diyerekten hızla oraya yöneldi ve tesise girdi.”"BAŞINI DEMİRLERE YASLADILAR DİZLERİNİ TEKMELEDİLER"Kızı Eda Saraç'ın polis şiddetine uğradığını vurgulayan Belma Saraç, yaşananları şöyle anlattı:
“Kadın polis koruma Eda'nın üzerine atlayarak başını demirlere yaslayıp ağzını eliyle kapatıp nefessiz bırakarak ellerini ters kelepçe yaparak arabaya almadan önce dizlerini tekmeleyerek orantısız bir şiddet uyguladı.”Tutuklama sürecine ilişkin olarak ise Belma Saraç şunları aktardı:
“Kelepçe ile bekletilen sevgili kızım önce Vatan Emniyeti'ne götürüldü. Orada bir gece mevcutlu olarak bekletildikten sonra ertesi gün Çağlayan Adliyesi'nde nöbetçi savcı tarafından ifadesi alınarak tutuklandı. Bu sırada saatler 14.18'i gösteriyordu. Ve benim için o sırada hayat durmuştu.”"DİZ ALTI VE BİLEKLERİ MOSMORDU"Kızını beş gün boyunca göremediklerini söyleyen Saraç, ilk açık görüşte yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Olayın üzerinden 5 gün geçmesine rağmen bilekleri ve sağ diz altı mosmordu. Bir anne olarak o an yüreğimin sıkıştığını hissettim.”Kızının insan ve hayvan haklarına duyarlılığına da vurgu yapan Saraç, “Kızım mağdur insanların çağrısına hemen koşan, sokak hayvanlarını besleyen, deprem bölgesine yardım organize eden biridir” dedi.
"BİR TOPLUMUN SUSKUNLUĞUNUN SINAVIDIR"Saraç, kızının tutuklanmasının toplumsal bir mesele olduğunu belirtti:
“Kızım Eda Saraç'ın tutuklanması bir adli vaka değildir. Bu bir vicdan sınavıdır. Genç bir akademisyenin düşüncelerini ifade etmesiyle bir annenin feryadıyla bir toplumun suskunluğu arasındaki sınavdır. Bu sınavda kim susarsa adaletsizliği büyütecek. Kim konuşursa ses çıkarırsa o kadar ışık yayılacak karanlığa.”Eda Saraç’ın cezaevinden gönderdiği notlara da değinen Belma Saraç, kızının mesajını şu sözlerle aktardı:
“Anne üzülme ben buradayım. Ama biliyorum ki dışarıda benim yerime binlerce insan adalet diye haykırıyor. Bu ülkenin hâlâ daha iyi kalpli insanları var.”"BİZ
Anayasa’nın temel haklar bölümünü hatırlatan Saraç, adalet ve eşitlik talebini yineledi:
"Sevgili dostlar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ikinci bölümünü hepimiz biliyoruz. Temel hak ve hürriyetler bölümü. Bu bölümde kimseye işkence ve eziyet yapılamaz. Kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya ve muameleye tabi tutulamazlar. Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir der. Basın hürdür sansür edilemez der. Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir der. Ve aile kutsaldır der.Bizler Türkiye Cumhuriyeti'nin vergisini düzenli ödeyen işinde gücünde namuslu vatandaşları olarak tiyatroya giderken bir bariyeri eleştirmenin karşılığında orantısız bir şiddet görmek istemiyoruz.Anayasanın temel maddelerine uyulmasını istiyoruz. Yalan tutanaklarla insanların geleceğinin karartılmamasını istiyoruz. Anneler ağlamasın. Vicdanlar kanamasın istiyoruz. Ayrıca kul hakkı almanın dinimizde en kabul görmeyen bir durum olduğunu da biliyoruz.Herhangi bir suçla itham edilen her kişinin suçlu olduğu kanıtlanıncaya kadar masum kabul edildiğinin yasal bir ilke olduğunu ve bunun adına da masumiyet karinesi dendiğini de çok iyi biliyoruz. Bizim mücadelemiz kinle öfkeyle değil sabırla, intikamla değil hakikatle olacaktır. Ve biz anneler var oldukça adaletin sesi asla susmayacaktır.Şiddetin her türlüsüne karşı olan kızım uğradığı şiddeti bedenen atlatabilecektir. Ancak peki ruhundaki yara nasıl iyileşecek? Bunu o şiddeti yapan kadın koruma polisine çok sormak isterdim."Belma Saraç konuşmasını Cahit Sıtkı Tarancı’nın dizeleriyle sonlandırdı:
“Memleket isterim yaşamak sevmek gibi gönülden olsun. Olursa bir şikayet ölümden olsun.”Adalet, dayanışma ve insanlık adına, bireysel ve toplumsal refahın, barış ve kardeşliğin egemen olduğu bir memlekette en kısa sürede görüşmek dileğiyle sevgilerimle.”
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:58
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 14 Kasım 2025 15:12 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda

Erdoğan konvoyuna itiraz ettiği için tutuklanmıştı! Eda Saraç: Kadın polis üzerime atladı yerde tekmelendim!







En çok okunanlar



















