Don, önce tarlayı sonra marketi vurdu Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Sayime BAŞÇI/SÖZCÜ
Vatandaşın temel ihtiyaç alışverişine döndüğü gıdada enflasyon, yüzde 34.38 ile manşet enflasyonun üstünde kalmaya devam ederken, önce tarlayı vuran don ve kuraklık, meyve sebze fiyatlarının enflasyonu tetiklemesi ile ikinci aşamada marketleri de vurdu.
Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı Alp Önder Özpamukçu, paketli gıdalarda fiyat ve stokların ayarlanabildiğini ancak meyve ve sebzenin tutulamadığını kaydetti.
Marketlerin kendi iç enflasyonunun eylül ayı gıda enflasyonunun bir puan altında olduğunu aktaran Özpamukçu, “Biz planlama işini yapamadıkça bu konularda iniş ve çıkışlar yaşamaya devam edeceğiz bu konuda. Don meyveyi çok net vurdu. Sebze de istediğimiz verimde değil. Arz artışını alamadık. Meyve sebzenin fiyat artışları esas enflasyonun tetikleyicisi oldu. Paketli gıdalarda o ağırlıkta enflasyonu yaşamadık. Şu anda yağlarda da sorun var. Don zeytini de vurdu Zeytinyağı kritik. Ayçiçeğinde kuraklık etkisi var” diye konuştu.
SEPETLER UCUZLADITüketicinin temel ihtiyaç maddeleri olması nedeni ile gıda dışı kategorilerde yaşanan yıkıcı daralmanın gıdada yaşanmadığını ancak sepetlerin dönüştüğünü aktaran Özpamukçu, promosyon alışverişlerinin öne çıktığını kaydetti. “Müşteri sayısında stabil bir durum görüyoruz ki bu her sene artardı. Sepette miks değişti. Ürün gamında daha uygun ürünlere temel gıdaya doğru, promosyona doğru bir ağırlaşma var. Temel gıdanın ve promosyonun ağırlığı artıyor. Bu da kârlılıklar üzerinde bir baskı oluşturuyor. Alışverişlerde stabilite var. Ama daha ucuz sepetler olmaya başladı. Müşteri temel ürün ve promosyon takip ediyor çeşitlilik azalıyor” ifadelerini kullanan Özpamukçu bu değişimle birlikte marketlerin de kârlarının da baskılandığını aktardı.
İTHALAT GÖZDEN GEÇİRİLMELİTüm dünyada pandemi sonrasında ortaya çıkan duvarlarla artık her ülkenin özellikle gıdada kendi kendine yeterli hale gelmesinin büyük önem taşıdığını anlatan Özpamukçu, Türkiye’nin de bu noktada ithal ettiği ürünleri gözden geçirerek yerlileşme hamlesi yapması gerektiğini aktardı. Özellikle et ürünlerinde sütten başlayarak 3 yıllık bir projeksiyona ihtiyaç olduğunu aktaran Özpamukçu doğru politikalarla süt fiyatını düzelterek burada da ithalatın etkisinin azaltılabileceğini belirtti.
2026 kolay bir yıl olmayacak
Sonuna yaklaştığımız 2025’in sektör açısından oldukça zorlu geçtiğini masraf artışlarını ve maliyetleri yönetmekte zorlandıklarını söyleyen Özpamukçu şöyle devam etti: “Kârlarda erimeler görebiliriz. 2026’ya girerken de ben de maalesef bütçede işçi ve işverene yüklenen bir takım ek yükümlülükler gördüm. İstihdam teşviklerinin azaldığını görüyoruz. Hem işveren primindeki teşviklerin azalması ile birlikte ücretlilerin alacaklarında bir kayıp hem de işveren yükünün arttığı bir ortam görüyoruz. Buralarda bir ekstra maliyet artırıcı unsurlar yaratıyoruz. Tarım desteklerinde de bütçeye baktığımızda kayıplar görüyoruz. 2026’nın kolay bir yıl olmayacağını öngörüyorum. Bunlar maliyet artırıcı unsurlar olacağı için enflasyonu da etkileyebilecek unsurlar olur. Yatırımlarda da eski hızımızı koruyamayabiliriz”
Sektör 1.5 trilyon TL’ye ulaştı
Organize gıda perakendesinin bugün Türkiye’de 47 bin satış noktası ve 465 bini aşkın istihdam ile kayıtlı ekonomiye önemli katkı sağladığını ve her yıl 20 bin yeni istihdam yaratıldığını aktaran Özpamukçu sektörün ise 1.5 trilyon TL’lik büyüklüğe ulaştığını aktardı. “Dünyada gelişmiş ülkelerde organize perakende payı yüzde 90’nın üzerinde iken gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 75’in üzerinde. Türkiye’de bu oran halen yüzde 45 seviyesinde” diye konuşan Özpamukçu, “Perakende sektörü, yaklaşık 2.5 milyon kişiye istihdam sağlarken, organize perakende ile 1 milyon üzerinde kişi doğrudan istihdam ediliyor. Bunun yarısının gıda perakendesinde olduğunu söyleyebiliriz. Organize perakende sektöründeki büyümeye paralel olarak her yıl yaklaşık 20 bin kişiye yeni istihdam sağlanıyor” dedi. GPD’nin bu yıl 11’incisini düzenleyeceği Ortak Gelişim Kongresi hakkında da bilgiler veren
Özpamukçu, 18 Kasım Salı günü gerçekleştirilecek kongrede gıda güvenliği ve sürdürülebilir üretim konuları farklı açılardan ele alınacağını kaydetti.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:56
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 08 Kasım 2025 11:37 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















