DEM Parti Sözcüsü Doğan: Komisyon Öcalan ı dinlemeli Agos
Agos sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, AİHM’in Selahattin Demirtaş ve siyasetçiler için verdiği karara dair, “Tahliyeler için daha ne bekleniyor? Niye tahliye edilmiyor?” dedi.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin dün genel merkez binasında gerçekleştirdiği Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına dair düzenlediği basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili verdiği ve diğer siyasetçiler için de emsal oluşturan ihlâl kararını ele alan Doğan, “Bu bir intikam davası dedik. Bunun hukukla, yargıyla izah edilebilecek herhangi bir tarafı yok dedik. Burada suç yok, makul şüphe yok. Hiçbir şey yok. Olmayan bir şey ne olabilir? Siyasi bir rövanş olabilir. Neticede bugün geldiğimiz noktada hem iç hukuk, hem dış hukuk, hem toplumsal kanaat neyi gösteriyor? Bizim söylediğimizin adeta bir teyidi çıktı ortaya” diye konuştu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un AİHM kararı sonrasında yaptığı açıklamaya da işaret eden Doğan, “Bunu söylediği andan bu ana saatler, günler geçti. Tahliyeler için daha ne bekleniyor? Niye tahliye edilmiyor? Onlarca yıldır haksız, hukuksuz bir biçimde hapsedilenler, ki siyasi bir davadan bahsediyoruz. Bu konuda siyasetçiler de, o dönem tam karşısında yer alanlar da görüşlerini açıkladılar. Yani siyaseten de verilmesi gereken talimat verildi. Açık söyleyeceğiz, bunu gizlemeyeceğiz. Ne yazık ki bu ülkede yargı siyasi talimatlarla işliyor. Bugüne kadar böyle oldu. Bunca saat, bunca gün bir mahkeme kararının tebliği nasıl ulaşamıyor buraya” sözlerini kullandı.
Doğan, “Beklenen tek şey adaletin tesis edilmesi. Buna dair umudun büyütülmesi ve demokratik siyasete yapılan darbelerle yüzleşmek. İşte bu yüzleşmeyi adaletle sağlayabiliriz. Kaybedilen bu zamanı nasıl onarabiliriz; hukukun gereğini yerine getirerek. Türkiye'nin normalleşmesi ve toplumsal barışın tesisi de bu hukuka uymaktan geçer. Artık vicdanda bu davanın bir hükmünün kalmadığını, zaten olmadığını hep söyleye gelmiştik” dedi.
“Yeni çözüm süreci” kapsamında atılan adımların üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen henüz yasal bir adımın atılmadığını belirten Doğan, “Geçenlerde tüm bunlar oluyor ancak yaprak kımıldamıyor dedik. Aksini ancak somut bir eylemle, adımla gösterebiliriz. Oysa ne oluyor? Hukuksal altyapıya ilişkin çalışmalar nelerdir? Kamuoyu bilmiyor. Bizler bilmiyoruz. Komisyon toplanamadı” ifadleerini kullandı.
“Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu şey siyasetin cesur davranması”Doğan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Peki, komisyon neden hâlâ herkesin konuştuğu, herkesin bahsettiği, bu kadar önemli gelişmelerin yaşandığı bu gündemi değerlendirmiyor ve bu gündemle toplanmıyor diye soruyoruz. Bunda bu kadar ısrar etmemizin nedeni şu; sayın Öcalan yalnızca PKK’nin kurucu önderi değil. Etkili bir liderlik gücünden bahsediyoruz. Sınırlı koşullarda, sınırlı imkânlarla devasa bir sorunu eşit bir kardeşlik hukuku temelinde, silahları tümden ve kalıcı bir biçimde devre dışı bırakarak, stratejik bir değişim ve dönüşümle bir süreç yürütmeye çalışıyor. Şimdi asıl aktörü, ana muhatabı duymadan, görüşleri komisyona ulaşmadan, doğrudan iletişim olanakları sağlanmadan patinaj yapmaya devam mı edilecek? Yoksa sürecin ivme kazanması için cesur adımlar mı atılacak? Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu şey çok açık, siyasetin cesur davranması ve cesur adımlar atması.
Sorumluluk üstlenmeli, cesur olmalı demiştik. Bu çağrıyı yineleme ihtiyacı hissediyoruz. Meclis komisyonunun, toplumun çeşitli kesimlerinin tartıştığı bu konuyu artık gündeme almasını öneriyoruz. İktidar partisi, bu konudaki tutumunu herhangi bir tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde net bir biçimde ifade etmeli. Aksi, başka tartışmalara neden oluyor. Siyasi irade burada cesur davranmaya dönük de gayretini göstermeli. Duyulmak istenen ve ihtiyaç duyulan ses tam olarak bu. Yani şimdi artık sayın Abdullah Öcalan'ı dinleme zamanı. Silahların devre dışı bırakılması, bunun kalıcı hâle getirilmesi, bir arada eşit bir yaşamın inşa edilmesi ve Türkiye'nin hukuk devletine dönmesi için en çok inisiyatif alan ana aktörü dinleme vakti; onun önerilerini komisyona ulaştırma vakti.
Bir yandan komisyonun adaya gitmesi tartışmaları sürerken, “Komisyon İmralı'ya gitmesin” manşetleri atanlar da şunu bilsinler. Manşet atmak kolay olabilir, ancak atılan manşetlerin vebalini taşımak kolay değildir. Buradan uyarıyoruz. Çok kritik ve tarihi gelişmelerin orta yerindeyiz. Bu sürece katkı koymak istemeyenler, bu süreci desteklemek istemeyenler olabilir. Ama sürece karşıtlık yapmak ve buradan da başka tür siyasi ikbal ummak Türkiye'ye kaybettiriyor, hepimize kaybettiriyor. Sözünü ettiğimiz konu insan hayatı ve herkes bu sorumlulukla yaklaşmalı. Ucundan tutup bu süreci demokratik bir Türkiye için daha ileriye taşımak istemeyenlere de şunu söylüyoruz. En azından gölge etmesinler bu sürece.
Kaynak: MA
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:17
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 07 Kasım 2025 22:48 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















